Kapitalist sistemde, sağlık,
eğitim de dahil olmak üzere, neredeyse savunma bile özelleştirilmektedir.
Ne gariptir ki ülkemde Kamu
iktisadi işletmeleri ve belediye iktisadi işletmeleri sosyal anlayışı, öylesine
dejenere etmişlerdir ki, hayati önem taşıyan konuları atlamışlar, çaycılığa,
kasaplığa, fırıncılığa ve en son da meyhaneciliğe soyunmuşlardır.
Adamlara soruyorsunuz.
Bu, hizmet dediğiniz işleri
yaparken neler düşündünüz?
Efendim ekmeği ve eti vatandaşımız
ucuza yesin.
Kardeşim, sizin su ve atık
bedeliniz komşu belediyelerin fiyatları ile alınsa, orta halli bir evin
suparası yarı, yarıya düşer. Ya da vatandaşın evine, her ay, bedavadan bir kilo
et girer.
Cevap yok.
Bir başka belediyenin, çaycının,
tostçunun işine soyunmasını eleştiriyorsunuz.
Kiracınız olan tostçu ile
rekabetiniz doğrumu?
Para kendinizin olsa, cebinizden
çıksa, 250 000 TL ye tostçu dükkânı açar mısınız?
Duvardan ses gelir onlardan
gelmiyor.
3 Milyon lira harcadık, bu
kafeteryanın açılışı için dediklerinde.
Siz para saymasını biliyor
musunuz?
Bu para ile, 10 adet fabrika
binası yapılır.
On adama da, 2 000 TL den, kiraya
verilir.
Her adam 10 ar işçi çalıştırsa,
100 işsize iş verilmiş olur. Ayrıca her ay 20 000 TL gelir elde edilir. Sizin
nasıl bir hizmet anlayışınız var? Diyorsunuz.
Yardımcılardan birisi
mırıldanıyor.
Diyorum ki, lafınızı açık
söyleyin. Bir size bakarım, bir lafınıza bakarım ondan sonra, cevap vermem
uygun olursa veririm.
Ses gelmiyor.
Acaba, sözlerimizden, yazılarımızdan,
nasiplerini almışlar mı diye bekliyorsunuz.
Ne mümkün. Adamlar, bu sefer de,
lokantacılığa, meyhaneciliğe, soyunmuşlar.
Hem de duyduğuma göre, Menderes
koyacaklarmış açtıkları yerin adını.
Şimdi yeniden soruyorum.
Gelişmiş kapitalist ülkelerde, Devlet
ya da belediyeler, vatandaşın yapamayacağı büyük işlere soyunurlar.
Sizler hangi kafanın adamlarısınız ya?
Bir taraftan senelerce, Sosyalist
düşünceyle savaşacaksınız. Kapitalizmin birer neferi olacaksınız. İki lafınızın
birisi, Sosyalizm düşmanlığı olacak. Uygulamalarınız ise tam tersi olacak.
O karşı olduğunuz sosyalizm,
insanlara öncelikle iş sağlıyordu, kendi kazancı ile aş sağlıyordu. Vatandaşına
el açtırmıyordu. Sizin haberiniz var mı bundan? Sizin gibi, çaycısı ile,
tostçusu ile, lokantacısı ile, meyhanecisi ile rekabet etmiyordu.
Sizlerin çizginiz şaşmış
kardeşim. Kimin aklına uyuyorsunuz bilmem ama Esnafının yaptığı işlere soyunan,
onların sırtından alınan vergi ve harçlarla onlara rekabet eden mantık, mantık
değildir.
Kapitalist sistemde, kapital
sahipleri kendi sermayeleri ile emsalleri ile yarışırlar. Sizler, Milletten,
hem de rekabet ettiğiniz, esnaflardan aldığınız harç ve vergilerle yapınızı
oluşturuyorsunuz ve onlarla rekabet edeceksiniz. Yazık ki, ne yazık.
Kamuoyunun aklında neler, neler
dolaşıyor biliyor musunuz?
Bilemezsiniz.
İleride, yüzünüze söyleme
cesareti olanlardan, duyarsınız. Tabi ki, çevrenizdeki şakşakçı ve
yağdanlıklardan fırsat bulabilirlerse.
Bir, sorum daha var sizlere,
saygısızlık saymazsanız.
Koyacağınız, Menderes adı, Pis
akan nehir, Menderes in adı mı, Yoksa
Merhum Menderesin adı mı?
Size, sizleri büyütecek, bir
fikir daha vereyim mi? Pis akan nehir Menderes’i Eskişehir deki Porsuk çayı
gibi Yapmaya kalksanız, işte o zaman, gerçekten, büyük adam olmuş bunlar,
projeleri de büyümüş diyeceğim. Saygılarımla.
Mehmet Kızılaslan 2017-06-28