15 Temmuz darbe girişiminden
sonra, “tehlike henüz geçmedi demokrasi
mitingine devam ediyoruz” söylemleri ile milletin, sokağa dökülmesinin de
karşısındaydım. Bu gün ikinci, üçüncü dalga gelecek söylentileri ile toplumda
kaos yaratılmasının da karşısındayım.
Çok iyi biliyorum ki, ülkemizin
düşmanları hiçbir zaman yenildik kenara çekilelim demeyecekler.
Ancak toplumu zinde tutmak
amacıyla piyasalarda kaoslara sebep olacak söylentileri yaymanın da düşmanca
olduğunu düşünüyorum.
Vatan hainlerine karşı zinde
olmak, uyanık olmak başka, piyasaları durgunluğa sevke eden ve toplumda paniğe
yol açan tuzaklara alet olmak bambaşka şey.
15 Temmuz gecesi sokağa dökülen
ve darbecilere ölümüne meydan okuyan Milletimiz önceden organize edilmişler
miydi?
Hayır. O halde Hiç organize
edilmedikleri halde, iç ve dış düşmanlara karşı topyekun, demokrasinin yanında
yer alan, darbecilere ölümleri pahasına karşı koyan insanımızı, ikinci dalga geliyor, üçüncü dalga gelecek,
sözleri ile korkutarak, ne yapmak isteniyor?
Fetö terör örgütünün gücünün
yenilmez olduğumu anlatılmak isteniyor? Yoksa ABD, İngiltere ve Almanya’nın
yenilmezlikleri mi işleniyor?
Hayır, bunların yenilebilirliğini
biz kurtuluş savaşımızda görmüş ve bütün dünyaya göstermiştik. Burada amaç, piyasaları kilitlemek
insanımızı ticaretten, alışverişten, üretimden ve yatırımlardan
uzaklaştırmaktır. Hatta, 15 Temmuz gecesinde bazılarının yiyecek stokları
yaptıkları gibi, gizli, gizli yiyecek stoku yaptırıp işgali bekletmektir.
Efendiler birçoklarınız, toplum
psikolojisi ile olsa gerek, yapılan bazı şeyleri hiç sorgulamadan yaşıyoruz. Yaptığımız
her hareket bir sonraki süreç içinde nelere mal olacak çok iyi düşünmek
zorundayız.
Darbecilere karşı silahlı savaş kazanılmıştır. Artık ekonomik savaş
zamanıdır.
Tekrar söylüyorum piyasaları zora
sokacak her söylemden ve eylemden uzak durmak zorundayız.
Çocukluğumuzdan beri, TRT 1 de,
Amerikan kovboy filmleri izleriz. Bu filmlerin sonunda ne kadar Kızılderili
katliamı yapsalar da, onlar yani Amerikalılar, haklı ve güçlüdürler.
Beyinlerimize bunu kazıdılar.
Bizlerde, iyi ya da kötü niyetli
yaptığımız açıklamalarla, Fetö teröristlerinin ve arkasındakilerin
yenilmezliklerini, insanımızın beynine işlenmesini sağlamayalım.
Yenildiler, yenilecekler, yeneceğiz. Çünkü biz her şeyden önce Yeni bir
din yaratanlarla savaşıyoruz. Diğer yandan Allah Dinini bizimle birlikte
koruyor.
Şimdi, sıra ekonomik savaşta.
Hepimiz ama hepimiz yeniden üretim için, kalkınma için, ticaret ve tanıtım
için, mücadele vereceğiz.
Diğer yandan 17-25 Aralık ve 15
Temmuz Darbe girişimini yapan Fetö Terör örgütü ve onu kullanıp, yöneten
küresel irade, muhakkak boş durmayacaktır. Bizlerde elbette teyakkuzda ve
uyanık olacağız. Darbe ve kargaşa
uyarısı yapıyormuş gibi davranıp, korku ve panik yayanlara karşı da uyanık
olmak zorundayız.
Ayrıca Fetöcü diye içeri atılan,
suçu ispatlanmamış, fabrika sahibi kişileri, kontrollü serbestlik ve yanlarına
gözlemci verilerek, bu firmaların üretimlerinin aksamaması için gereken
yapılmalıdır. Üretim ve ihracatlarının aksaması ve işçilerin çıkarılması
engellenmelidir. Kaş yaparken göz çıkarılmamalıdır.
Ekonomi, yeni işletmeler kurulmasından çok, kurulu işletmelerin
üretimlerinin artırılması ve engellenmemesi ile daha kolay kurtarılır.
Saygılar.
Mehmet Kızılaslan 2016-09-29