Bir takvimin
duvara asıla bilmesi için;
1- Çok değer verdiğim bir insanın, resmi
olmalı üzerinde.
2-
Şehrimin doğal güzellikleri olmalı sayfalarında.
3- Şehrimde yetişen ürünlerinin resimleri
olmalı içinde.
4-
Tarihi eserleri olmalı başkaları tarafından
görülmeyen.
5- Görülmeye değer şehrimden manzaralar
bulunmalı içinde.
6-
Başka yerlerde olmayan insan manzaraları olmalı
mutlu, üstünde.
7- Yetiştirdiği Bilim insanlarının resimleri
olmalı sayfalarında.
8-
Sahip olduğu yazarların, şairlerin resimleri
olmalı bir yerlerinde.
9- Vad edipte, yaptıkları, gerçekleştirdikleri
projelerin, son halleri olmalı üzerinde.
10-
O yerin, seçilmeden önceki ve seçildikten
sonraki değişimi gösteren resimleri olmalı üzerinde.
11- İnsanını yücelten, onlara verilen değeri
gösteren, huzur veren resimler olmalı içinde
12-
Kutsallarımızı hatırlatan bir resim olmalı bir
yerinde.
13- İnsan olmanın gururunu öğreten yaşatan
resimler olmalı bir yerlerinde.
14-
Bu şehirde yaşamanın mutluluk olduğunu anlatan
şiir gibi resimleri olmalı içinde.
15-
Kendisinin
değil de şehrin de yaşayan insanların önemin vurgulayan tablo gibi resimleri
olmalı üzerinde.
Bu düşüncelerimi içeren maddeleri sizlerde ilavelerde buluna bilirsiniz,
değerli okurlarım.
Duvarımıza asacağımız her hangi bir
takvimde, aradığımız özellikler bu ve buna benzer özellikler taşımalı diye
düşünüyorum.
Şimdi sizlere dağıtılan takvimlerin
sayfalarını isterseniz tek tek göz gezdiriniz.
Bu yazdığım özelliklerin içinde ki
özellikleri taşıyıp taşımadığına bir bakınız.
Bütün sayfalarında olmasaydı keşke o çok değer verdiğiniz insanın resmi.
Sadece bir sayfasında olsaydı, diğer sayfalarında da, bu belirttiğimiz
özellikler den bazıları olsaydı, gönül rahatlığı içinde evinizin ya da, mekânlarımızın
başköşesinde assaydık.
“İnsanların, kendilerine
yaptıkları kötülükleri cümle alem birleşse yapamazlar” diye bir söz vardır
ya hani, işte onun gibi bir şey yaşıyorlar bu seçtiklerimiz.
Ben neymişim, ben ne kadar önemliymişim, ben ne kadar büyük birsiymişim
ki çevremdekiler bana bunu fark ettirdiler diye düşünüyor olabilirler. Oysaki durum hiç de öyle bir şey değil.
Sizler bizim önümüze konulan kişiler içinde, bizim en iyi
gördüklerimizsiniz. Onun için sizleri seçti o mevkie, makama hizmetin en
iyilerini vere bileceğinizi düşündüğümüz için seçtik. Artık
kendi resimleriniz yerine bize yaptığınız hizmetlerin resimleri gerekli.
Şehrimizi öne çıkaran, Yetişmiş insanları, şehrimizde yetişen ürünleri,
şehrimizin tarihi eserlerini ve diğer idarecilerden farklı olan icra atlarınızı
takvimlerinizde görmek istiyoruz.
Bizler geçmiş dönemlerde basılan
takvimlerin sayfalarını çerçeveletip duvarına asan insanların çocuklarıyız.
Bu gün, bizlere dağıttığınız takvimleri ne yazık ki duvarlarımıza asmaya bile
layık göremiyoruz.
Üzgünüm, emeklerimizi boşa
çıkarmaya devam ediyorsunuz. Geçen yıl ki takviminiz de içler acısıydı.
Kendi resminiz, Atatürk ün resminden daha yukarıda ve Atatürk sizi sanki
imrenerek bakıyor gibiydi.
Yine beceremediniz, Sizin
çevrenizde bu ayrıntıları anlata bilecek, sizi uyara bilecek, incelikte, hiç mi
çalışanınız, danışmanınız, yok be kardeşim.
Dost acı söyler, diye boşuna dememişler. Sizde kapıldınız bir ne oldum
deliliğine ve doğru yanlış demeden alkışlayanları, ikiyüzlülüğüne, gidiyorsunuz kendi
kıyametinize doğru.
İnşallah uyanırsınız bu uykudan ve yanlışlar rüyasından.
Bir de şu ücretli yapılan
anketlerin size verdiği rahatlık ve rehavetten kurtula bilirseniz, yol
yakınken, hepimiz için iyi olur diye düşünüyorum.
Saygı ve sevgilerimle kalınız. Mehmet
Kızılaslan 2020-12-28