20 Eylül 2018 Perşembe

HAİM NAHUM DOKTRİNİ VE RAHMETLİ ERBAKAN HOCA


                       
        Haim Nahum’un, Karanlık planları hakkında, Rahmetli Erbakan hocanın,  yorulmadan bıkmadan senelerce önce bahsetmesini,hiç birimiz anlayamadık.
        Erbakan hoca ile ve onu anlayanlarla, alay edenler, yapılması gerekenleri yapmayanlar, sağ iseler rahat koltuklarında oturamasınlar. Ölmüşlerse, mezarlarında rahat yatamasınlar inşallah.
       Haim Nahum Doktrini nedir?
11-      İnsanları aç bırakacaksın.
22-      İnsanları İşsiz bırakacaksın.
33-      İnsanları borca esir edeceksin.
44-      Dinlerinden uzaklaştıracaksın.
55-      Irklarına, tarikatlarına, mezheplerine ve siyasi görüşlerine göre tahrik edecek, Türkiye’yi böleceksin.
66-      Bölünmüş parçaları birbirleri ile çarpıştırıp, savaştıracaksın.
77-      Parçalanmış, zayıflatılmış parçaları Siyonizm’in emrine verip, yutacaksın.
Haim Nahum kimdir anlatmayacağım giriniz Google amcaya sorunuz. Bu, hain diyemediğim
adam, Manisa da 1873 de doğmuştur. Gerisini siz araştırınız. (Hain diyebilmek için birisine, bizden olması lazım.) Bu adam bir düşmandır. Biz den değildir Türkiye’nin düşmanı bir Yahudi dir.

         Şimdi çevremize bir bakalım isterseniz. Ülkemizin insanlarının alım gücü her geçen gün azalıyor mu? İnsanlarımız söylendiğinin, basında anlatıldığının aksine, fakirleştirilmiyor mu?
        İşsizlik her geçen gün artmıyor mu? İş yerleri, fabrikalar, birer birer satılmıyor mu, kapatılmıyor mu?
        Ülke insanının borç batağında yüzdüğünü görmüyor muyuz? Bizim zannettiğimiz her şey, bankaların değil mi?
        Elhamdülillah Müslümanım diyen birçok insanımız, din tacirlerinin tarikat şeyhlerinin oyuncağı olup dinlerinden uzaklaştırılmadılar mı? Birçok Müslüman görünen vakıf ve kuruluşun içinde emanet edilen çocuklar her türlü tacize uğramıyorlar mı? Bunları yapanlar Müslüman mıdır sizce?
        Irklarına, tarikatlarına, mezheplerine ve hatta siyasi görüşlerine göre insanlarımız kamplara ayrılmadık mı, cephelere bölünmedik mi? Birbirimizle gizli bir savaş içinde değil miyiz? Güçlü olan siyasi yapı unsurları, güçsüz olanları iflasa sürüklemiyorlar mı?
        Zayıflayan, güçsüzleşen gurupları yemek ve bertaraf etmek kolaylaşmadı mı? Birçok mücadele ruhlu insanımız sindirilip susturulmuyor mu? Yok edilmiyorlar mı?
          Ruhun şad olsun Erbakan Hocam. Biz ne seni anlayabildik, nede Bu ülkenin gerçek kurtarıcısı olan, on yıl içinde, ülkemizi ekonomik bağımsızlığına kavuşturan yüzlerce fabrika kuran, Yüce Atatürk’ü anlayabildik.
          Biz Haim Nahum doktrinine yenik düştük. İnşallah kurtulma çabalarımız boşa gitmez.                  Mehmet Kızılaslan 2018-09-20


