Nato ülkesi
olmamıza rağmen, binlerce tır silahı, YPG ve PKK emrine gönderen ABD dir. Dostumuz olmadığını, stratejik ortağımız
olmadığını, defalarca göstermiştir. ABD
ile ortak hareket etme mantığına dur deme zamanıdır.
Yunanistan
sınırlarımıza, ABD nin yaptıkları silah yığınaklarını da dostane olduğunu aklıselimi
olan hiçbir Türk düşünemez.
Bu gün, Nato ve ABD
ile ilişkilerimizi gözden geçirme ve dostu düşmanı seçme zamanıdır. Uluslararası
ilişkilerde, dost ya da düşman olunmaz. Çıkarlarımızın en çok nerede olduğunu
görme ve ona göre hareket etme zamanıdır.
Petrolümüzün
Yüzde yirmi beşinin, doğal gaz ihtiyacımızın yüzde Seksen beşi ni, Rusya, Azerbaycan
ve İran dan karşılıyoruz. Rusya’nın payı Yüzde atmış dört. Buğday ve tahıl
ihtiyacımızın yüzde ellisinin karşılandığı ülke Rusya’dır.
2018 yılında
Rusya'dan Türkiye'ye 21 milyar 345 milyon dolarlık ürün ithalatı
gerçekleşmiştir. Bu ürünler arasında doğal olarak, ilk sırayı doğal gaz ve
petrol ürünleri tutmaktadır ki, gerçekten de toplam ithalatın %37 kadarını
doğal gaz ve petrol oluşturmaktadır.
Türkiye, 2020'de
ithal edilen 9 milyon 750 bin ton ithal buğdayın 6.5 milyon tonunu Rusya'dan, 1
milyon tonunu Ukrayna'dan, 550 bin tonunu Kanada'dan, 400 bin tonunu
Meksika'dan ve 300 bin tonunu da Litvanya'dan aldı.
Rusya’nın, kurtuluş savaşımızda, bize
yaptıkları silah mühimmat ve altın yardımlarını ve Cumhuriyetimiz kurulduktan
sonra, ağır sanayimizin kurulmasında ve ekonomik kurtuluş savaşımızı
kazanmamızda ülkemizde kurdukları, onlarca fabrikanın karşılığında, bizden
narenciye ve kurdukları fabrikaların ürünleri ile ödeştiğimizi bilmeyenleriniz
var mı bilmem.
Şimdi ABD ve NATO dan kurtulma zamanıdır.
Burnumuzun dibindeki ekonomik çıkarlarımızın en çok olduğu ve Dünyanın
yaptırımlar için çığırtkanlık yaptığı Rusya’nın yanında olma zamanıdır.
Aslında bu Rusya
nın yanında olmak değil, çıkarlarımızın korunması zamanıdır.
Eğer ileriki günlerde sanayimizin,
ulaşımımızın, beslenmemizin, turizmimizin, felç olmasını istemiyorsak; ABD
denin ve NATO nun bize dikte ettiklerini yapmak yerine, onların emirlerini
ağırdan alıp, Rusya’nın işini kolaylaştırma zamanıdır.
Piyon gibi öne
atlamak ve Batının sömürü sisteminin yanında olmak yerine, Rusya’nın eteğinde
bir Faşist iktidara sahip, Ukrayna ya birazcık mesafeli davranmamız bile, kendi
çıkarlarımızı korumamız için yeterli olacaktır. ABD nin ve Nato ülkelerinin Orta doğuda bize
yaptıklarının cezasını da vermiş olacağımızı düşünmekteyim.
Değerli
okurlarım, Bu kadar yanlışlar zinciri içinde, bize düşmanlık yapan ABD ve Nato
ülkelerine karşı, hükumetimizin hala hiçbir şey yapmayışının sebebini bir türlü
arayıp bulamıyorum.
Eğer bu, ABD yanlısı olmak, kişisel meseleler
yüzünden ise; Milletimize bunu anlatmaları iktidarın yanlışlarından da kurtulma
zamanı da olacağı kanısındayım.
Hiçbir kimse
kişisel hataları ve yanlışları nedeni ile uluslararası ilişkilerde, ülkemizi
güç durumda bırakamaz. Eninde sonunda bu yanlışların cezası çekilir.
Bu gün, Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal
Atatürk’ün, Dış ilişkiler konusundaki, uygulamalarına dönmek zorundadır.
İktisadi konulardaki ve üretime dair aldığı tüm önlemlerin ne kadar önemli
olduğunu gördüğümüzden dolayı, üretime dair aldığı tedbirleri de almak zorundadır.
Ukrayna krizi,
ülkemin yanlışlardan dönme konusunda milat olabilir. Ukrayna krizi ülkemizin
boyunduruklardan kurtulma konusunda bir başlangıç ola bilir.
Kriz yeniden
doğuşumuz olabilir.
Aksi ne olur
biliyor musunuz?
Aksi hal, ülkem
için felç olur, çöküş olur. Yoksulluğun artması ve ekonomimizin çöküşü ola
bilir.
Son bir uyarım
da, Muhalefet partilerine.
Siz olsanız bu
krizi nasıl aşarsınız?
Dışarıdakilere, sadece itidale davet edip, içeride
güçlendirilmiş demokrasi söylemleri ile Milleti rahatlatamazsınız. Bu krizi siz
olsanız nasıl aşarsınız onu da anlatınız lütfen.
Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan 2022-02-23