10 Ağustos 2021 Salı

NEDEN YANIYOR DÜNYA ? (Okuyucu Mektubu)

 

                                             

        Güneş'ten gelen radyasyon, her 11 yılda bir olduğu gibi geçen yıldan beri, son derece yüksektir.  Siyasi yetkililerin ilgi alanını dışında olduğu içini onların bundan haberleri yoktur.

        Gariptir, üniversitelerde de, radyasyonun ne olduğunu bilmeyen akademisyenlerimiz vardır.

       Zaten doktorlarımızın birçokları da fiziği hiç sevmediler, bu yüzden bu günlerde kovit 19 ve yangınlar nedeni ile çamurun ve çıkmazların içindeyiz.

         Güneşten gelen 11 yılda bir yüzlerce kat fazlalaşan Elektro manyetik radyasyon hücrelerde bozulmaya yanmaya ve virüslere neden oluyor.

        Bu dediğimiz yüksek ölçüde radyasyon, yangınlara da neden oluyor.  Radyasyon kanserlerin her çeşidine neden oluyor.

       Bizler ülkemizde, suçlular arıyoruz.

       Fizik yasalarını görmezden gelen hepimiz suçluyuz.

       Şimdi, binlerce yıl önce uydurulan yalanı yok etmek için, Güneş etkisini yüzlerce kat fazla göstererek insanlığı uyarıyor.

       Evet, güneş gücünü gösterirken, bizler beceriksizliğimizi görüyoruz.

      Sevgili dostlar, radyasyonun aşırı yüksek olması, ağaçlarda su eksikliği nedeniyle ağaçları içten dışa yakıyor. Fizikteki bu fenomene içten yanma denir.

    Isınma mikro dalga fırınlardaki gibi içten dışa doğru oluyor. Birde kuraklık nedeni ile havanın neminin sıfıra yakın oluşu, ormanlarımızda şişe kırıklarının dışında, kuvars kristallerinin çokluğu yangınları her noktada artırıyor. Bütün dünyada durum aynıdır.

       Söylediğim gibi, fizik zor bir bilim dalıdır. Disiplin ister araştırma ister, sebep sonuç ilişkisi kurmayı gerektirir. Bu yüzden fizik sevilmiyor ve çoğumuz tarafından bilinmiyor.

      Doktorların her türlü hastalığı virüse bağlamasının sebebi budur. Sebebini bilmediğiniz bir şeyi ortadan kaldıramazsınız. Tedavi etmeye çalışırsınız ama kökünden kaldıramazsınız.  

      Bizim, fizik sevmememiz, fizik bilmememiz,  bazı çevrelerin ekmeğine yağ sürüyor, Sevgili dostlarım.  Tüm gezegen güneş tarafından kavruluyor. Tüm gezegende aynı anda yangınlar çıkıyor. Tüm gezegende virüs oluşuyor. Yayılıyor demiyorum. Bu virüs sizin anlayacağınız dilden güneş yanığıdır. Güneş yanığı bulaşıcı değildir. Güneş tüm gezegeni aynı anda kavurduğu için; Dünyanın her yerinde insan hücreleri de, en zayıf oldukları yerden yanıyor. Ormanlarımız da tüm gezegende aynı anda yanıyor.

      Onları aynı anda kim senkronize edebilir, güneşten başka?

      Sibirya, Kanada, Avustralya, Güney Afrika, Amerika, Brezilya, Amazon ormanları, bir anda alev aldı. Tüm gezegen aniden bir virüs ile enfekte oldu. Bunun bir tesadüf olduğunu söyleyebilir misiniz? 

      Arkadaşlar Dünyada ve fizikte tesadüf yoktur, Sebep sonuç ilişkisi vardır.

      Sayın yetkililere sesleniyorum, lütfen fizik öğreniniz.

     Fizik evrendeki tek bilimdir, diğerleri fiziğin dallarıdır.  

