Bir
kez geliyorsun dünyaya, işte o bir kez’i en iyi şekilde yaşamak, en güzel
işlerle süslemek, en yararlı işler yapmak, en net görüntü vermek, en doğru
şeyleri yaparak en faydalı insan olmak zorundasın.
Yalansız,
dolansız, riyasız, reklamsız ve en huzurlu hayatı yaşamak zorundasın.
En iyi
dostlar biriktirmek, en sağlıklı ilişkilerle
donatmak, en güzel yürekli kadını sevmek ve en büyük yaratıcıyı, Allah’ı tapmak
zorundasın.
Neden
bunları yapmak zorundasın?
İyi insan
olmak için.
İyi insan olmak, Allah’ın da muradı, bütün
emirlerini, bütün yasaklarını, bütün ibadetlerini ve bütün ayetlerini, bizim iyi insan olmamız
için emretmiş.
İyi insan
olmak, bir takıma, bir tarikata, bir partiye, bir guruba, bir mezhebe üye olmakla
olmaz. Yanlış işleri, büyük guruplar içinde yapmanız, alkış toplamanız, para
kazanmanız, popüler olmanız, sizin iyi olmanızı sağlamaz.
İnsana, kadına,
çocuğa, doğaya, hayvana, yaratılana ve tüm var olanlara karşı iyi olmak,
haklının hakkını vermek, yanlışa dur demek zorundasınız.
Gücüm yok, dur
diyemiyorum. Diyorsanız, yanlışı yapanlardan uzak durmak zorundasınız. Onlara
küsmek zorundasınız, ilişkiyi kesmek zorundasınız.
Yapamıyorsanız, siz de kötülüğe alkış tutan, şeytanı dost edinen, zulme,
rıza gösterenlerden olursunuz. İyilik yapamıyorsanız, iyiliğe gücünüz yetmiyorsa,
iyilik yapanların safında olmak, onları desteklemek zorundasınız. Kötülük
yapanların zulüm edenlerin yakınlarında dahi olmamak zorundasınız.
Şunu
bilmelisiniz ki, iyilik lütuf değildir. Mecburiyettir. Olmanız gereken ruh halidir.
Onu eyleme geçirecek, gücünüz, paranız, zamanınız olmaya bilir. Gerçekleştiremeyebilirsiniz
de ama düşünmeniz bile bir yola giriştir. Huzura adımdır.
Göreceksiniz
belli bir yaşa geldiğinizde, birçok çabanız boşa gitmiş, birçok kazancınız
heder olmuş, siz de hayıflanıyor üzülüyorsunuz. Hayatın tekrarı yok. Gün bu gündür,
dün geçti, yarına senedimiz yok çıkmaya. İşte o yüzdendir ki, kimin uşaklığını yaptığımızı,
çok iyi irdelemek zorundayız. Hemen en doğruyu bulmak, yanlışlardan arınmak,
şeytanın uşaklığını terk etmek zorundayız.
Taptığımız
Allah mı?
Para mı? Kadın mı? Mevki mi? Makam mı? İktidar mı? Şan şöhret
mi? El alem ne der tanrısı mı? Partim ne der korkusu mu? Tarikatımın şeyhi ne der
korkusu mu? Arkadaşlarım yalnız bırakır endişesi mi? Bunların hepsi seni iyi
insan olmaktan alı koyuyorsa terk etmek zorundasın.
Bir
yaratıcıya inanırsın, inanmazsın, o senin bileceğin iş. Ama huzur bulmak
istiyorsan; her türlü yanlıştan, fiilden, amelden, uzaklaşmak zorundasın. İyi
insan olmak zorundasın.
Hayat,
senin, ömür senin, huzurlu ve mutlu
yaşamak senin hakkın. Hiç kimsenin, hiçbir gurubun esiri, uşağı, emir kulu, değilsin.
Doğru olanı yapmalısın.
Yazarların,
şairlerin, medya mensuplarının, iktidarların ve hatta dünyayı yöneten
sermayenin uşağı olduğunda, doymuyor senin karnın.
Senin rızkının
da ömrünün de kefili Allah tır. Ne yazılan bir lokmayı yemeden, ne sayılı
nefesin tamamını almadan, ne de belirlenen zamanı yaşamadan ölmeyeceksin. Seni
kimse öldüremez. Hiçbir kimse de kötülük yapamaz. Başına gelenler se, senin
sınavın. Zorluklarla mücadele edip iyi insan mı olacaksın? Yoksa kolay yolu
seçip, kötülerle birlikte olup, kötü insan mı olacaksın?
Karar
senin.
Korkma, hiçbir güç ten korkma, Sadece iyi
insan olmaya çalış ve Hakk’ın, Haklının
yanında olmaya çalış. Allahtan izinsiz yaprak düşmez. Sana senden başkası zarar
veremez.
Sen hiçbir
kimsenin uşağı ya da kölesi değilsin. Sadece İyi insan olmaya çalış, Allah’ın
da muradı bu. Bunu yaptığında bu dünya cennet olur.
Öbür
dünya mı? Beni hiç ilgilendirmiyor. Bu dünyayı cennete çeviremeyenin öbür
dünyası zaten cehennemdir. Dünya sadece
bir kişi ile, yani sadece seninle cennete çevrilebilir. Haydi hep birlikte, hep beraber iyi insan
olmaya… Mehmet Kızılaslan 2019-06-20