Toplumumuzda
Milliyetçi olmayan yok denecek kadar azdır.
Her partinin
programında Milliyetçilik ve ulusun çıkarlarını korumak muhakkak vardır.
Değilse Milletine, vatanına düşkün bu Millet, o partilerin üyesi olmazlar. Partiler
kendilerine taraftar bulamazlar.
Ne gariptir ki,
Ülkemin Milli kaynakları, bu Milliyetçiliği, ön plana çıkaran ve hamasi, hamasi
nutuklar atan partilerin kurdukları hükumetler tarafından, ya peşkeş çekilir, yada
kullanılmasına izin verilmiyor.
Dün, Haşhaş ekimini yasakladılar. Birkaç
gün sonra tütünümüze kota koydular. Pamuğumuzu dikilmez ettiler. Ve şimdi de
şeker pancarı ekilmez olacak.
Hadi oradan ne
yumurtluyorsun gene oturduğun yerde. Diyenlerinizi duyuyorum. Ve diyorsunuz ki,
“Zarar eden fabrikaları satıyoruz,
pancar ekimine bir şey mi diyoruz?” Ben de diyorum ki, Ey uyuyan güzel
ahmak kardeşim. Fabrikaları özelleşen ve
satılan her ürün, bu ülkede dikilmez hale gelmedi mi? Tütüne, kota konulduğu zaman, üretilen tütün,
o ailenin masraflarını bile karşılamaz hale gelmedi mi?
Satılacak olan şeker fabrikalarına,
şeker pancarı üreten pancar köylüsü, özel sektörün insafına bırakılmış
olmayacak mı? Dışarıdan, kanser yapan, mısır şırası ithalatçıları bu
fabrikaları aldığında zarar ediyor diye, makineleri, Sümerbank gibi hurdacıya,
araziye de konut alanına çevirdiğinde hanginizin gıkı çıkacak acaba?
Diğer yandan
işsiz kalan, pancar üreticilerinin çoluğu, çocuğu, besicilikte kullanılan küsbe’nin
kullanıcısı, hayvan üreticilerinin durumu ne olacak? Yem maliyetleri nerelere
çıkacak biliyor musunuz?
Uyuyan, güzel ve ahmak kardeşim, uyan. Bu
tedbirler, bu fabrikaların satışı, Milli düşünceye ters, işgalci düşüncenin
sahiplerine aittir. Bu fikre uyan hükumetler de ya Milli değildirler, ya da
yanlış yönlendirmektedirler.
Sayın
Cumhurbaşkanlarımızın birçoğu, onu yanlış yönlendiren, danışmanları tarafından,
yanlış karar almalarına sebep olmuşlardır. O mevki de, bulunan en mükemmel
insanların bile, çevresinde, art niyetli üç kişi dahi bulunsa, Cumhurbaşkanımızı
yanlış yönlendirebilirler.
Bu yazım,
aynı zaman cumhurbaşkanımıza bir mektup olsun istemekteyim. İnşallah art
niyetli danışmanlarını, bu mektubum aşar ve sayın Cumhurbaşkanımız duyar, kulak
verir ve Milli olmayan bu düşünceden kurtulma şansımız olur.
Tekrar söylüyorum, sadece fabrikalarda
çalışan işçilerimizin, başka alanlarda iş bulmaları değil sorunumuz.
Fabrikalar satıldıktan sonra, kapatılması halinde ki, (siz, zarar ediyor diye satarsanız, alanlarda, zarar ediyor diye,
makinaları hurdaya, arazisini de tokiye devredeceklerdir.) Pancar
üreticilerimiz ne olacak? Küs besinden, yararlanan besicilerimiz, et
üreticilerimiz ne olacak, Bana söyler misiniz.
Şekerde üretilmez olduğunda ülkemde, boşalan alanı dolduracak, Mısır şıracılarının,
ülkemizi kansere teslim etmesi halinde, insan sağlığımız ne olacak? Kansere tutulan insanlarımızın, ilaç
giderlerini nasıl karşılayacağız?
En önemlisi de, bu yanlıştan sonra,
artacak olan işsizliğe nasıl çare bulacaksınız?
Bir ülkede
işsizin maliyeti, işçinin maliyetinden, daha çoktur anlamadınız mı?
Bu
sorularıma doğru cevap verip, bu yanlış uygulamadan döndüğümüzde, Milli sözünü
söyleyebilmekte, hürsünüz. Değilse Milli değil, işgalci zihniyetin sahiplerinin
oyuncağı olduğunuzu tüm kamuoyu düşünecektir.
Yakın tarihe bir bakınız.
Cumhuriyetin kurulduğu, ilk yıllarda, tüm fabrikaların gelirinden “daha çok,
Haşhaş üretiminden, elde edilen,
sağlıkta kullanılan uyuşturucu imalatının geliri daha çok imiş.
Ne garip ki,
o zamanda, Avrupalıların baskıları ile bu fabrikalarımızda kapatılmıştır.
Öyle inanıyorum ki, Sayın
Cumhurbaşkanımız, mısır şıracılarının da baskılarına da boyun eğmeyip, bu fabrikaların
satışına ve pancar üreticilerimizin, besicilerimizin mağduriyetinin önüne
geçecektir. O yanlışlara götüren,
danışmanlarının işine de son verecektir.
Saygılarımla.
Mehmet Kızılaslan 2018-03-23