    Sayın Doktorlar, her zaman bir sebebin etkilerini iyileştirmek için çalıştınız ve birçoklarını iyileştirdiniz, ancak sebep devam ediyor. Bu sebep güneşin elektro manyetik radyasyon yayılımının 11 yılda bir yüzlerce kat artmasıdır.

    Geçmişe dönüp bakınız, 11 yıl arayla, kuş gribi dediler, deli dana hastalığı dediler, İspanyol gribi dediler, hiv virüsü, Donuz gribi, dediler. Dürüst olanlar, Sebebini bilemedikleri halde çare üretmeye çalıştılar. Ama Nasa’nın gözlemlerini bilen, Dünyanın 4 zengini, bunun sebebini bildikleri halde; insanların fizik bilgisizliğini paraya dönüştürdüler.

       Elektro manyetik radyasyonun belirtileri ;

       -eklem ağrısı -baş ağrısı -kas ağrısı -karın ağrısı -burun mukozasının tahrişi -sindirim mukozasının tahrişi  -göz ağrısı vb.

        Ortaya çıkardığı rahatsızlıklar şunlardır

-tükenmişlik sendromu  -akciğer ağrısı -inme  -kan pıhtılaşması -kas kasılması -karaciğer fonksiyon bozukluğu  -zatürre  -bağırsak tıkanıklığı -kalp krizi –felç ve daha birçok rahatsızlıklardır.

     Sevgili arkadaşlar sağlıkla kalın.  Viorel Ciocan.

        Anlatıldığına göre çare, güneşe direkt maruz kalmayınız, Güneşin zararlı ışınlarından uzak durun dostlarım.

        Değerli okurlarım bu fikirlerin tamamına katıldığım için köşemde yayınlanmasına aracı oldum. Saygıyla sevgiyle, sağlıklı kalın.

                  Mehmet Kızılaslan  2021 / 08 /10

 

 

2 Ağustos 2021 Pazartesi

GEMİLERİ YAKTIK, KÖPRÜLERİ YIKTIK VE YANIYORUZ

 

          

         Her olayın, çözüm yolunu bulmak için Sebep ve sonuç ilişkisini kura bilmek gerekir.

 Fizik bilenler bunun ne demek olduğunu çok iyi bilirler. Ne demek istediğimi yazımın tamamını okuduğunuzda anlayacaksınız dostlarım.

        Ülkem yanıyor, Dünyanın birçok yerinde de yangınlar var. Ama ülkemdeki yangınların sebebi, bizlerin geçmişte yaptıklarımız hatalar ve yapmadığımız, almadığımız önlemlerdir.

      Herkes hamaset yapıyor.  İktidarın almadığı önlemler, yaptıkları israfları sıralıyor. Bunlar yangın söndürüldükten sonra yapılması gereken şeyler. Bir birimizi suçlamamızın sırası değil.

     Ülkemde Seksenin üzerinde yangın çıkmış ya da çıkarılmış, henüz kesin delil ve suçlular yok ortada. Ancak yediden yetmişe bir oyuna geliyor düşmanlığın parçası oluyoruz. “Bu yangınları PKK lılar çıkarmıştır. Onların uzantısı, hamisi,  HDP kapatılmalıdır” diye Yasalara göre kurulmuş bir partinin kapatılması çağışında bulunuyoruz.

      Hainlerin, çıkarcıların, partisi olmaz. Sadece bir partinin içinde yuvalanmış değildir hainler. Geçirdiğimiz günlerde görmedik mi, Feto unsurları her partinin içinde yuvalanmamışlar mıydı?

     Bunun yangınla ne alakası var şimdi? Diyenlerinizi duyar gibiyim.

“Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.”  Şura suresi 30. Ayeti

    Allah bizleri her konuda, düşünceli ve akıllı olmaya çağırıyor. Geçmişte yaptığımız yanlışlar o kadar çok ki; başımıza bir bela geldiğinde bizlerden başka herkes suçlu olabilir biz asla suçlu değiliz kurtuluşu ve savunmasına giriyoruz.

