29 Şubat 2012 Çarşamba

ZEYTİN FİDANI YETİŞTİRİCİLİĞİ VE DAĞITIMINDA DİKKAT EDİLMESİ


     Zeytin  yetiştirilme şekline göre ya 10-15 yıl, veya 1000 yıl ömürlü olmaktadır.
     Yanlış okumadınız. Zeytin fidanı yetiştirilme şekline göre ya 10-15 yıl sonra kurur, ya da insanlığa 1000 yıldan fazla  hizmet eder. Ve der ki, altında gölgelenip dinlenene ya da meyvelerini toplayana “Senden önce vardım, senden sonrada var olacağım”
     Zeytin Fidanı ;
A-    DELİCE AŞILI OLARAK
B-    ÇELİKTEN KÖKLENDİRİLEREK üretilebilmektedir.

Biz öncelikle DELİCEDEN AŞILI olarak  (1000 yıl ömürlü) zeytin fidanından ve olması gerekenden bahsedelim.

A-    DELİCEDEN AŞILI ZEYTİN FİDANI:
Manisa Kırkağaç ilçesindeki gibi 980 yaşında zeytin ağaçları, ancak deliceden aşılı olarak üretildiklerinden dolayı bu kadar uzun ömürlüdürler. Delice de, gen yapısı sağlamdır. Delice zeytin fidanı, delice zeytin çekirdeğinin ekilerek çimlendirilmesi ile elde edilmektedir. Bir iki yıl büyütülen bu (HART DİSKİ BULUNAN) zeytin çekirdeklerinden elde edilen delice zeytin fidanları
1-      Torbalara alınarak ve aşılanarak büyütülmek yoluyla Aşılı zeytin Fidanları elde edilmiş olur. ( bu pahalı ve zaman alıcı bir yöntemdir.)
2-      Aşılı köklü veya torbalarda Delice zeytin fidanı öncelikle ARAZİLERDEKLİ yerlerine dikilir. Bir iki yıl gibi çok kısa bir zamanda ve çok az bir bakım masrafı ile büyütülür. Araziye adaptasyonu sağlanır. Ertesi yıl o yörenin coğrafi yapısına ve iklimine uyum sağlamış TÜRLERE aşılanır. Böylece hem o yörelerdeki TÜRLERİN YOK OLMASI ÖNLENMİŞ OLUR. Hem de aşılamaları yapan köylülerimize; aşı başına 2-3 TL DESTEKLEMELER verilerek genç nesil çalışma moduna sokulmuş olur. Köylülerimizin cebine nakit para girişi sağlanarak üretim özendirilmiş olur. Böylece, hastalıklara daha dayanıklı (vertisilyum), yöresel türlerle renklendirilmiş, Bin yıl ömürlü ZEYTİN AĞAÇLARINA KAVUŞULMUŞ OLUR.  Ayrıca insanımız HAZIRCILIĞA değil, ÇALIŞMAYA özendirilmiş olur.
      Alın terinin emeğin karşılığını yeme zevki ve hazzı yaygınlaştırılmış olur.
     En önemlisi de 10-15 yıl sonra birden bire kuruyacak ÇELİKTEN ZEYTİN FİDANLARI ile BOŞU BOŞUNA uğraştırılmamış olur. Yakılan mazot, yapılan ilaçlamalar, işçilikler, çapalamalar ve çabalamalar boşuna gitmemiş olur.
     Delice zeytin fidanı gen yapısı çok sağlam olduğu için ve içinde HART DİSK bulunduğu için otomatik olarak yukarıda BEŞ DAL olduğu zaman toprak altında ON ADET KÖK salmaktadır. Bu otomatik sistem zeytin fidanının hastalıklara dayanıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır.
      Deliceden üretilen zeytin fidanları da KURUMAKTADIR iddiaları yersizdir, kasıtlıdır.
a-      Kurumaya yüz tutan deliceden zeytin fidanları TAM AKILLI (yani bütün çekirdekten değil) olmayıp ESKİ VE YAŞLI zeytin ağaçları dibinden gelen YARIM AKILLI delicelerin ağaçtan kopartılarak üretilmesindendir.
Bunlar sağlıklı ve Tam akıllı delice Zeytin fidanları gibi uzun ömürlü olmazlar. Ancak ÇELİKTEN (daldan) üretilen Zeytin fidanlarına göre daha uzun ömürlü olurlar ve kuruma oranları da çok düşüktür. Bu tür fidanların dikimini de ÖNERMİYORUZ.
b-      Delice dallarının aynen ÇELİKTEN  ZEYTİN FİDANI ÜRETİR GİBİ 25-30 Cm kesilerek KÖKLENDİRİLMESİ ile elde edilen zeytin fidanları daha sonra aşılansa bile ALT YAPISI ZAYIF olduğu için ve ÇELİKTE (dalda) HART DİSK olmadığı için Bu fidanlarda ÇELİKTEN üretilenler gibi kısa ömürlü ve hastalıklara dayanıklı değildir. Kuruma oranları yüksektir. Torba ve ya teneke içerisindeki toprakta olan bu tür YANLIŞ ÜRETİLMİŞ zeytin fidanlarını insanımız anlayamamaktadır. Bu nedenle En ekonomik ve hızlı zeytin ağacına kavuşmanın yolu; Önce Delice zeytin çekirdeğinden elde edilmiş, delice zeytin fidanlarının arazilere dikilmesi, sonra aşılanarak 1000 YIL ömürlü ve sağlıklı ZEYTİN FİDANLARINA VE AĞAÇLARINA  ulaşılmasıdır.

