Abi yaz lütfen, okuyucularını
fikirlerinden mahrum etme. Diyor dostlarım.
Artık Yalova kaymakamlığından
geçtik. Zurnanın son deliği olmaktan da yorulduk.
Yazmayı çok seviyorum. İçimdeki
doğruları yazmak çok güzel oluyor ama, ne yazık ki hiçbir yetkili tarafından
dikkate alınmadığımızı görmek, bizi havanda su dövmenin rahatsızlığını
yaşatıyor.
Seçime iki ay gibi bir zaman
kaldı. Adaylar belirlendi. Hepsi birbirinden değerli adaylar beğenimize
sunuldu. Tamamı, vekaletimizi almak için koşturacaklar. Vekaletimizi aldıktan
sonra ne olacak?
Milletvekilimiz olacaklar.
Genellikle, kendisi ile birlikte
koşanların özel işleri ile meşgul olacaklar. Seçim öncesi vaatlerin birçoğu,
genelimizi ilgilendirirken, seçim sonrası birçokları bireylerin iş takibine
başlayacaklar.
Birçok yazımda Torpilin,
iltimasın, kul haklarının en büyüğü olduğunu, defalarca yazdım. Ne yazık ki
Millet olarak eşit çizgiden koşmayı değil, başkalarından daha önce koşuya
başlamayı insanlık sayıyoruz. Bunun sonucu kimin önüne geçirildik. Kimin
hakkını gasp ettik. Hiç düşünmeden torpil yapıyoruz, yaptırıyoruz.
Siyaset insan olmak nedir biliyor musunuz gerçekte?
Hükümet kuracak çoğunluğa sahip
olursanız, bu güne kadar yapılmasını hayal edemedikleri yenilikleri tüm halkın
önüne serebilmektir.
Fırsat eşitliği içinde.
Her vatandaşa aynı mesafede
durarak.
Yandaşına öncelik tanımadan.
Yakınlarımıza torpil yapmadan.
Kul hakkı yemeden, yedirmeden.
Tüm Halk için Millet için yasalar
çıkararak, hükümet olmayı becermek demektir.
Hükümet kuracak sayıya
ulaşamadığınızda ise, Gölge kabine
kurup, sanki hükümet, sizmişsiniz gibi, gölge bakanlıklar oluşturmak gerek.
Mevcut hükümetin doğrularına
alkış tutmayı bilmektir.
Yanlışlarında, onları uyararak,
işin doğrusunu gösterebilmektir.
Bu arada, kazara, hükümet olma
ihtimalinizde de, ekibinizin gölge kabine halindeyken başarılı olup
olamayacağını kontrol etmeniz gerekir.
Her olayda, her krizde, rakibiniz
olan hükümetin önüne doğrularınızla çıkıp onların yanlış yapmasını engellemeniz
gerekir. Siyaset insanlığı, bunu gerektirir.
Abi bunlar, seçim sonrası
yapılacak işler. Sen, seçim öncesi ne yapacağız, onu yazar mısın? Diyorsunuz. Sanki ben desem şimdi sizlere, A
partisine vermeyin oyunuzu, B partisine veriniz, dinleyecek misiniz beni?
Hepiniz benden akıllı, hepiniz benden daha çok siyaset biliyorsunuz. Serde
ukalalığım var ya, yinede sizlerin birçoğunuzun hoşuna gitmeyecek şeyler
yazacağım.
İnsanımızın yüreğine korku
salanlardan uzak durunuz.
Adalet terazisini bozanlara selam
dahi vermeyiniz.
Yandaşını, yakınını, devletin
parasıyla, makamıyla koruyanlardan, zengin edenlerden, kaçınız. Onların
yanlışlarına dur deyiniz.
Kafirlerden korkmayınız ama, münafıklardan
ve riyakarlardan korkunuz.
Sizlere yardımlara muhtaç edip el
açar duruma getirenlerden uzak durunuz.
Ne söylerlerse söylesinler,
Şeytanlarla iş birliği yapanlara oy vermeyiniz. İnanan insanında yapması
gerekenler bunlar olsa gerek.
Mehmet KIZILASLAN 2015-04-09
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder