24 Haziran
seçim sonuçları CHP için hüsran oldu. Biliyorsunuz ki gerçekten sanki dengeler
değişecekmiş gibi hava yaratılmıştı. Benim gönlüm de öyle istiyordu belki de. Sayın
Muharrem İnce ile ülkeme yeni bir heyecanın gelmesi ve İyileştirilmiş Cumhuriyet
sisteminin uygulanması, iyi olacakmış gibi geliyordu.
Beceremedik yenildik. Hezimete uğradık.
Vatanımıza,
Milletimize hayırlı olsun inşallah.
“Sizin hayır bildiğiniz şer, şer bildiğiniz
hayır olabilir. Siz bilmezsiniz Allah bilir.” (..Bakara 216) Ayetine
istinaden huzurluyum, üzülmüyor aksine bu konu da daha rahat bakıyorum
sonuçlara. Rabbim ne eylerse güzel eyler, başımızın ve yüreğimizin üstünde yeri
var.
Hayra
şerre gelince,
16 yıldır
iktidarda olan ve bulunduğumuz noktada, iyi ya da kötü her şeyin sorumlusu tuttuğumuz
Ak Partisine ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “Buyur kurtar ülkeyi dedi Allah”
“Sen bu hale
getirdin, sen düzeltmek zorundasın” dedi.
Milletin ne dediği beni hiç
ilgilendirmez oldu artık. Millet mi dedi, ak saçlılar mı dedi. Erenler
evliyalar mı dedi bilmem. Bana göre bu sonucu Allah istedi.
Yine bana göre
ne dedi biliyor musunuz, Allah.
“Oğlum Muharrem, bu sonuca sakın üzülme.
İkinci turda seçilebilmen için, Hem HDP nin, hem de İyi Partinin oylarına
ihtiyacın olacak. Bu iki partinin ikisi de sana kayıtsız ve şartsız destek
olmayacaklar. Birisinin şartlarına evet desen, diğerleri sana asla oy vermeyecek.
Ve sen yine seçilemeyeceksin. Seçilsen de onların her istediklerine evet demek
zorunda kalacağından dolayı, sen değil, onlar iktidar olacaklar. Buna da ben
razı değilim. Sen otur şimdi oturduğun yerde. Ben sana daha iyi ortamlarda daha
başka imkânlar sunacağım” dedi.
Allah
neylerse güzel eyler.
Değerli
okurlarım, Allah bu ülkenin özel yardımcısı olur inşallah. Çünkü işimiz çok
zor. Bu kadar iç ve dış borç, üretimsiz nasıl ödenir bilemiyorum. Bu kadar
vaatlerin altından nasıl kalkılır onu da düşünemiyorum.
Biliyorsunuz
ki, daha üzerinde çoluk çocuk yuvarlanacağımız, Millet bahçeleri yapılacak.
İçinde çayın ve kekin bedava olduğu, Millet kıraathaneleri yapılacak. İşin
kötüsü, buralarda yuvarlanabilmek için ve kıraat edebilmek için, insanımızın,
işlerinin, güçlerinin yerinde olması ve ceplerinde parasının olması lazım.
Haydi, kolay gelsin, Sayın Cumhurbaşkanım,
Recep Tayyip Erdoğan, Allah yar ve yardımcınız olsun. Bize gelince biz bu güne
kadar sizlere sürekli yazılarımızda çözüm yolları önerdik. Önermeye de devam
edeceğiz. İnşallah danışmanlarınızı aşar yazılarımız.
Millete
ait fabrikaların satılmasına karşıydım, sizin yanınızda olmadım. 16 yıldır
üretime ve işsizliğe dair çözümleriniz yeterli değildi. Uyguladığınız
yöntemlerin birçoğuna katılmadım, bana göre yanlıştı. Ülkem inşaat sektörüyle
değil, sanayi üretimi ve tarıma dayalı fabrikaların kurulmasıyla kurtulur dedim,
demeye devam ediyorum.
Her köye, o köyde üretilen tarım
ürünlerinin işlendiği fabrikalar kurulmalı dedim. Bunlara köylünün de ortak
olması lazım dedim. Köylünün yatırdığı para devlet garantisinde olmalı kimse
batıramamalı dedim. Köylünün koyduğu para kadar, Devlet de para yatırmalı dedim.
Muhasebecilerinin ve gıda mühendislerinin maaşlarını devlet ödemeli dedim,
demeye devam ediyorum. Köye dönüşü sağlamalıyız diyorum.
Bu gün bu
milletin sorunu, işsizliktir. Yarın ise bu sorunun devamı, büyük şehirlerde
işsiz insanlarımızın yaratacakları olumsuz şeylerdir. Lütfen sesimize kulak
veriniz.
Başlıktaki
özür e gelince, ben henüz Devletimizi ve onun derin siyasetini,
algılayamamışım. Özürüm onlaradır. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Mehmet
Kızılaslan 2018-06-28