25 Şubat 2021 Perşembe

İYİ İNSAN OLMAK

 

                                               

         İyi insan olmak, bütün insanların görevi olması gerekirken; insanların birçokları, makam, mevki, para, zenginlik, şan, şöhret sahibi olmak isterler.

        Bu yukarıda saydığım, makam, mevki, şan, şöhret gibi şeylere sahip olurlarken bir çokları da insan olduklarını unuturlar. Çoğu kez de İnsanlıktan çıkarlar.

       Günümüzün sıkıntılı ortamlarında çevresindeki insanların yaşamına katkıda bulunmak, onların kazançlarını artırmak, sıkıntılarını aşmaları için çare üreten. Evlerine bir miktarda olsan para götürmelerini sağlamak için çaba harcayan insanlarda var.

      Var, var olmaya da, onlar çok azınlıktalar.

       Kendi ekonomik şartları, mevkileri, makamları, şanları, şöhretleri oldukça iyi olmasına rağmen, bu insanlar diğer insanların önünü açmak için kolları sıvadılar. Çok kısa denecek süreler içinde, çok çalışarak, ala bildiğinehızlı yol aldılar.

       Kendi imkanlarını kullandılar, eşlerinin, dostlarının imkanlarını kullandılar. Rahatlarını bırakıp koşturdular. Hem kendi rahatlarından, hem ailelerine ayırdıkları zamandan fedakarlık ta bulunup, bu toplumun insanlarının önüne düştüler. Onların ufuklarını genişletip onların ürettiklerini değerlendire bilecekleri kooperatifler kurdular.

       Kim bunlar?

       Kim bu fedakar, cefakar insanlar?

      Bunların birisi, Sayın Mimar Gonca Yelkovan Güneşin Kadınları kooperatifinin Kurucu başkanı.

      Bir diğeri ise, Özel hastanemizin Baş hekim yardımcısı,  Hekim, Sayın Müjgan Sönmez hanımefendi, Efeler Diyarı kadın Girişim kooperatifinin kurucu başkanı.

      Kooperatifleri kuruluş tarihi sırası nedeni ile sıralamasını bu şekilde yazdım.

      Bu iki hanımefendilerin işleri başlarından aşkın, gelir düzeyleri oldukça iyi olmasına rağmen Öne çıktılar. Kendilerine ve insanlığa hizmetin, hakka hizmet olduğuna inanan arkadaşları ile birlikte bulundukları bölgenin kadınlarının önüne düştüler. Onlara kazanç kapısı açtılar.

        Efeler Diyarı kadın Girişim kooperatifinin kurucu başkanı Müjgan Sönmez, hanım, çıktığı yol arkadaşları ile birlikte, Sadece kadınların değil, Bu şehrin yazarları için stantlar açtılar. Gelsinler, yazarlarımız, kitaplarını getirsinler, bir kuruş kar almadan, kitaplarını satı verelim dediler.

     El emeği göz nuru sanat eseri üretenlerin önünü açtılar. Getirsinler reyonlarımızda eserlerini sergilesinler, sadece devlete ödeyeceğimiz  KDV sini ve Müstahsil makbuzu için toplam %25 Farkla eserlerini satı verelim dediler.

      Açtıkları Sultanhisar. Atça arasındaki Dinlenme tesisinde, yöremizin yemeklerini, ürünlerini, eserlerini tanıtalım, satalım insanımız ürettiklerini değerlendirelim dediler.

     Bu bahsettiğim iyi insanlar Rahat hayatlarını sürdüre bilirlerdi. Eşleri dostları ile çok daha eğlenceli hayat sürdüre bilirlerdi. Yapmadılar, insanlarımızın ufuklarını genişlete bilmek, onların üç kuruş kazanmalarını sağlamak bölgemize daha fazla katkıda buluna bilmek için, hayatlarından fedakarlık ta bulundular. Onları saygıyla sevgiyle kucaklıyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun dileğimi duamı iletiyorum.

      Diğer yandan, Efeler Diyarı kadın Girişim kooperatifinin kurucu başkanı,  Müjgan hanımın eşi vardı, yorgunluktan böğe insanına hizmet etmek için güneşten yanmış, kararmış, kurumuş, kardeşim yemeğini bile biz sofradayken iki kez soğutan, yiyemeyen, kardeşim, Sayın Sultanhisar Belediye Başkanı Osman Yıldırımkaya. O benim ellerimdeki, kesiklere üzüntüyle bakıp çare üretirken, ben onun yemeğini bile, vatandaşın sorunları ile uğraşırken sıcak yiyemeyen haline üzüldük.