      Şimdi sıralayalım mı yanlışlarımızı?

1-      Ülkemde çözüm sürecini birçok kesim yanlış baktı ve çözümsüzlük üretildi. Eninde sonunda çözüm, uzlaşma ve barış yolunu bulmak zorundayız. (Onların yaptığı ispatlanmadı. Suçları ispatlanıncaya kadar da suçsuzdurlar. Onlar yaptı demiyorum haşa yapmadı da demiyorum. ) Ancak bir teröristin ahlaksızca insanlık dışı söylemi, ona inanan gafil ve hainler tarafından uygulana bilir. Belki de uygulandı bilmiyoruz.  

     Tedbir almak zorundaydık. Tedbir almadık.

2-      Yangınlar sonunda açılan arazilere imar izinleri özellikle, yandaşlara verildi. Yangınlar özendirildi. Oysaki, bu yanan orman arazilerine, yapılaşma izni verilmeseydi, bu gün sonuç çok başka olabilirdi. Bu konuda da yanlış yaptık, Orman yakmayı özendirdik.

3-      Orman vasfını kaybetmiş araziler, bitişiğindeki bahçe sahiplerine ya da ihtiyaç sahiplerinin kullanımına bedeli karşılığında, açılsa idi Belki yangınların birçoklarına engelleye bilirdik. Bunu da yapmadık. Ormanlarımız dibini aydınlatmayan mum gibi kaldı. Ormanlarımızdan orman köylüsü yerine yandaşlar ve işini bilenler! Yararlandı. Bu yanlışları da yaptık.

4-      Orman alanlarımız içerisinde, yeterli derecede yangın söndürmek ve sulama ve ıslatma soğutma amaçlı göletler ve küçük barajlar yapa bilirdik. Yapmadık, varlıklarımızı israfla harcadık.

5-      İnsanımızın eğitimine önem verip, iyi şeyler yapanların ödüllendirildiği, kötü şeyler yapanların cezalandırıldığı bir eğitim ve adalet sistemi kurmadık, yanlış yaptık.

 

Bu saydıklarıma benzer birçok yapmamız gerekeni yapmadık ve yapmamamız gereken yanlışları yaptık. Eğer düzelmez isek ( Siz kendinizi değiştirmedikçe sizin üzerinizdeki nimetimi değiştirmem) ayeti gereği; Başımıza buna benzer felaketler ve musibetler gelmeye devam ediyor ve edecektir.

 

      Şimdi hepimiz hamaset nutuklarının ve kinle nefretle bir yere varılamayacağını bildiğimiz halde başımıza gelenlerin, müsebbiplerin bizim gibi düşünmeyenler olduğunu haykırıyoruz ve ayrışmanın önderliğini yapıyoruz.

      Efendiler herkes kendisinden başkasını suçluyorsa, ya delillerini ortaya koyacak ya da susmasını bilecek düşmanlık tohumları ekmeyecek.

      Yine efendiler bu günden tezi yok kendi yaptığımız yanlışları da düzeltmeye başlayıp, Bu ülkenin hepimizin oluğunu ve hatta bu Dünyanın hepimizin olduğunu düşünecek herkes iyi yönde kendisini geliştirecek, değişecek. Geliştirmiyorsa değişmiyorsa onlarda susacak, düşmanlık ekmeyecekler.

        Canlarımız yandı, ciğerlerimiz yandı, geleceğimiz yandı. Sebebi Bizleriz, gemileri yaktık. İnsanlarımız arasında köprüleri, gönül köprülerini yıktık. Sebep bu, bu sebepleri düzeltmedikçe sonuçları da  asla değişmez. Allah Önce canlarımızı, sonra Dünyamızı,  ülkemizi korusun. Korusunda, korkarım, biz kendimizi değiştirmedikçe bu mümkün olmayacaktır.

              Saygılarımla Mehmet Kızılaslan    2021-08-02