Farelerin yuvalarında bile bir
giriş deliği varsa, onlarca kaçış yolu bulunmaktadır.
Kömür madenlerinde sadece bir
giriş ağzı neden olur? Neden ikinci üçüncü kaçış ağızları olmaz?
Fareler kadar aklımız mı yok, yoksa insan hayatı bu kadar ucuz mu?
Sözüm sadece iktidara değil
muhalefetin ölümler üzerinden politikalar yapan yöneticilerine de var.
Nerede çokça çalışan işçi varsa
Fabrikalar ve madenler, hepsine seçimlerden önce girdiniz oy istediniz. Size oy
vermelerini istediniz.
Alınmayan tedbirleri gördüğünüz
halde patronlarının yanında onları söylemediniz. Size işçilerin anlattıkları da,
koltuk sevdanızdan olsa gerek bir kulağınızdan girdi, diğerinden çıktı.
Hiç birinizin iş güvenliği, işçi sağlığı konusunda dişe gelir bir programınız
bile olmadı. Olmayacak ta.
Sadece oy istediniz.
Alamadığınızda, bazılarınız madenlerdeki ölümlere neredeyse gülümsediniz.
Utanmadınız.
Allah’ınızı severseniz, hanginizin kömür madenleri konusunda bir
iyileştirme projeniz var? Soruyorum ey iktidardakiler, muhalefettekiler,
yanaşmalar, yandaşlar, ağalar, beyler, efendiler.
Şimdi sizlere, fikir fakiri
sizlere, aklıma gelen fikirlerimi söylüyorum. Okuyunuz anlamaya çalışınız.
Kömür madenlerini kapatamazsınız.
Dışa bağımlılığı daha öteye taşıyamazsınız. Yapacağınız iş, Her Kömür madeninin
alması gereken tedbirleri öncelikle belirleyiniz.
Belirlediğiniz tedbirleri hiçbir
kömür madeni sahibi, patronu, yerine getiremez. O halde ne yapacaksınız?
Ne mi yapacaksınız?
Bütün Kömür madenlerinin
havalandırma sondaj borularını en az on adet yapacaksınız. Kaçma ve çıkma
ağızlarını en az ikiye çıkaracaksınız. Emniyet odalarını madenlerin içine
birkaç ayrı yere yapacaksınız. Su boşaltma pompalarını, madenlerdeki suyu
anında boşaltabilecekleri yerlere yerleştireceksiniz.
Ve madenin çalışma kapasitesine
göre yaptığınız bu yatırımın bedelini oranlayacaksınız. Ve o oran, kadar her
madene Devlet olarak ortak olacaksınız.
Efendiler anladınız mı? Her madendeki iş güvenliği tedbirlerini siz
alacaksınız. Devlet olarak siz alacaksınız. Sosyal devlet olmanın gereği bu
olmalı. Karşılığında her madene yaptığınız yatırım kadar orantılı ortak
olacaksınız.
Yok öyle ölen işçilerimizin
arkasından ağlayarak ya da ölümler üzerinden politika yaparak milleti aptal
yerine koymak.
Bu ölümler kader değil, alçakça ihmaldir efendiler. Devlet olarak
seyirci kalmaktır.
Madencileri hapse atmak değil ya
assanız ölenler geri gelecek mi? Ya sonra kim soyunacak madenciliğe? Kim zor
işlerde üretime girecek?
Benden, bu günlük bu kadar.
Ölenlere rahmet okumaktan sizleri de Allah’a havale etmekten yoruldum efendiler
yoruldum.
Mehmet KIZILASLAN
2014-11-01
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder