Hampacı ne demek?
İnsanların sırtından geçinen kimse İngilizce, Hump kelimesinden türediği
söyleniyor. Türk Dil Kurumu na göre ise, Hazırdan yiyen, başkasına yük olan kimse.
Olarak tarif ediliyor.
Üretenin, çalışanın, alın teri ile geçinmeye
uğraşanın küçümsendiği ve dolambaçlı yollarla halkın sırtından geçinmeye
çalışanların çoğaldığı günümüzde; ülkemizde her gün yeni olaylarla
karşılaşıyoruz.
Efendim dolar
yükselecekmiş dolar alalım. Faiz düşünce kazancımız azalır, avro alalım.
Aldınız gördünüz ananızın örekesini.
Geçmiş
dönemlerde, Eczacı Mehmet Gebenç kardeşimizin
literatüre soktuğu Üç Kağıt Ekonomisi kelimesini bir çok ekonomist kullanmıştı.
Ne yazık ki Hampacı küçük birikim sahipleri, dolandırıcı büyük sermayedarların
oyununa gelip borsada oynamışlar, çok az kişi para kazanırken çoğunluk borsada
birikimlerini kaybetmişti.
Üç Kağıt ekonomisinden kasıt, Döviz, Faiz,
Borsa, kastedilmekteydi. Ülke
dışında, Borsa ya para yatıranlar, bir yılda, yatırdıkları paranın taş çatlasın
Yüzde Onu kadar para kazanırken, Bizim ülkede bu kazancı bir gecede veriyor
gibi gösteren kurumlar halkı dolandırmışlar, Millet hüsrana uğramıştı.
Döviz dediğimiz şey, Yabancı para, Yani
Dolar ve Avro bu paraların birisinin ABD de Fed tarafından karşılıksız
basıldığını bilmeyeniniz yoktur. Bu parayı cebinizde taşımak; karşılıksız
basan ülkeye karşılıksız olan kağıt karşılığında, kredi vermek demek, olduğunu
hiç kimse düşünmedi. Hepiniz cebinizde taşıdığınızda zengin olacağınızı
düşündünüz.
Keynes, seneler önce Altın karşılığı
basılması gereken paraların, Artık altın karşılığı olmadan basılmasına karar
veren IMF de, Bütün Dünyanın Dolar kullanmasını önerdi. ABD bunu kabul
etmedi. Çünkü, ABD, dolarını, dünyada ileride silah olarak kullanmayı
hedefliyordu ve her zaman da kullandı.
Yine
Keynes, Faiz, Paranın gayri meşru çocuğudur, diyerek aşağılarken. Diğer
taraftan İslam dini Faizi yasakladı.
Bakara suresinin
275. Ayeti şöyle der. Faiz yiyenler (kabirlerinden)
şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal
onların, “Alım-satım tıpkı faiz gibidir”
demeleri yüzündendir. Halbuki, Allah alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır.
Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan
kendisinindir ve artık onun işi Allaha kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse işte
onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.
Biz bu üç kağıt ekonomisinde para
kazanmayı düşünürken Ülkemizin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk "Çalışmadan, yorulmadan, üretmeden
rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve
daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdur." Demiş
ve üretim ekonomisinde Karma ekonomik sistemi uygulayarak ilk on yılda ekonomik
bağımsızlığa kavuşmamızı sağlamıştır.
Şimdi
efendiler buraya kadar anlattığımı anladı iseniz, zaman içerisinde ülkemiz
insanının çalışmaktan, üretmek ten uzaklaşarak, hampacı ve beleşçi yöntemlerle
para kazanma yolları arar hale gelmesinin yanlışını da görmüşsünüzdür.
Bir baba,
çocuklarının yanlışa gitmesini engellemek zorunda ise; Devlet yöneticileri de, Milletin
yanlışa gitmesini, soymasını, soyulmasını, aldatmasını, aldatılmasını
engellemek zorundadır.
Bunu nasıl yapar?
Çözüm nedir?
Paranın kayıt altına alınması kökten bir
çözümdür. Bunu çok önceki yazılarımda anlattım. Bunu hiç dikkate almadılar. Ve ülkemde
soygun devam etti.
Başka bir çözüm yolu daha var. Bu da, Dolara
endeksli, Yeşil TL ve Avroya endeksli, Kırmızı TL basılacak ve bu paralar, Vatandaştaki Dolar ve Avro ile
değiştirilecek. İç piyasalarda dolaşan Türkiye
Cumhuriyetinin bastığı dövize endeksli Türk lirası olacak ve bütün dövizler
merkez bankasında ya da hazinede toplanacak. Sadece dışarıdan mal ithal edenlerin parası ithal edilen malın
karşılığı olarak yurt dışına çıka bilecek.
Hiçbir kimse dövizle oynayıp ülkenin
ekonomisini bozamayacak. Hiçbir kimsenin parası durduk yerde değer
kaybetmeyecek. Millet zarara uğratılamayacak. Döviz yatırım aracı olmaktan
çıkarılacak.
Bu ülke hepimizin ise eğer, Devlet,
Milletini, milletinin birikimlerini, korumak zorundadır. Milletin Fertleri ne
kadar beleş den para kazanmaya çalışırsa çalışsın, bunu önleyecek. Bu beleş çi
fertlerin para kazanayım derken dolandırılmalarını da önlemek zorundadır.
Bu son oynanan
oyunlarda, Suç beleşten para kazanmak isteyenlerle, bunları dolandıranları
engellemeyen sistemdedir dostlarım.
Silkelenmek, sistemi kurmak ve üretime dönmek zorundayız. Üretmeyen Milletler, istikbalini
ve İstiklalini kaybetmeye mahkum olurlar. Ne yazık ki O yöne doğru gidiyoruz.
Buna dur demek, sistemi düzgün kurması gereken Hükumetlerindir.
Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan 2021-12-24