BU MİLLET AYAKTA
UYUMUYOR
Bu günlerde başörtüsü ile meclise
girecek Millet Vekilleri gündemi dolduruyor.
Gariptir biz bu oyunu Merve
kavakçı olayıyla bir kez daha yaşamıştık.
Öncelikle hükümetin yapması
gerekenleri yazacağım. Yasa yapacak kadar mecliste vekiliniz var. Yetmeyecek
olursa muhalefet de başörtülü vatandaşlarımızdan oy almayı düşünen partilerde
var. Veriniz yasa teklifini bitiriniz bu işi kökünden.
Kamuoyunu bu derece meşgul eden
ve zaman, zaman çıbanbaşının koparılması halinde toplumda, güvensizlik,
ayrımcılık, iki yüzlülük, kin ve nefretin pompalanmasına sebep olan, bu sorunun
önüne geçiniz artık.
İktidardaki efendiler, sizler bu
toplumun huzur içinde yaşamasını sağlama mecburiyetinde olanlarsınız.
Muhalefettekiler, kamuyu huzursuz
edebilirler, bu huzursuzluktan paye çıkarmak ve oy oranını artırarak
isteyebilirler, sizleri iktidardan indirmek isteyebilirler. Ama sizin göreviniz
toplumsal huzuru barışı ve güveni sağlamaktır.
Peki siz ne yapıyorsunuz?
Sorunu kökünden çözmek yasalarla,
İnsanımızın özgürlüklerini korumak, güvence altına almak zorunda iken; işi
sürüncemede bırakıp, toplumu geriyorsunuz.
Efendiler kaç senedir
iktidardasınız?
Kaç sene önce, Başörtüsü sorununu
kökünden çözmek için söz vermiştiniz?
Bu ne iki yüzlülüktür ki hala
sözünüzü yerine getirmediniz.
Genelgelerle yazışmalarla işi
götürmeye çalışıyorsunuz.
Peki yarın iktidarı kaybetmeniz
halinde, söz verdiğiniz halde, bu sorunu çözmediğiniz için size oy verenlerin hakkını nasıl
ödeyeceksiniz?
Şuna inanınız ki bütün yaptıklarınız bir tarafa, Nur suresinin 31.
Ayetini uygun söz verdiğiniz halde, sözünüzde durmadığınız için, bu konuda size
inandığından oy veren herkese, borçlu öleceksiniz.
Diğer taraftan toplumun gündemini
bununla meşgul ettiğinizden dolayı ve gereğini yapmadığınız için biliniz ki oy
oranlarınızda da düşüşleri göreceksiniz.
Gelelim başörtüsü muhalefeti
yapanlara, Allah’ınızı severseniz, o Merve kavakçı olayını bir hatırlamaya
çalışınız. Yüzde yirmi dokuzlarda oy alan, DSP yi, yüzde birlerin altına
düşüren sebeplerin başında beklide, o olay birinci sırayı çekmektedir.
Sizlerde “Elhamdülillah
Müslüman’ım” diyorsanız, Kendiniz ya da eşleriniz başörtüsü takmaya bilirsiniz,
bu sizin kararınız ve hayatınız. Ama lütfen takana da engel olmayınız. Günaha
da girmeyiniz.
Bu hareketiniz ne Müslümanlığa,
ne İnsan haklarına, ne Özgürlük söylemlerinize uygun düşmüyor.
Sizler bu toplumun en az yüzde
doksanının Müslüman olduğunu bildiğiniz halde, İktidar partisi için İslam’ı
kullandığını da söylediğiniz halde, bu tuzaklara neden düşersiniz ki?
Efendiler eğer sizlerde
Müslüman’sanız, Kuranı kerime inanıyorsanız, bakınız Nur Suresinin 31. Ayeti
nin bu konu ile ilgili kısmında ne yazıyor “
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve
iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini
teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler……” Bu söz
benim ya da bir başka yaratılanın sözü değil.
Bu söz İnandığınızı söylediğiniz yüce ALLAH’ın sözü.
Meclisde ki Efendiler hepinize
sesleniyorum. Bu oyuna artık bir dur deyin. İktidar partisi bir yasa teklifi
hazırlasın, yüce meclise sunsun. Kim başörtüsüne evet demiş, kim dememiş
görülsün. Kim bunu kullanıyor, kim kullanmıyor öğrenilsin.
Kim yeryüzü İlahı “Yasa yapıcı” olarak, gerçek yasa yapıcı Allahın
ayetlerine karşı çıkmış, kim bir çırpıda çözülecek bu sorunu kangren haline
getirmiş görülsün.
Bu Millet artık ayakta uyumuyor.
Yarın Mecliste bir tatsızlık olursa biliniz ki hepinizde suçlusunuz.
Başta milleti, başörtüsü konusunda aptal
yerine koyan iktidar, sonra da uyanık olmayıp tuzağa düşen muhalefet. Hepiniz
suçlusunuz. Bu millet artık ayakta uyumuyor.
Mehmet kızılaslan. 2013-10-30