Basireti bağlanmış, üzerine ölü
toprağı serilmiş, bir şehirde yaşıyorum. Üzüntüm kendime dairse, Allahın laneti
üzerime olsun.
Korkum, üzüntüm, üretimin duracak
noktaya kadar yavaşlaması, şehrin iş günlerini tatil günü sakinliğinde yaşaması,
Gençlerin gelecekleri konusunda karamsarlığa kapılması, Negatif enerjinin tüm
şehrin üzerine yayılması beni korkutuyor, çok üzüyor.
Ne olmalıda bu kâbusun altından
sıyrılmalı. Yepyeni bir heyecan yaşamalı bu koca ölü şehir?
İktidar partisinin vekillerinin, yereldeki yöneticileri ile uyumsuz
çalışmaları birbirlerinin yüzlerine gülüp, arkalarından kuyularını kazmaları;
hepsinin ayrı imparator olma hastalığı,
Demokratik kuralları çiğnemeleri
yetmiyormuş gibi, geçmişte ilçe başkanına şiddete varacak eylemlere kadar
görmezlikten gelmeleri.
Nazillide seçimi kaybetmesine
sebep olduğundan, şuanda Nazilli, Aydın
ili ile uyumsuz. Anakarayla uyumsuz, durumda, çıkmazlarda görünüyor.
Nazilliye Devlet Hastanesinden başka, hiçbir yatırımın gelmeyişi,
çivinin dahi çakılmayışı, bundan sonrada çivinin çakılmayacağı söylentileri de Nazillide moral bozukluğuna
sebep oluyor.
Gönderilen paraların yeterli
olmadığı eskisinin yarısında olduğu söylentileri, cabası.
Aydın Büyük şehir Belediyesinde
çalışanlardan daha çok çalışanın olması Nazilliye gelen paraların işçi
ücretlerini bile karşılamadığı söylentileri, tamamen negatif yönde halkımızı
etkiliyor olmalı.
Bazı hizmetlerin Büyük şehir
belediyesine geçmesinin belediye çalışanlarının rahat at koşturmalarını ve
yapmaları gereken işleri yapmayıp “O işi
Büyük Şehir Belediyesi öyle istedi” gibi sözlerle kendi olumsuzluklarını da,
Büyükşehrin belediyesinin üzerine attıklarını öğreniyoruz.
Şehir halkı rahatsız, mutsuz ve
ölüm öncesi rehavet içinde.
Nazilli bu durumdan nasıl kurtulur?
7. ayda yazdığım bir yazımda;
“Bakanın sözlerini davet sayıp, MHP li belediye meclis üyeleri ikna
edilerek, Ak partiye geçmeleri sağlanmalı.
Nazilliden Doğuda kalan ilçeler le birlikte Nazilli yeni bir yasayla,
İL yapılmalıdır.” Demiştim.
Bazılarınız “geçti Bor un pazarı
sür eşeğini Niğde’ye” dediniz biliyorum.
“Bu
şehre iyi bir şeyler vermek için, iş yapmak için, seçilmiş, Belediye Başkanı ve
Belediye Meclisi üyesi arkadaşlarımız bu gidişata dur demeden edemezler, etmemeliler.”
Demiştim.
“Vaatlerini bu güne kadar tuttuğunu söyleyen, Belediye başkanı ve ekibi eğer tarihe, son
olarak, yapamadıkları ile geçmek
istemiyorlarsa, bu duruma el koymalılar ve Nazilliye yeni bir heyecan kazandırmalılar. Ben öyle zannediyorum ki Bu iş Nazilli
belediye Başkanı Haluk Alıcık ve ekibin de bulunan arkadaşları ile, Nazilli Ak
parti yönetimi ve Vekillerimizin elindedir.” Diye devam etmiştim.
Göreceksiniz Hem Nazilli
Kurtulacak hem Aydın ilinin doğu bölgesindeki ilçeleri.
Bir bakmışsınız Denizli ile Nazillinin tam orta yerine Hava alanı bile
yapılmış olabilir”
Diye sözümü bitirmiştim.
Şimdi, Nazillinin İl olması hayal
olarak bir çoğumuzun yüreğinde düğümlendi kaldı.,
Kardeşim Şenol Babacan’ın son köşe
yazısında belirttiği gibi;
“ Nazilli Sümer Bank, Nazilli nin
il olmasının, Sanayi şehri olmasının anahtarıydı.
Ne yazık ki İl olamadı.
Çünkü Sümer Bank, Yüksel Yalova
ve ekibi tarafından kapatıldı. Gariptir Yüksel Yalova’nın adı kapatılan
fabrikanın park alanına verildi.
Ne yazık ki Sanayi şehri olamadı.
Yabancı yatırımcılara verilecek sanayi
arsaları yok. Gelecek olan yatırımcıya arsa bedelleri, sayfiye yerlerinden daha
pahalıya sunuluyor.
Ne yazık ki Eğitim şehri olamadı.
Çünkü, üç fakültesi olmadığı için,
üniversitesi bile yok.
Ne yazık ki tarım şehri de
olamadı.
Çünkü onlarca tarım arazisi
satılık. Tarımla uğraşan köylümüz çiftçimiz para kazanamıyor. Mahsulleri para
etmiyor.
Bir tek ümidim kaldı. O da Nazilli ye yakın bir yerde Hava alanı yapılmasıdır.
Bu hava alanı Nazilliyi, Aydın
ilinin doğusundaki ilçeleri, Denizlinin batısındaki ilçeleri, Manisa’nın
güneyindeki ilçeleri harekete geçirecektir. Kalkındıracaktır.
Umarım seçim öncesinde iktidar
yetkilileri ve ilgilileri bu fikrimizi dikkate alırlar.
Mehmet
KIZILASLAN 2015-01-28