     Sultanhisar belediye başkan yardımcısı Veteriner Sayın, Okan Yalçınkaya ve eşleri de, tüm kooperatifin kurucu üyeleri de,  var güçleri ile çalışıp örnek bir hizmeti, tesisi, gerçekleştirmenin mutlu yorgunluğunu yaşıyorlardı, gözlerinden o mutluluk okunuyordu.

        İşte dostlarım, Allah’ın, bize ibadetlerini emrederken, muradının İyi insan olmamız için emrettiğini hepimiz biliyoruz. İbadetler iyi insan olmak için araçtır, amaç değildir. İyi insan olmak sadece kendimiz için bir şey yapmak değildir.

        İyi insan olmak sadece yakınlarımız ve avenemiz için bir şeyler yapmak değildir. İyi insan olmak tüm bölge insanı, ülke insanı, doğası, çevresi için bir şeyler yaparken kendi yaşamından fedakarlık ta bulunmaktır.

         Bulundukları mevki ve makamlardan onurlanan değil, onur katan, geldikleri her makamı yücelten dostlarıma selam olsun. O fedakar insanların çoğalması dileğimle saygılarımı sunarım.        

                                         Mehmet Kızılaslan 2021-02-25

 

  

2 Şubat 2021 Salı

VATANDAŞIN DİLİNDEN AHVALİMİZ

 

 

      

      

                                         

      Değerli okurlarım aşağıdaki yazı çok değerli bir abimizin sayfasından alıntıdır.

       “ Beş litre ay çiçek yağının 75 TL,

       Beş litre sızma zeytinyağının 90 TL ye satıldığı,

       İnsanlarının 70-80 yıllık maddi değerlerini, üç bilemedin beş günlük ihtiyacına çare olacak, aile yadigârlarını satmak için sarraflara akın ettiği bir ülkede, her şeyi güllük gülistanlık göstermek için gerçekleri görmezden gelmek erdemli bir davranış mıdır?

      Ekmeğin karne ile satıldığı 1940 li yılları dillere pelesenk edip, varlık çadırları açmak, o çadırlarda patates soğan sattığını unutup, muhalefete mensup büyük şehir belediyelerinin ucuz ekmek kuyruklarındaki 70 li 80 li yaşlarda ki piri fanileri görmemek, hakkaniyet midir?

        İhtiyaç içindeki vatandaşlar için askıda ekmek kampanyası başlatıp sonrasında, ucuz ekmek satan belediyeleri, siyasi şovmenlikle yaftalamak hangi vicdanda yer bulur?

        Bir kaç günlük ihtiyacını karşılamak için ekmek teknesi, bağlamasını (sazını)satan sanatçının,  varlıklı olduğunu söylemek uçukluk Olmaz mı? 

      Faturalarını ödeyemediği için, intihar da karar kılan küçük esnafın faturalarını ödemek yerine, büyük iş insanları ve müteahhitlerin trilyonlarca borcunu silip, milliyetçi ve mukaddesatçı nutuk atmak, insan aklı ile alay değil midir?

      2018 seçimleri arifesin de,  terörist başının mektubunun okutulmasını ve terörist kardeşinin, TRT de boy göstermesini görmezden gelip, HDP nin kapatılması için söylemlerde bulunup, fiili adımdan kaçınmak ve adı geçen partinin bir ilçe başkanlığından çıkan, terörist başının posterleri ve terörist paçavraları için bir kaşık suda fırtına koparmak,  hayret etmek, ülkenin gerçek gündemini değiştirmeye yönelik siyasi bir faaliyet değil midir? 

        Kendi ülkesinin mümbit toprakları ekilip biçilmezken, başka ülkelerde toprak kiralamak,  ülkemiz çiftçisine köylüsüne darbe vurmak sayılmaz mı?

       Kamu ve özel sektör deki bir kadro için  binlerce  müracaatı görmezden gelmek, %60 lar da seyreden enflasyonu işçiye ve memur a açlık sınırında, ücret vermek amacıyla %10 larla ifade etme gayretine  ne isim koymalı? 

      Yüzde  30 lara dayanan işsizliği, Yüzde 12 lerde göstermek, ayıp değilse nedir?

      Ülkedeki yokluğu, yoksulluğu, yalanı, talanı, iftirayı kalemini ve vicdanını satan sözde aydınlar ve havuz medyasının, beyin yıkayıcı programları ile kapatmaya çalışmak, siyasi körlük ve sözün bittiği nokta değilse nedir? ”

      Birçok köşe yazarı arkadaşımızın yazısından çok daha etkili olduğunu düşünerek, köşeme taşıdım bu yazıyı.

Vatandaşımızın ve Ülkemizin ahvalini, bundan daha yalın, bundan daha etkili bir anlatım olamazdı diye düşünüyorum.  

                  Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan 2021-02-02