Dış ilişkilerimizin Arap saçına
döndüğü ve çözülemez hale geldiği son günlerde, bir de “Eğit – Donat” anlaşması yapıldı ABD ile. Suriye yi karıştırdığımız
ve o bölgeye terörist ihraç ettiğimiz yetmiyormuş gibi bu işin devamı için bir
anlaşma daha imzalandı.
Gidişat kötü. Cumhurbaşkanı
Erdoğan ile ABD kongresi dış ilişkiler komitesi başkanı, Corker arasındaki görüşme sonrasında, anlaşmanın imzalandığını
öğreniyoruz.
Bu ne demek biliyor musunuz? Kırşehir de kurulacak kampta, iki bin, Özgür
Suriye ordusuna dahil terörist militanı eğitilecek ve Suriye üzerine salacağız
demek.
Bu güne kadar Devlet anlayışımıza
tamamen ters olan bir mantıkla, Bir devletin Emperyalist güçler için
parçalanmasına, fiilen katkıda bulunmaya devam edeceğiz demek.
Daha önceki dış ilişkilerimizde
yapılan yanlışlıklar nedeni ile, Suriye’de bulunan Süleyman Şah türbesini
koruyamaz hale geldiğimizden, sınıra sıfır noktada yine Suriye topraklarında yeni
bir Türbe yapmaya çalışıyoruz.
Sınırlarımız yolgeçen hanı olmuş.
On bine yakın Işit militanının topraklarımızda
gizlenmiş olduğunu biliyoruz.
İç güvenlik yasasının çıkarılmaya
çalışması halinde, Tam bir polis devleti olma yolunda ilerliyoruz. Yasa “molotof atan, kişilerin terörist
sayılacağı ve yasak silah taşıma suçundan savcılığa sevk edilecek” diye
değiştirilerek düzenlense olmaz mı? Bu polise verilen yetkiler, Ülkemizi Hitler
rejimine çevirmeye yönelik çalışmalardır.
Hitler rejiminde de her şey
yasalara uygun yapıldı. Ama insani olmadığı için İnsanlığın yüz karası olarak
tarihe geçti. Yeni çıkarılacak iç güvenlik yasasıyla görünen o ki Hakimler, savcılar,
Mülki amirlerin emri altına girecekler ve Mahkemeler işlevlerini yitirecek.
Polis şüpheli gördüğü her kesi, savcılığa sevk etmeden tutuklamaya
başlayacaklardır.
Gelelim şehrimdeki güzel
gelişmelere,
Öğrendiğimiz kadarı ile, Tayfun Talipoğlu gibi bir duyarlı ve ülke
sorunlarını çok iyi bilen kardeşimiz, CHP
den Aday adayı olmuşlar. Bu çok güzel bir gelişmedir, şehrim için.
Diğer yandan Ak Partiden, Başbakan Davutoğlu nun hukuk danışmanı olan pırlanta
gibi bir kardeşimiz, Abdurahman Öz, de
Milletvekili aday adayı olmuşlar. Bu da çok güzel bir gelişmedir.
MHP den de, Ankara’daki Aydınlılar derneği başkanı, Ender Vardar kardeşimiz, Aday adayı
olmuşlar. Bunlar bu gün aklıma gelen güzel gelişmeler.
Neden mi?
Çünkü bu kardeşlerimizin üçü de
Ankara da Bürokrasiyi çok iyi tanıyan ve şehrimizin sorunlarını çok iyi bilen
kardeşlerimizdir.
Seçilmeleri halinde Ankara da
işleyişi öğrenmek için zaman kaybetmeden, hemen ilk gün den itibaren
sorunlarımızı çözümleri için efor sarf edecek kardeşlerimizdirler.
Burada isimlerini yazmadığımız
diğer aday adayı olan kardeşlerimizin belki bizim bilmediğimiz çok daha değişik
özellikleri olabilir. Kusurumuza bakmasınlar. Öğrendikçe onlara da yer
vereceğiz.
Diğer yandan, daha önce
Milletvekili olup ta yeniden aday adayı olan kardeşlerimizi de zaten hepimiz
yaptıklarını biliyoruz.
Vatana Millete hayırlı olması
dileğimle saygılarımı sunuyorum.
Mehmet
KIZILASLAN 2015-02-23