15 Temmuz darbe girişiminden
sonra, Feto teröristi ile iş birliği yaptığı kesinleşen ABD nin, sözcüsü,
“Fetullah Gülen konusunda bize ulaşan belgeleri analiz ediyoruz” demiş.
Bu söz bile itirafın resmidir.
Büyük bir olasılıkla, analiz etme
süresince, “bu olayın altından nasıl kalkarız” projeleri hazırlanacaktır.
Peki biz, onların analizleri
süresince ve sonrasında, ne yapacağız?
Stratejik ortağımızın bu işin
içinde olduğunu hepimiz biliyoruz.
Çünkü hepimizin gözü önünde
kanıtlandı.
Feto şirkçisinin, üst akıl
olamayacak kadar aptal olduğunu, hain olduğunu, Sayın Cumhur Başkanımızda
söylediğine göre, biz ABD ye karşı ne yapacağız?
Hükümetimizin,
Feto’yu teslim etseler de, ilişkilerimizin ABD ve Feto ya yardım eden
işbirlikçisi devletlerle, ilişkilerimizin eskisi gibi olmayacağını,
düşündüklerini biliyoruz.
Cumhurbaşkanımızın Rusya ile
geliştirmeye çalıştığı son duruma baktığımızda, Artık hiçbir ilişkinin eskisi
gibi hatalarla dolu olmayacağını görüyoruz.
“Ülkelerin dostları ya da düşmanları olmaz, karşılıklı çıkarları olur”
diye bir söz öğrettiler bize, Katılmıyorum ben bu söze. İnsan ilişkileri
gibidir aslında devletlerarası ilişkiler de. Dostlarınız da olacaktır
düşmanlarınız da.
Nitekim düşmanlarımızı gördük son
hainlerin darbe girişimi sonrasında. Aslında senelerdir söylüyoruz stratejik
ortağımız ve yandaşlarının dostumuz olmadığını ama anlatamıyorduk.
İç savaşın çıkmasını sağlamak, Feto şerefsizine, Vatikan gibi bir bölge
ayırmak, ülkeyi parça, parça ederek düşmanlarımıza istedikleri alanları vermek,
dostlarımızın mantığı mı idi?
Hayır.
Bunu kim düşüne bilir, kim alet
olur, kim işbirliği yapar?
Tabi ki düşmanlarımız.
O halde Devletlerinde, düşmanları
ve dostları da olabilirmiş.
Kurtuluş savaşından sonra, Ekonomik
bağımsızlığımızı kazanabilmemiz için hangi ülke, ülkemizde 650 fabrika
kurulmasına yardım etmişti?
İşte o ülke dostumuzdur.
Yunan uçaklarının günde üç beş
kez, sınırlarımızı ihlal etmesine karşın, hiç bir şey yapmadığımız halde,
Rusya’nın iki uçağını düşürme emrini veren, acaba dost mudur düşman mıdır?
Darbecilere, himmet adı altında
sermaye akıtanlar. Devletin istihbaratı ve her türlü imkanı elindeyken,
İhbarlara rağmen, Feto kuklasını tanıyamayan, aksine ona övgüler yağdıran, araziler
tahsis eden, devletin kaynaklarını onlara akıtan, siyasiler, aptal mıdır, hain
midir, yoksa düşman mıdır?
Siz karar veriniz.
Efendiler, Artık dost ve düşman
devletleri belirleme zamanımız geldi geçiyor.
Dost ülkelerle tüm ticaretimizi
ve ilişkilerimizi son hızla düzeltiyoruz.
Onlarla ilişkilerimizi bozan, basiretsiz,
beceriksiz, bakanlar, başbakanlarda dahil, tüm siyasilerimizin inceleme altına
alınması gerekmektedir.
Diğer yandan, yediden yetmişe, 17
Aralıktan sonra, bu şerefsiz vatan haini darbecilerle, ilişkilerini sürdürenler,
hangi makamlarda olurlarsa olsunlar, cezaları verilmelidir.
Vetocuların gazabına uğramış,
devlet memurları, amirleri ve onlara yardım etmediği için kara listelere
alınmış, devletin içindeki memurları eliyle batırılmış, sanayici ve iş
adamlarının da onore edilmesi zamanı gelmiştir.
Bir başka yapmamız gereken olay, Toparlanma seferberliği ilanıdır.
Bu günü bir milat kabul edip,
Ekonominin kurtulması ve iki katına çıkması için.
Çalışanların kazançlarının iki kat
alım gücüne ulaştırılması için. Vergi devrimi yapılması gerekir.
Nasıl mı? Tüm vergiler kalkacak sadece alan Yüzde on öder” sistemi
getirilecek.
Geçmişte bu hainlerin zora
soktuğu, batmasına sebep oldukları, devletin içindeki elemanları ile
kendisinden olmayanları bitirdikleri firmaların, Devlete olan borçları
silinmelidir.
İsterseniz, açılan yeni sayfayla, yapılan vergi devrimi ile, Ülkede
yaşayan her ferdin Devlete olan borçları silinerek, tüm mal varlıkları Kayıt
altına alınarak, her fert bu mal varlığının, el değiştirmesi halinde, "Devlete Yüzde
10 nu verecek", yasasıyla, Yeniden ekonomik kurtuluş savaşı vermeliyiz.
Bu seferberlikle Devlet bütçesine
tüm kaynakların yüzde onu akmış olacak. Ondan sonraki her tür vergi kalkacak. Her
ticari hareket de, devletin kesesine Yüzde on daha akacaktır.
Kayıt dışı çiklet dahi satılmamış
olacaktır.
Bizden söylemesi dikkate alıp,
almamak sizin bileceğiniz iş.
Sadece aldatıldık demekle,
sorumluluktan kurtulamazsınız. Çünkü geçmişte aldatılmayanlar, Feto nun,
devletin içine sızmış, elemanları tarafından, sizlerin gözü önünde
cezalandırılmışlardı. Bu vebalden kurtulmanın da tam zamanıdır.
Bu ülke, bu ekonomik değişikliğe
de hazır, Efendiler. Saygılarımla.
Mehmet
Kızılaslan 2016-08-19