B-    ÇELİKTEN KÖKLENDİRİLEREK üretilen zeytin fidanlarında HART DİSK ( otomatik
sistem) olmadığı için ÇELİKTEKİ “İman Gücüyle” yukarıda 4-5 dal yapana kadar büyürler.  Kısa sürede (3 yılda) zeytin vermeye başlarlar. Hızlı yaşar fakat genç ölürler. Çünkü toprak altındaki köklenme toprak üstündeki dallanma hızının gerisinde kalır ve zeytin fidanı 10-15 yıl içerisinde hızlı bir şekilde kurur.
        Rakımı 800-1000 m arasındaki yüksek yerlerde bu kuruma 30-40 yıla kadar uzayabilir. Ancak 50 yılı geçmiş ÇELİKTEN ZEYTİN FİDANI yoktur ve olmamıştır, olmayacaktır. Zeytin fidanını çelikten üretmek EŞYANIN TABİATINA aykırıdır. Bu aykırılık mutlaka su yüzüne çıkmıştır ve çıkacaktır. CEVİZ FİDANININ çelikten üretilme şansı yoktur. NAR ve İNCİR fidanları çelikten üretildiğinde uzun ömürlü olmaktadır. Zeytin ağacı üretim yanlışlıklarını 10-15 yıl içerisinde açığa çıkarmaktadır. 
       Çelikten zeytin fidanı üreticileri ve bazı çevreler ARZ TALEBİ KARŞILAYAMIYOR tezinin arkasına saklanmayı sürdürüyorlar. Böylece YANLIŞLIKTA ISRARCI OLUNMASI gibi bir sonuç çıkıyor. Ancak her geçen gün sıkıntıyı bire bir, yaşayan insanımız yavaş, yavaş çelikten üretilmiş zeytin fidanı dikiminden kaçıyor.10-15 yıllık emeğinin yok olduğunu gören insanımız Delice zeytin fidanını ve deliceden aşılı zeytin fidanına hızla yönelmektedir.
     
     Tam bu yol ayrımında yukarıda yukarı da geliştirmiş olduğumuz, ARZ VE TALEP DENGESİNİ fazlasıyla karşılayabilecek modeli hayata geçirebilirsek; ülkemiz ve insanımız çok kazançlı çıkacaktır.
1-      Delice zeytin çekirdeklerinin çimlendirilmesiyle elde edilen DELİCE ZEYTİN FİDANLARI fidan üreticilerinden satın alınmalı ve arazilere dikilmelidir.
2-      Arazilerde bir iki yıl adaptasyonu sağlanan Delice zeytin fidanları yeniden istenilen türe AŞILANMALI köylerimizdeki aşıcılara, aşı başına 2-3 TL AŞILAMA DESTEĞİ verilmelidir. Böylece köylerimize çalışma azmi ve nakit para girişi sağlanmalıdır. Böylece ARZ TALEBİ karşıladığı gibi 1000 yıl ömürlü zeytin ağaçlarına kavuşulmuş olur. 10-15 yıldan bu yana Türkiye nin uygun olan ve olmayan yörelerine TEK TİP ÇELİKTEN ÜRETİLMİŞ ZEYTİN FİDANLARININ dikilmesin projesinden  (özellikle Gemlik türü)  vazgeçilmelidir. Niçin? Çünkü yapılan işin yanlışlığı köylümüz tarafından anlaşıldı, yanlışlıklardan vazgeçildi. Doğrusu da yapıldı.

