Biz ne entrikacılar gördük, ülkeyi baştan
aşağı kana boyadılar.
Ne oyunlar gördük bir gecede döviz fiyatlarını üçe
katladılar, Binlerce sanayicimizin, esnafımızın batmasına sebep oldular.
Ne kara günler gördük, borsada,
binlerce küçük yatırımcının parasını iç ettiler.
Ne kapalı kapılar ardında anlaşmalar duyduk, sabit
gelirlilerin alım gücünü yarıya indirdiler.
Ne pazarlıklar gördük, koalisyon
hükümetlerini bir gecede yıktılar.
Ne pis organizasyonlar gördük
kardeşi kardeşe kıydırdılar.
Ne komutanlar gördük, darbenin
şartlarının olgunlaşması için binlerce gencimizin sokakta ölmesini beklemişler.
Ne insanlar gördük kendi
arabasının tekerine çomak sokan, kendi topuğuna kurşun sıkan.
Ne Milliyetçiler gördük, o kadar
saf ve temiz düşüncelerine rağmen, darağacına gönderilen.
Ne temiz düşünceli devrimciler
gördük, sanki yarın, devrimin olacağına inandırılmış, ama yarınları onlarında,
darağaçlarında son bulmuş.
Biz ne bizler gördük, her şey
sanki o genç taptaze yumruklarımızı kaldırdığımızda değişiverecekmiş gibi
gelen.
Ne soytarılar gördük gençleri
sokağa döktükleri halde, sokaklarda, hiçbir yakınına rastlanmayan,
Ne namussuzlar gördük, sağcımıza
da solcumuza da aynı kolilerden çıkan silahları dağıtan.
Ne şerefsizler gördük, kara
paralarının bir kısmını harcayarak, gençlerimizin geleceklerini karartmak ve
kara para kazanmaya devam etmek için çalışan.
Biz bu oyunları çok geç ve çok
yaşlanınca anladık, görebildik. Bunu
söylemek çok zordu ama biz kullanıldık. Bizim kullanıldığımız zaman Ülkemiz
tamı tamına 30 yıl gerilemiş oldu.
Kaybedilenlerin, ocağına ateş
düşenlerin, sadece anneleri ağladı. Her yıldönümlerinde, içleri kan ağlayarak
andıklarını söyleyenlerin, evlerinde o anma saatlerinden sonra hayat devam
ediyordu. Eğlenceyse eğlence, zevk ise zevk, geride kalanların birçoklarında,
hayat devam ediyordu.
Bunları anlatmam, sizlerin
demokratik haklarınızdan vazgeçmenizi istemem demek değil. Bilakis, demokratik
mücadelenizi tüm inanç ve gayretinizle devam etmeniz gerekir.
Siz oy vermemiş ve seçmemiş
olabilirsiniz, ama bu ülkede oy kullananların tam yarısı bugünkü iktidara yetki
verdi. Bu yetkiyi geri almak istiyorsanız, seçimleri beklemek zorundasınız.
Seçim sistemini değiştirerek, gerekirse beğenmediğiniz iktidarları
indirmek istiyorsanız, elektronik oy verme sistemine geçip iki yıl denediğiniz
bir iktidara verdiğiniz oylarınızı yine elektronik sandıklarda geri
alabilirsiniz.
Biliyorum hepiniz çevrenizde
iktidar partisinden olduğunu söyleyen, olmadığı halde onlara yamanan, aslında
hiçbir zaman partisi olmayan, aksine hep iktidar partisinden olan çakalların
verdiği zarardan da dolgunsunuz.
Güncel hayatınızda yetmeyen
bitmeyen kazançlarınızdan da dolgunsunuz.
Ürettiğiniz mahsulün para
etmemesinden de dolgunsunuz.
Çağdaş yaşamın körüklediği
tüketime, kazancınızın yetmemsinden dolgunsunuz.
Asgari ücretin, çağdaş köle
yaşamına bile yetmediğinden dolgunsunuz.
Bilgi kirliliğinden de
dolgunsunuz.
Demokrasiye inanıyorsanız;
Sizlerin iktidarınızın da, sokak
eylemleri ile yıkılmasını istemiyorsanız, (Olur ya yarın belki sizler iktidar
olursunuz, ve başka sokak eylemcileri sizin iktidarınızda yıkabilir.)
Burnu kanayanın sizin yavrunuz
olmasını istemiyorsanız, lütfen aklıseliminizi kullanınız. Sakin olunuz. Demokratik yollardan başka yollara sapmayınız.
Ve siz iktidardakiler, özellikle yukarıdakiler, Milletin nabzını daha
iyi tutunuz. Size doğru haberlerin gelmediğini artık anlayınız.
Ülke bayram yeri gibi değil, sadece sizden ve iktidarınızdan
yararlananların hayatları gerçekten güzel ama Millet cinnet geçirme noktasında.
Siz sessiz çoğunluğun sesi
olacağınızı söylediniz ama, sizden yararlananların fikirleri ile hareket
ediyorsunuz, onların sözcüsü oluyorsunuz.
Sertliğinizin sebebi bundan zannediyorum
ve üzülüyorum.
Bir tarafta cinnet geçiren ama
sesini duyuramayan halk.
Diğer tarafta onların sırtından
kazanç temin etmeye çalışan baronlar.
Diğer
taraftan çevresi çıkarcılarla sarılmış, siz yukarıdakiler.
Hepiniz sakin olunuz. Demokrasi hepimize lazım ve bu
coğrafyada, demokratik ve Adil medeniyetler uzun ömürlü olmuşlardır.
Saygılarımla.
Mehmet KIZILASLAN
2013-06-13