Dünyayı yöneten
mantık “ Para Hazinendeki altın
karşılığı kadar basılmalı” diyor. Aksi hali “Paranızın kıymetini düşürür” diyor. Diyelim ki geri kalmış ülkelere
dikte edilen ve sıradan vatandaşın inandığı bu mantık doğru olsun.
Nüfusumuzun On
milyon olduğunu varsayalım. Hazinemizde de On ton altınımız olsun. Kişi başına
düşen altın miktarı Bir gram eder.
Aradan süre geçti, İnsanlar çoğaldı Nüfusumuz
arttı, Elli Milyon a ulaştık. insanımız için harcadığımız yatırımlar masraflar
arttı ve hazinemizdeki Altın miktarını artıramadık o altınımız, On ton da sabit kaldı. Kişi başına düşen altın
miktarımız Gramın beşte birine düştü.
Para basma miktarımız
Nüfusumuz On Milyon iken de, Elli Milyon İken de aynı kalacak olursa Bu geri
kalmış ülkeler nasıl yatırım yaparak, insanlarına nasıl hizmet ede bilirler?
Dünyayı yöneten, üst akıl denilen Lanet olası
zihniyetin doğruluğunu sorgulama zamanı geldi geçmek üzere. Bize dikte edilen
bir çok şeyin doğru olmadığı gibi, para konusunda öğretilenler in de doğru olmadığını görmek zorundayız.
Gelelim paranın
karşılığının ne olması gerektiğine, Nasıl basılması gerektiğine. Ben ekonomist
değilim. Ben teknik bir öğretmenim. Ülkemde ve geri kalmış ülkelerde her doğan
çocuğun sağlıklı beslenmesi, yetişmesi ve eğitilmesi için doğduğu günden itibaren
Ailesinin hesabına Sadece bu amaçla kullanılmak üzere, Yüz Bin Lira, çip paralı
bir kart gönderilse, Para basmış mı olursunuz?
Para
basmadınız. Ola ki para basmış dahi olsanız karşılığı nedir? Ülkenin geleceğini
kuracak Sağlıklı yetişmiş çocuklarımızdır, paranın karşılığı.
Askerliğini
yapmış “ben iş kuracağım” diyen her gencimize, Hazırladığı projenin yanlış
yerleri düzeltildikten, eksikleri tamamlandıktan sonra, Kendisine sadece bu işyerinin
ve projenin ihtiyaçlarında kullanılacak, İki Yüz Elli Bin Lira, Cip paralı bir
kart verilse, Para basmış olur musunuz? Olmazsınız. Ola ki Para basmış
sayılsanız bile, bu para karşılıksız mıdır? Hayır değildir. Karşılığı, Kendisini
ve projelerini ülkemizin yararına geliştirecek gençlerimiz bu paranın
karşılığıdır.
Bu fikirler senelerdir ülkemde Dünyayı
yöneten Lanet olası üst akılın öğretilerine ters düşmektedir. Biliyorum bir çoklarınız
bu fikri anlamakta bile zorlanacaksınız, Gelmiş geçmiş Yahudi ekonomistlerin fikirlerinden örnekler
vereceksiniz. Eğer o fikirler doğru olsaydı Dünyanın Yüzde Beşi zengin, Geri
kalan Yüzde doksan Beşi, fakir ve sömürülen insanlar ve ülkeler olmazdı.
Efendiler, Gelişmekte
olan ve geri kalmış ülkeler, Bu gidişe dur demek zorundadır. İnsanlarımızın gelişimine
ve onların üretimlerine kaynak yaratmak zorundadır.
Birileri çıkıyor,
karşılıksız Kripto para, çip para basıyor da, üst akıl seyirci yada, onların
yanında ortak olarak yer alıyorsa, bizim gibi ülkelerin, insanlarının sağlıklı
büyümesi, üretime katkıda bulunacak projeleri için, çip para basmaları
yasaklanıyorsa, bunda bir yanlış vardır.
Tarih boyunca, aklınıza gele bilecek her
konuda, bize öğretilen, dikte edilen, her konuda yeniden bir araştırma işine
girmek, sorgulamak, hatta bu konularda değişik fikirleri olan iyi gelişmiş insanlardan
oluşan enstitüler kurmak zorundayız.
Dünyaya,
ürettiklerinden dolayı Ekonomik olarak rest çeken, Çin parasını altın
karşılığımı bastı? Hayır, Çin üretim için bütün yolları, kapalı kapılar
arkasında uyguladı ve gelişti kalkındı ve dünyaya rest çeker hale geldi.
Mevcut bilgilerimizi, yeniden irdelemek,
kimlere hizmet ettiğini görmek zorundayız. Dünya’nın Yüzde doksan beşinin
zararına çalışan, ekonomik sistemler doğru olamaz.
Üniversitelerimizdeki
ekonomi profesörlerinin, eski öğretileri yeniden bakıp, sistemin kime
yaradığını, kime yaramadığına bakıp, doğru olup, olmadığına yeniden karar
vermeleri gerekir. Dünya çoğunluğunun
zararına ise eski öğretiler, yeni sistemler bulmak zorundayız..
Tüm dünya insanlığının önünü açacak,
yoksulluktan kurtaracak yeni sistemler bulmak zorundayız. Eski yöntemler,
üretenin, çakışanın, düşünenin zararına işlemektedir.
Saygılarımla
Mehmet Kızılaslan 2022-06-01