Biz teknik
insanlar, yapacağımız işlerin önce büyük perspektifini görür. Sonra teknik
resmini (önden, yandan ve üstten görünüşlerini)çizeriz. Ondan sonrada imalatı
için bütün parçaları ayrı ayrı bu işlemlerden geçiririz. Bu son yaptığımız
imalat resimleridir aynı zamanda. Ayrı ayrı resimlerini oluşturduğumuz
parçaları imalatını yapar daha sonrada bu parçaları birleştirerek ilk
perspektifini çizdiğimiz makine ya da kocaman işi imal ederiz.
Yukarıdaki
yaptığımız yöntemleri, hayatımızda da uygularız. Genellikle çözülmez gibi
görünen karmaşık sorunların içinden bu yöntemle çıkarız. Yani o sorunu küçük
küçük parçalara ayırarak, her birini çözümledikçe adım adım içinden çıkar,
başarırız.
Biraz teknik resim bilen, biraz, sebep
sonuç ilişkisi kura bilen, Biraz öz eleştiri yapa bilen, insanlar sorunlarını
büyütmedikleri gibi, ülke meselelerinin üzerine de çözümler bula bilirler.
Buraya neden
geldim?
Günümüzde bu
ayrıntıları yakalayamayan birçok insan içinden çıkamadığı meseleleri, Allaha
havale eder, hiçbir fikir yürütemediği için çaba sarf edemez, kadercilik çukurunda
ya debelenir. Ya da huzur içinde her şeyi hayra yorar, yatar. Bazıları buna
tevekkül olmak zanneder.
Allah kitabı ile
bize, düşünme ile ilgili Seksen den fazla ayet göndermiştir.
Görme ile ilgili
Yüze yakın ayet göndermiştir. Oysaki Allah olup bitenleri görmemiz ve onlar
üzerine düşünerek kafa yormamızı emrediyor. Elimizden gelen gayreti gösterdikten
sonra, tevekkül olmamızı emrediyor. Olup biteni göremeyen, yanlışlara dur
diyemeyen ve hiçbir efor sarf etmeden yatmamızı, susmamızı, ise, normal
karşılamıyor. Peygamberimiz de bir
hadisi şerifinde “haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır” diyor.
İnsanımız
okumuyor, kültürünü ve bilgi birikimini ya dizilerden ya da filmlerden
tamamlamaya çalışıyor. Her yapılan dizi
ve film beyin altına yapımcısı ve finansörünün düşüncelerini kazımaya çalışınca
ortaya doğrular, ya da olması gerekenler değil; toplumun düşünmesi istenen
gibi düşünmeye, hareket etmesi istenen gibi, hareket etmeye başlıyor.
Toplum,
okuyanlarla okumayanlar, düşünenler le düşünmeyenler, çözüm üretenlerle
üretmeyenler, Çare arayanlarla edilgenler, görenler ve göremeyenler olarak
şekillenirken, aralarındaki uçurum nedeni ile uyumsuzluklar, oluşuyor. Bir tarafın baskın olması halinde iç kavgalara
Allah korusun iç savaşlara doğru sürükleniyor.
Gariptir, okumayanları, düşünmeyenleri, göremeyenleri,
araştırıp sorgulayamayanları, üst akıl kutsalları ile yönlendirdiğinde; karşı tarafta
kalanların, hayatlarına son vere bilecekleri savaşlar da çıkara bileceklerdir.
Geçmişte yaşanılan acı örnekleri bulunmaktadır.
Şimdi gelelim ne
yapmalıya.
Ne yapmalıyız?
Öncelikle başımıza
gelen ya da toplumumuzun yaşadığı her olayı, araştırmak ve sebep sonuç
ilişkisini kurmak zorundayız. En basit
bakma yöntemimiz şu olmalı.
Yaşadığımız olay sonucunda kim ya da kimler,
kazançlı çıkıyor? Kimler zararlı çıkıyor? Bu sorunun cevabını olayların
başında bulursanız tedbir alırsınız ve korunursunuz. Diğer yandan olay
sonucunda karlı çıkanlar olayın sebep olanları yani yapanları yaptıranlarıdır. Olay
sonunda zararlı çıkanları, masum olanları, hedef olanları, suçsuz olanlarıdır.
Her olayı böyle inceler, aynı soruların
sonuçlarını bulmaya çalıştığınızda; sizlerin zararınıza veya faydanıza
çalışanları görmeniz mümkün olacaktır.
Efendiler şimdilik, bu araştırmayı
yapmaktan aciz, milyonlarca insanı kullandıkları için, dünyada, savaşlara,
kaoslara, insanların sömürülüp aç bırakılmasına, ülkelerin yanlış ellerde
iflasa gitmesine ve kaynaklarının başka insanların kasalarına akmasına sebep
olmaktadırlar.
Saygı değer
okurum, bu yazıyı okuduğunuzda, lütfen önce kendi yanlışlarınızı, sonrada benim
yanlışlarımı arayınız. Hiçbir art niyetimin olmadığından lütfen emin olunuz. Amacım, çok daha güzel ve yaşanası
dünyada, kaynakların ve zenginliklerin, adil paylaşımıdır. Oysaki bu gün
dünyanın bütün zenginliklerinin yüzde doksanını, Yüz de onluk kesim; Yüzde Onluk kısmını da, Dünya nüfusunun geri
kalan kesimi paylaşıyor.
Buna dur demenin
zamanı ise, lütfen bu adaletsizlikleri yapanları, attıkları nutuklara
bakmaksızın içinde bulundukları zenginliklerine bakarak değerlendiriniz. Saygılarımla.
Mehmet Kızılaslan 2020-05-11