SONUÇ OLARAK: Ülkemizin ve insanımızın Maddi kaynakları çok sınırlıdır. Üretilen plan ve projeler sık, sık gözden geçirilmeli ve yanlışlıklardan dönülerek doğru ve düzgün olan projeler hayata geçirilmelidir.
         Diktiğimiz zeytin fidanının ömrü kadar ömrümüz olmayabilir, fakat bizden sonrada yaşayacak zeytin ağaçları bize ve insanlığa fayda sağlamaya devam edecektir.
                        Saygılarımla.                    2012-02-29     Mehmet KIZILASLAN

  (kaynak: M . Gebenç ve zeytine dair yazılar)                       

22 Şubat 2012 Çarşamba

TAŞIMALI EĞİTİM DENEN UCUBE

                           DSP, ANAP, MHP ortak iktidarının ülkemize ve kendilerine yaptıkları en büyük kötülüktür, TAŞIMALI EĞİTİM.
   Neden diyorsunuz değil mi?
Bir köy düşünün okulunda iki, bilemediniz üç öğretmeni var. Üç de kendileri gibi eğitimli eşleri var. Bir muhtar ve birde imamları var. Okulda öğrenciler eğitilirken, öğretmen eşleri de köylü kadınları hal ve hareketleriyle eğitiyor. Okul çıkışı köy de, öğretmenler, imam ve muhtar köylülerle haşır, neşir oluyorlar.
   Bilgiler paylaşılıyor, tartışılıyor, haberler yorumlanıyor. Ortak bir doğru bulamasalar bile tartışmaları ve konuştukları konular köylümüzün ufkunu açıyor.
  Ev gezmelerine gidiliyor, sohbetlerde bilgi alışverişleri oluyor, öğretmen ve eşlerinin köylerimize ışık saçmaları devam ediyor.
   İktidar ortakları, hangi akla uydularsa bir karar alıyorlar ve köy okullarının %80 i kapatılıyor ve taşımalı dediğimiz, UCUBE EĞİTİM  başlıyor.
  Okulları kapatılan köylerden öğretmenler çekiliyor.
Eşleri ve çocukları da köyde oturmadığı için, kadınların dolaylı eğitim rehberleri de, köyden alınmış oluyor. Çocuklarında örnek aldığı (rol modelleri ), öğretmenleri ve  çocukları da köyden çekilmiş oluyor.
  En kötüsü, köy kahvelerindeki, öğretmen, imam, muhtar sohbetleri ve fikir tartışmaları bitiyor. Köylümüzün değişik düşüncelere bakışı engelleniyor.
   Artık köyde dengeleri kuran, ya da değişik düşünceleri olan, fikir tartışmalarıyla, yaşam biçimleri ile örnek olan öğretmenlerimiz ve eşleri yoktur.
   Ne zararımı var?
   Artık köy kahvelerinde, İktidardan ödenek bekleyen, yardım bekleyen, bu nedenle, asla iktidarı ve uygulamalarını eleştiremeyen, bir muhtar, birde devlet den değil de, iktidardan maaşını aldığını zanneden, imamlarımız var. ( Sac ayağının biri kırılmıştır ve sac topaldır)
 Artık köylerimizde,  Sohbetler tek düze, fikirler iktidarı eleştirmeye cesaret edemeyecek kısırlıkta, Işık saçan cıvıl, cıvıl çocuk sesleriyle yaşanan birer ilim yuvası olan köy okullarımız, metruk birer ÇÖPLÜK olmuştur.

