Bu yazımı okuduğunuzda,
çevrenizde bu şekilde zengin olan, olmaya devam eden, anlattıklarıma benzeyen, onlarca
vatandaş göreceksiniz.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu yazımda
onların hiç birisini kastetmedim. İma etmedim. Onları anlatmadım. Ayrıca
onların hiç birisini de tanımıyorum tanımak istemiyorum.
Okuduklarınız, benim hayal
ürünümdür. Sadece varsayımlarımdır.
Benzeşmeler, örtüşmeler, tesadüflerin sonucudur. Biz ona tevafuk
diyoruz, siz ne derseniz bilemem. Sizlerde istediğinizi söyleyebilirsiniz.
Seçimlerden önce, ekonomisi tek başına seçim
masraflarını karşılamaya müsait olmayan, trendi yükselmeye münasip, adı hiçbir
yolsuzluğa karışmamış, dürüst, namuslu, efendi, çalışkan, iş başarmaya müsait bir
arkadaşınızı öne çıkarır, onu aday belirlersiniz.
Daha sonra seçim masraflarını
karşılamak için bir fon oluşturursunuz. Tüm diğer arkadaşlarınıza “Pamuk eller
cebe” diye bu fona para akışını sağlarsınız.
O fona, para kazanmak ve
zenginliğine zenginlik katmak isteyen, her şahıs, para koyar, gücü nispetinde ve karşılığını almaya
düşündüğü oranda. Fon tamam, para tamam seçim çalışmalarına başlarsınız.
Vitrine yakışırsanız, Belediye
meclisi listesinde yer alırsınız. Şaibeleriniz varsa, perde arkasına bir
yerlere saklanır, zula da ki listede yer alırsınız. Allah da yardımcınız olur,
ön sıralarda ve listelerde olanların temizliği yüzü suyu hürmetine, seçimleri
alırsınız.
Seçimi ekibiniz ile birlikte sadece siz kazanmışsınızdır. Onların
dürüst olanları mesuliyetlerini bildikleri için, korkunç bir yükün altına girdiklerinin,
rahatsızlığını, endişelerini ve korkularını yüreklerinde yaşamaya başlarlar.
Siz ise belediyeyi ele geçirmiş olmanın sevinciyle, hangi komisyonlarda
ne işler bitireceğinizin telaşına kapılarak sevincinizi yaşarsınız.
Yatırdığınız paranın kaç katını,
hangi ihaleden, hangi imar değişikliğinden, hangi hizmetin karşılığında, hangi
yan şirketiniz aracılığı ile, nasıl geri alabilirim düşüncesine dalarsınız.
Size yatırdıklarınızın karşılığını, en kolay imar komisyonlarına
girerek ya da imar komisyonuna giren yakınlarınızdan birilerini kafese alarak
işe başlamak uygundur.
Eğer bu iş birliği yaptığınız imar
müdürü olursa işiniz daha kolay olur. Birde Şehir plancısını da çembere
sokarsanız, ortada yatırdıklarınızı kat be kat almanız için hiçbir engel
kalmamış olur. Daha ötesi, Şehir
planında yapılacak değişiklikler için Şehir plancısının mührünü kaşesini, İmar
Müdürünün çekmecesine alabilirseniz, işiniz ballı börek olur.
Her yaptığınız değişiklikte her
imara açtığınız bölgede şehir plancısını işini imar müdürü üstlenir. Onun
mührünü bastıkça; şehir plancısı da faturayı kesti mi, usulsüzlük ortadan
kalktığı için, kitabına uygun bir para akışı sağlanır.
Plancı parasını kasasına indirir.
Değişiklik İmarda onaylanır. Aldığınız, ucuza kapattığınız yerler, imara açılmış
olur. Tarlalarınız arsa olur.
Arsanızın önünde, 50 metrekare
yeşil alan varsa, siz bu yeşil alanı, arkaya kaldırırsınız. 50 yerine, 150
metrekare arkadan bir yeşil alan ayırırsınız. Burada da usulsüzlük yoktur.
50 yerine 150 metrekare yer ayırdığınızdan dolayı fedakârlık bile yapmış
olursunuz.
Oradaki kat yüksekliğini 3 kat dan, 5 kata
çıkartırsınız, ortağınız değil mi işinizi yapsınlar.
Seçimde harcadığınız paraların en
az 10 katı sadece bir işte kasalarınıza girmeye başlar. Bu arada kazandığınız her paradan yine, bir
daha ki seçimde harcamak için fona para aktarmaya da devam ederseniz. Sistem
kurulmuş olur ve devamı sağlanır.
Her yeni işte cesaretiniz,
pervasızlıklarınız artarak devam eder. İşleriniz deki bu haramzadeliği millet
görmediği için, siz paralarınızı
ayakkabı kutuları yerine, yeni tarlalar kapatarak, onları anlattığım düzen
içinde, imara açarak, rant alanlarınızı çoğaltırsınız.
Başta söylediğim gibi okuyucularım. Kimseyi suçlamıyorum. Sadece para
kazanma ve zengin olmanın yollarını gösteriyorum.
Devam edecek. Saygılarımla.
Mehmet KIZILASLAN
2014-02-07
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder