25 Ocak 2012 Çarşamba

UYKULARIM KAÇIYOR

                            

      Düşünen her insan çevresini ve ülkesini değiştirmek için ne gerekiyorsa yapıyor. Kendisini değiştirmeyi aklından geçirmeyenlerin çoğu, çevresini değiştirmeyi yani kendisine benzetmeyi amaçlıyor. Bunu yaparken mahalle baskısından tutunuzda, ekonomik gücüne kadar her şeyi ama herşeyi kullanıyor.
    Ülkeyi değiştirmeye gelince; Bunu, iktidarı seçimle ele geçirerek, demokrasiyle yapanlara demokrat diyoruz. Yok, iktidarı ele geçirme işini silahla yapanlara, Darbeci diyoruz, İhtilal ci diyoruz.
    Değişimin gücüne yararlarına inanmayanımız yok gibidir.
    Acaba her değişim yararlımıdır?
   Ya da değiştirdiğimiz şeyler gerçekten çöpe atılması gereken şeyler midir?
   Başka deyişle geçmişte doğru bildiklerimiz ve yaptıklarımız gerçekten yararsız şeyler miydi? Boşuna mı o doğru bildiklerimizin peşine takıldık?

   Mikro ekonomiye hakim olan iktidar, birçok insanımıza ayırdığı kaynakla kendisine dua edecek büyük bir toplum yaratmış durumda. Mesela özürlü çocuklarını düne kadar saklayan aileler o çocuklara maaş bağlanmasıyla, bakıcısına maaş verilmesiyle evinden alınıp okula taşınıp tekrar evine bırakılmasıyla çok memnunlar ve duacılar.
   Faizlerin düşürülmesiyle dün ödenemeyecek borçlarını ödeyebilen esnafımız duacılar.
Değişmeyen fiyatlarla mal alan ve her gün zam furyasıyla karşılaşmayan tüketicilerimiz duacılar.
   Sağlık hizmetlerindeki ücretsizlik ve kolaylıklar nedeni ile artan duacılar.
   (Bunlara bizde duacıyız.)
   Buna benzer yüzlerce sebepten dolayı olsa gerek; İktidarın oy oranı yapılan anketlerde bu gün % 60 lara yükselmiş durumda.
   İşsizliği önlemek için özel sektöre verilen teşvikler duacı sayısını artırmaya devam etmekte.

Peki hiç düşündüğünüz oldu mu devlet kendi fabrikalarını yenilemek için, bu gün dağıttığı teşvikleri kullansaydı kendi fabrikaları ayakta kalsaydı olmaz mıydı?  

O millete ait fabrikalar işsizliğe çare olmaya devam etseydi. ( İktidarların oy deposu olmadan)
Piyasaları karma ekonomik sistem dediğimiz sistem, sendikasız işçi maaşlarını, mal fiyatlarının artmasını engellemeye ve  kontrol etmeye devam etseydi olmaz mıydı?

  Komünizm iflas etti. Sanmayın ki Kapitalizm ayakta ama iflas etmedi. Oda iflas etti de ABD nin karşılıksız bastığı dolarlarla ayakta duruyor. Bunlar yenilik muhakkak ayak uydurulması gerekiyor.
    Şimdi isterseniz üretmeden tüketen toplumumuzun kayıplarına bir bakalım mı? Cari açık denilen şeyi bilmeyenimiz var mı?

   Cari açığı Yüz milyar dolarların üzerinde olan ülkem bu borcu bu açığı nasıl kapatacak?

   Alın size bir değişim daha, Yabancıların alabilecekleri toprak miktarı 30 Hektardan 60 hektar a çıkarılıyor. Kazanılması ön görülen kaynak On milyar dolar.
   Cari açığımız 10 milyar dolar eksilecekmiş.
   Peki uğrunda yüz binlerce şehit verdiğimiz ve vermeye devam ettiğimiz topraklarımızı satmak doğru mu?
   Hala güney doğuda bir karış toprak vermemek için ölen Şehitlerimiz mi yanlış yolda?    
   Satarak cari açığımızı kapatan lar mı doğru yolda?
   Uğrunda kurtuluş savaşında ölen dedelerimiz mi  b...k  yoluna gitti?
Anlamakta zorlanıyorum dostlarım.
  Bu arada Devlet demir Yollarımız da devredilecekmiş, doğru mu? Ne kadar cari açığımız bunun geliriyle kapatılacak acaba?
    Daha sonra sırada ne var satılacak, cari açığımızı kapatmak için?
    Satılacak bir şey kalmazsa ne olacak?
Peşine takıldığımız, ABD bize de izin verecek mi karşılıksız dolar basmamıza?
Ya da karşılıksız bastıklarından cari açığımızı kapatacak kadar gönderecek mi yaptıklarımıza karşılık olarak?

    Ben ikilemdeyim dostlarım bu değişimler bazıları beni düşündürüyor ve üzüyor. Üzülmemem gerekiyorsa lütfen söyleyin üzülmeyeyim. Çünkü uykularım kaçıyor.
      
                                               Mehmet KIZILASLAN   2012-01-25