  Onları siz bu hale getirmediniz, Ak Parti İktidarı biliyoruz. Sizler, köyden kalkınma olmadan bu milletin ileri seviyelere ulaşamayacağını biliyorsunuz. Şimdi size büyük bir görev düşüyor, bu görevi yapmalısınız. Çünkü borcunuz var köylümüze!
  Lütfen, Metruk birer çöplük durumunda olan ve yıkılmaya yüz tutan, köy okullarımızı, KÖYDE BEŞİKTEN MEZARA EĞİTİM YUVASI haline getiriniz.
  Nasıl olacak bu?
Bu boşaltılan okullarımızı, Köy tüzel kişiliğine mi verirsiniz, İl Özel İdarelerine mi verirsiniz, yok sa, Milli Eğitim Bakanlığında mı kalır bilemem.
    Okullarımız onarılmalı ve bu okullarımızda,
     Hayvancılık, Ziraat, Fidancılık, Tohumculuk, Besicilik, Depremden korunma, Satranç, Tiyatro, Kuranı kerim okuma, Damlama sulama, İsrafı önleme, Toprak erozyonu nu önleme, Plastik boruyla sıhhi tesisat döşeme, Soğuk demir kaynakçılığı, Seracılık, Çocuk gelişimi, gibi yararlı olacağına karar verdiğiniz konularda ve  mesleki konularda kurslar veriniz.
     Bu kursla, yine bu bilgilere sahip, dalında uzman ama işsiz, iş bekleyen gençlerimizden oluşturulacak EĞİTİM EKİPLERİ tarafından verilirse, işsizliği önlemeye de katkı sağlanır.
    Eğitim ekipleri onarımı yapılmış okullarımızda, dönerli olarak yurdun her tarafında bu kursları vermeli ve köylerimizde BEŞİKTEN MEZARA EĞİTİM SEFERBERLİĞİ başlamalı, Siz köylülerimize borçlusunuz ve daha da borçlanacaksınız!
  Lütfen gereğini yapınız.   Saygılarımla…   Mehmet KIZILASLAN 2012-02-22

16 Şubat 2012 Perşembe

FİDAN ALIMI VE DAĞITIMINDAKİ YANLIŞLIKLAR

         

     Değerli dostlarım Aşağıdaki yazı bana ulaştırıldı. Çok önemli bir konuda da yazılmış. Bende sizlerin beğenilerine sunuyorum.     



              FİDAN    ALIMI   VE     DAĞITIMINDAKİ   YANLIŞLIKLAR

      İl özel idareleri aracılığı ve kaymakamlıklar aracılığıyla yapılan  FİDAN ALIM VE DAĞITIMINDA ciddi yanlışlıklar vardır. Sistem deki yanlışlıkların düzeltilmesi ve PARA- ZAMAN israfının önlenmesi için, bu yazıyı Sayın Başbakan, Sayın Tarım Bakanı, tüm ilgili ve yetkililerin bilgilerine sunuyoruz.