5 Eylül 2018 Çarşamba

ÜLKE YANIYOR, JÖLELİ BAŞINI TARIYOR


                    
             İsrafın diz boyu değil, gırtlağa kadar olduğu ülkemde, tasarruf sadece alt tabakaya düşüyor.
            O da mecburen.
             Bir ay öncesinde yüz liralık iş gören paraları, bu gün 60 TL lik bile iş görmeyen, sabit gelirli ister istemez yüzde 40 lık bir tasarruf yapmış oluyor. Tasarruf yapmak istemese ne olacak? Açılacak ve daha sonraki günlerde hiç harcama yapamaz duruma gelecek.
           Peki, o yukarıdakiler ne yapıyorlar?
           Bilen varsa bana söylesinler lütfen. Malazgirt Kutlamaların 942. Yıl dönümünde, efendiler Ahlat’a 1071 metre kare oturum alanlı, 10 000 metre kare çevre düzenlemesi olan Cumhurbaşkanlığı köşkü yapacaklarmış. Hayırlı olsun.
          Efendiler bizim, dış borcunuz yok mu?
         Bu yaşadığımız krizin sebebi nedir?
         Amacınız, Milletin yastık altındaki, altınlarını ve dövizlerini bozdurmak mıydı?
         Madem kriz yok, TL, bir ay içinde %40 değer kaybetmiş, bunun sebebi ne?
         Vatandaşın dövizini altının bozmalarını isterken siz neden hala inşaatlara, köşklere, ölü yatırım yapıyor,  israftan vaz geçmiyorsunuz?
         Gelişmiş ülkelerdeki, makam araçlarının, neredeyse tam 10 katı fazla makam araçlarımız var. Neden bunlardan azaltmaya gitmezsiniz?
         Kiralık makam araçlarının sayısını kimse bilemiyor, neden bunlardan vaz geçmiyorsunuz?
        Vekillerin maaşlarından başka, ödenek denilen, harcırah denilen, milletin kesesinden çıkan giderlerini, neden kısmazsınız?
         Efendiler, ya sizin yaşadığınız ve harcadığınız gibi bayram yeri bu ülke, biz bilemiyoruz. Ya da bizim yaşadığımız gibi, bir ay gibi bir süre içinde kazançlarımızın, % 40 ı çalındı cebimizden, biz bilemiyoruz.
         Bu anlaşılmaz ortamdan bizleri kurtarınız lütfen. Ya bizler de sizler gibi har vurup harman savuralım bize yöntemini öğretiniz. Ya da sizlerde, bu üretmeden, borçla tüketen mantıktan, vaz geçerek bizlere örnek olunuz.
          Şu andaki duruşunuzu ve yaptıklarınızı, örnek alırsak, çok kötü durumlara düşeceğiz. Yakınlarımıza, eşlerimize, çocuklarımıza, içinde bulunduğumuz vahim durumu anlatamıyoruz. Yapmak istediğimiz tasarrufları yaptıramıyoruz. Çünkü onlar sizin yaptıklarınızı ve anlattıklarınızı daha inandırıcı görüyorlar.
          Oysaki biz batıyoruz.
          Sizin durumunuzu ise, bizi çekemeyen, gelişmişliğimizi kıskanan, Avrupa basını çok iyi anlatıyor. Ama biz onlara inanmıyoruz! Biz ülke ekonomisi kısa vadede bu çıkmazdan kurtulsun diye geçmişte de, şimdilerde de kampanyalar açıp, vatandaşın dövizlerini bozdurmalarına sebep olmuştuk.
          Kanına girdik vatandaşımızın. Yazık oldu adamların birikimlerine.
          Onlar bizlere haklarını helal etmiyorlar. Biliyorum ama ne yapalım, işimiz Allaha kaldı. Biz, sizlerin de israftan vaz geçeceğinize ve Üretim ekonomisine döneceğinize inandığımız için aldandık. Bizi okuyan dostlarımızı da aldattık.       
          Hala, çözümün Kobi ve Mikro işletmelerin önünün açılmasında olduğunu fark etmediniz ya, hala yatırımlarını bir gecede ülke dışına kaçıracak büyük işletmelere, desteklerinizi yığıyorsunuz ya, sizi anlamakta biz çok zorlanıyoruz.
          İnşallah sizin yaptıklarınız israf ekonomisi doğrudur, biz yanılmış oluruz.
          Değilse, ülke olarak işimiz vahim. Vatandaş cinnet geçirme sınırını çoktan aştı çünkü.
          Bu arada iyi araştırsın bilmeyenleriniz,
          Biz Anadolu’ya 1071 de girmedik. O bizim en son gelişimizdi. 5 000 yıldır Anadolu’dayız biz.
         Bazı bilim adamlarına göre ise, 7000 Yıl dır Anadolu bizim. Biz işgalci değiliz. Siz bu Malazgirt şenlikleri ile bizi kıskanan Avrupalıların ekmeğine yağ sürmek için mi, 1071 kutlamaları yapıyorsunuz?  
               Selam ve saygılarımla.   Mehmet Kızılaslan 2018-09-05