Allah bütün
emirlerini ve yaptırımlarını iyi insan olmamız için emretti.
İyi insan ne demek?
İyi insan, İnsanlarla, hayvanlarla, doğayla,
çevreyle ilişkilerini iyi şekilde sürdüren, hiçbir şekilde zarar vermeyen,
aksine iyi yönde katkıda bulunup faydalı olmak zorunda olan insandır.
İyi insan, ibadetlerini, Allah’ın emirlerini
yerine getirirken, yaşantısının her kademesinde kendisini temizleyen, çevresine
iyi yönde örnek olan, katkıda bulunan insandır.
Allah’ın emirleri
iyi insan olma yolunda birer araçtır.
Namaz kılmak, oruç
tutmak, hacca gitmek, hayır hasanet yapmak iyi insan olma yollarında
araçlardır. Çünkü bunları yaparken arınır insanlar.
Yüce yaratıcı,
Namaz kılan kavgacı ve ayırımcı, nifak sokucu insan istemez.
Allah, namaz kılan,
oruç tutan ama hırsız, soysuz, ırz düşmanı insan olmanızı istemez. Namaz
kılarken vicdanımızı temizlemenizi ister.
Bu çerçevede, İyi insanlar hem kendisini
temizleyen, arındıran insanlardır. Hem
de vatana Millete, faydalı olan insanlardır.
Vatana Millete
faydalı olmak?
O kadar geniş bir
alanı kapsasa da, İstanbul’u Yurt edinmemizi sağlayan, Fatih Sultan Mehmet Han, Yattığın yer cennet
olsun. Bize İstanbul u fetih ettiğin ve İslam alemine bıraktığı için, iyi
insanların başında gelir.
Osmanlının çöküşüne sebep olan padişahlar,
zevk ve sefaya dalanlar, yapılması gerekeni yapmayanlar, Muhakkak ki
kendilerine özgü ibadetler yapsalar da, emanetleri koruyamadıkları için Vatana
Millete zarar verdikleri için, İyi insanlar olarak anılamazlar.
Vatanı düşman
işgalinden kurtaranlar, Milletin yabancı işgalciler tarafından, canına, malına,
ırzına, namusuna göz dikenleri Milletle birlikte denize dökenler, İşte onlar
var ya onlar da Vatan kahramanları ve Allah katında inanıyorum ki en makbul
insanlardır.
Biz
Onlara, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları diyoruz.
Geçmişte hangi sebeple,
hangi ortamda ve şartlar altında, Fatih
Sultan Mehmet Hanın Camiye çevirdiği Kiliseyi, Müzeye çevirmişlerse de, Allah
katında yeryüzünün, her noktası birer mescit olduğunu düşündüğümüzde,
Osmanlının kaybedilen topraklarının On
yedide biri üzerinde tekrar Anadolu topraklarında bir İslam Devleti olan
Türkiye Cumhuriyetini kuran, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına dil
uzatanlar, gaflet delalet hatta hıyanet içindedirler.
Sayın Cumhur
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin, Geçmişte Müzeye çevrilen, Fatihin Camiye Çevirdiği Kiliseyi, Tekrar
Fatihin vakfiyesi üzerine Camiye çevirmesine, İslam alemine verilmiş en büyük
hediye olarak değerlendiriyor. Allah razı olsun diyorum.
Yetkililerin bazılarının, şu ya da bu
şekilde ayrıştırıcı parçalayıcı, nifak sokucu açıklamalarını; Allah’ın iyi
insan olma emrine karşı geldikleri için, kınıyorum.
Partilerini ve
parti başkanlarını överken, sürçü lisan ederek ya da kasıtlı şekilde, O
övdükleri göklere çıkaramadıkları fakat Osmanlının çöküşüne ve hatta işgaline
sebep olan padişahları baş tacı yaparken; onların koruyamadıkları topraklar
üzerinde Yeni bir Türkiye Cumhuriyeti inşa edenleri tu kaka etmelerini
hazmedemiyorum.
Mustafa Kemal Atatürk bu Toprakların her
zerresinde tekrar namaz kılma imkânı sağlayan bir ekibin Lideri bir dehadır.
Mustafa Kemal
Atatürk, Dünya sermaye sistemine karşı savaş vermiş ve ülkesini, 10 yıl içinde
tam bağımsız hale getirmiş bir liderdir.
Mustafa Kemal Atatürk, tersanelerine
girilmiş, postanesi elinden alınmış, toprakları yakılmış yıkılmış, işgal
edilmiş bir Anadolu’dan, kendi kendisine
yeten, bir vatan kurmuş, dâhidir.
Mustafa Kemal
Atatürk, bu gün içinde namaz kıldığımız, Ayasofya’nın da bulunduğu, İstanbul’u,
Fatihten sonra tekrar Fetih eden, İngilizlerden geri alan, kurtaran
Kahramandır.
Fatihten sonra, ikinci Fatihtir.
Unutma ki, o
övdüğün Osmanlının son padişahları, beceriksizlikleri ve uçkur sevdalıları
oldukları için, İşgalin davetçileri olmuşlar ve İngiltere’nin mandası olmaya
razı olmuşlardır.
Bu gün sadece Ayasofya da değil,
Anadolu’nun her yerinde, namaz kılabiliyorsan eğer, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları
sayesinde kılabildiğinizi unutmayınız.
Allah iyi insan
olmayı emrederken, adil olmayı, adaletli olmayı ve iyilik yapanlara dil
uzatmamayı da emreder.
Ha bir şeyi, daha hatırlatmakta yarar
görüyorum. Sizler işgalin, hala topla, tüfekle, silahlarla ve çizmeyle olduğunu
zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İşgallerin en kötüleri sermayelerle yapılıyor
artık.
Allah korusun
çevremizde işgal edilen ülkelerin tamamında, ezanlar hiç dinmemişti,
bayraklarda hiç inmemişti. Gariptir, inananlar birbirleri ile aralarına
düşmanlık sokularak savaştırıldılar. O ülkeler şimdi yok gibiler.
Her fert
ağzından çıkan düşmanca sözlerin, yarın çocuklarına, komsusunun çocukları
tarafında sıkılmış bir mermi olacağını düşünerek söylesin. Düşmanlık tohumları
ekmesin.
Saygılarımla
.
Mehmet
Kızılaslan 2020-07-28