1-      Fidan üreticileri Türkiye genelinde “İri balık küçük balığı yutar” projesi çerçevesinde sürekli engellerle boğuşmak zorunda bırakılmaktadır. AVM ler ile nasıl küçük ve orta esnafımız dar boğaza sokulduysa, Fidan üreticileri de her ay değiştirilen yönetmelik ve tüzüklerle boğuşmak zorunda bırakılmaktadır.
2-      Fidan üreticileri alt birliğine (FÜAB) yasal zorunluluk ile bütün fidan üreticileri üye olmaya zorlanmışlardır. Aidat tahsilatından ve hasılatın Binde üçünden başka bir şey düşünemeyen ve proje üretemeyen FÜAB ın daha aktif olmasını bütün fidan üreticileri beklemektedir.
3-      Fidan üreticilerinin beşine, onuna değil, her birine, yasal zorunluluk ile birer ziraat mühendisi istihdamı getirilerek ve 10 dönümlük arazi koşulu getirilerek, birçok fidan üreticisinin yok oluşuna neden olunmuştur. ( her tavuk çiftliğine bir veteriner hekim mecburiyeti getirilmediği halde)
4-      İl özel idareleri ve kaymakamlıklardaki, köye hizmet götürme birlikleri aracılığıyla, satın alınıp dağıtılacak fidanlarda, sertifikalı fidan koşulu konulduğu halde, il içerisindeki sertifikalı fidan üreticilerinin tamamına gerekli bilgiler verilmeden ve bir ile ayrılan para sertifikalı fidan üreticileri arasında EŞİT OLARAK TAKSİM EDİLMEDEN, ahbap çavuş ilişkileri içerisinde doğrudan teminler yapılmakta, külfet nimet dengesinin iyice bozulmasına yol açılmaktadır.
5-      Bir ile ayrılan para o ildeki sertifikalı fidan üreticileri arasında eşit olarak taksim edilmeden, başka bir ildeki fidan üreticisinden fidan satın alınarak, haksız rekabete yol açılmaktadır kanaati, bütün fidan üreticilerinde yaygındır.
6-      Aynı il içerisindeki, sertifikalı fidan üreticilerinden satın alınarak çiftçi ve köylülerimize ücretsiz dağıtılması planlanan fidanların, cins ve adetleri bir yıl önce fidan üreticilerimize bildirilirse, hem kaynak hem de zaman israfının önüne geçilebilir. Yangından mal kaçırırcasına, yapılan alımlar daha gerçekçi ve bilimsel yapılma şansına kavuşabilir. O, il ve ilçelerin ihtiyaçları bir yıl önce tespit edilmiş olur ve fidan üreticilerinde önünü görmeleri ve mağdur olmamaları sağlanmış olur. İl ve ilçeler bazındaki toplam kaynak, aynen basın ilan dağıtımındaki gibi sertifikalı fidan üreticileri arasında eşit olarak dağıtılarak, bir yıl önce planlaması yapılarak, ve üretilen fidanlar satın alınarak, haksız rekabet önlenmiş olur. Nimet külfet dengesi sağlanmış olur.
7-      İl ve ilçelerdeki il özel idarelerinin ve kaymakamlıkların satın alarak dağıttıkları fidanların, cinsi, adedi, birim fiyatı ve hangi fidancıdan satın alındığı, yapılan basın yayın haberlerinde mutlaka belirtilme zorunluluğu getirmelidir. Bu durum ahbap çavuş ilişkilerinin önüne geçilmesini ve beş liralık fidanın 0n liradan satın alınmasının önüne geçilmesini sağlayacağı kanaati kamu oyunda yaygındır.
8-      Tohum üreticilerine verilen devlet desteği, Fide ve Fidan üreticilerine de verilmeli ve fidan üreticilerine yüklenen yükler, hafifletilmelidir.
9-      Fidan üreticilerine “bir yılda ve ya altı ayda, damızlık bahçeni kuracaksın” dayatması yerine, türü ve cinsi belli, bahçelerden protokol imzalayarak malzeme ve materyal alması kolaylaştırılmalıdır. Dönüşümün zaman aldığı fidan üretiminde beş yıllık geçiş dönemlerine izin verilmelidir.
10-  İl özel idareleri ve kaymakamlıklar tarafından, satın alınan fidanlar için ayrılan paranın, o il ve ilçede kalması sağlanmalı ve fidan üreticileri desteklenmelidir.
11-  Eğitime verilen Yüzde yüz destek, fidan üreticilerine, fidanı satın alıp dağıtanlara % 5 olarak verilmelidir. Yani bir tüccar, esnaf,  sanayicimizin matrahının % 5 i oranındaki fidan faturasının ( dikildiği arazı ve dağıtılan kişinin belirlendiği tutanak eklenerek) gidere yazılmasının önü açılmalıdır. Bu ağaçlandırma açılımı kısa- orta- uzun vadede ülkemize ve insanımıza faydalı olacak ve büyük oranda katma değer kazandıracaktır.
12-  Fidan alım ve dağıtımlarındaki haksız rekabet ortamına son verilmelidir bu konuda rekabet üst kuruluda, üzerine düşen bir görev varsa ifa etmelidir.
13-   Ülkemizin ve insanımızın kaynakları sınırlıdır. Bu kaynakları çarçur etmeden, haksız rekabete yol açmadan, iri balığa küçük balıklara yutturmadan, fidan üreticilerine yanlı davranmadan, eşitliği sağlayıcı, yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını kamu oyu ve fidan üreticileri beklemektedir.


 BİR PULU BEKLERKEN ON KUL,
 BİR KULA DOKUZ, DOKUZ KULA BİR PUL,
 BUNU KURT YAPMAZ KUZULARA ŞAH OLSA.
                                                “ Necip Fazıl Kısakürek”

                                                                          Mehmet ÇÖZÜMÜRETEN.


   Nasıl, çok ilginç ve adaletli olmayı öğretmiş değil mi? Saygılarımla.
                                                                                   Mehmet KIZILASLAN