Yetkililer
diyorlar ki, bu şehrimize şu kadar, diğer şehrimize bu kadar, yatırım yaptık. Sancakbeyleri
de aynı ağzı kullanıyor. Şu mahallemize, bu kadar, diğer mahallemize daha fazla
yatırım yaptık. Diye ha bire televizyon ekranlarını, gazete manşetlerini
dolduruyorlar.
Vatandaş bu
yayınları ve bayram havasındaki açılışları cepleri boş karınları aç seyrediyor.
Aylakçılar ve yandaşlar dolduruyor alanları. Emekliler
sancılı, esnaflar hayata küsmüş, işsizlik son safhada, gençler karamsar.
Neden mi?
Yaptığınız yatırımların acili yet sıralaması yanlış da ondan.
Yaptığınız yatırımların birçoğu, halkın yaşam standardını
yükseltmiyor. Kazanma miktarını, artırmıyor. İşsizliğin azalmasını sağlamıyor.
Kurtuluşu
inşaat sektöründe buldunuz. İnşaatlar yapanın elinde kalmaya başladı. Kredileri
20 yıla çıkarmanızda bir işe yaramayacak.
Tarımsal ve
kırsal kalkınmayı denediniz. Hibeleriniz ve teşvikleriniz, tarımsal alanlardaki
imar engeli yüzünden, hedefine ulaşamıyor. (Bir
yasayla, tarımsal ve kırsal kalkınma kurumunda, projeleri onaylanan alanlarda,
inşaat oranı,%5 den % 30 çıkmıştır deseniz sorun kökünden çözülürdü)
Köyleri mahalle yaptınız,
Belediyeler, meraları ve köye ait arazileri sattı.
Köylünün
imeceyle getirdiği suya sayaç bağlatmaya başladılar.
Kanalizasyonsuz köylüden atık su bedeli talep
ediyorlar.
Utanmasalar arazisinden çıkardığı sondaja da
sayaç bağlatacaklar.
Hastaneler yapıyorsunuz, aralarında 40 km
mesafe olan, yerleşim birimlerinin tam ortasına yapacağınız hastaneyi, döt
kadar bir alana yapıyorsunuz, büyüme imkanı olmadığından, diğer şehre bir daha
yapmak zorunda kalıyorsunuz.
Milletin
parasını çarçur ediyorsunuz. İsraf ediyorsunuz.
Üretimin
artmasını işsizliğin azalmasını sağlamak için bulduğunuz yöntemler, ya hedefine
ulaşmıyor yada yağmacılar tarafından iç ediliyor.
Efendiler, bir daha, bir daha söylüyorum. İşçi
ve işveren üzerindeki, SGK primlerini kaldırınız, Her işveren, daha çok işçi çalıştırabilsin.
Dışarıdaki rekabet gücü artsın. İhracat yapabilsin. İşsizlik önlensin.
Hiçbir kimseye nakit para
dağıtmayınız. Alacak olduğunuz vergilerin tamamını kaldırıp sadece %10 vergi
alınız. Maliyetler düşsün. Dar gelirlinin parası iki kat iş görsün.
Bütün kamu kurumları lüks
yatırımlardan ve harcamalardan arınsın. Sadece işsizliği önlemek için, çare
olacak yatırımlar yapsınlar.
Kayyum atadığınız iş yerleri bir an
önce tekrar üretime son hızla devam etsin.
Yine hesapları denetlenebilsin.
Mevcut iş
yerlerinin neden küçüldüğünü sizlerde bizlerde çok iyi biliyoruz. Çare basit
ama köklü çözümler de, lütfen sesimize kulak veriniz.
Ey yetkililer, sizler sırça köşklerinizde
bu gün rahat yaşıyor olabilirsiniz ama vatandaş, gerçekten güç durumda. Yarın o koltuklarınız makamlarınız elinizden
alındığında, seçimleri kaybettiğinizde,” bizi neden anlamadılar” deme şansınız
bile olmayabilir.
Yaptığınız
her yatırım, vatandaşınızın çorbasını bir kaşık artırsın.
Vatandaşın
gelirinde üç kuruş artış sağlamayan, yatırımlarınız, sizi de ülkeyi de
kurtarmayacaktır.
Belediyeleriniz, meyhane, kafeterya, kasap
dükkanı, fırın, açamasın. Esnafının ekmeğine göz dikmesinler. Fabrika binaları yapsınlar. Üretim yapacağını,
işçi çalıştıracağını belirten her girişimciye, arazilerinde üretim imkanı
versinler. İmar sorunu çıkarmasınlar.
Sizler
yukarıda çok büyük meselelerle, hatta devletin geleceği ile meşgul
olabilirsiniz.
Biliyorsunuz ki, Millet yaşamazsa,
Devlet yok olur. Milleti aç ve yoksul olan bir ülkenin devleti zengin ve
yöneticileri tok olursa, bu adaletsizlik devletin bekasını da tehlikeye sokar.
Bir avuç
yalakanın, alkışları ülkeyi, şehirleri, köyleri güllük gülistanlık etmez. Durum
iyi değil.
Mehmet Kızılaslan 2018-02-28