DEVLET
HATA YAPMAMALI
Günümüz yaşananlarını, eğer sadece
bu gün gördüklerimizle değerlendirmeye kalkarsanız; “İyi oluyor kökünden temizleniyor. Bir yıl da olda sokağa çıkma yasağı
sürse etse devam etmeli” diyenleriniz çoğunlukta olacaktır.
Ama eğer birde, taaa
geçmişlerden, hatırlayabildiğiniz yada hatırlayamayacak kadar öncesinden alarak
inceleyecek olursanız; Güney doğudaki savaşa dur demek için yola çıkmak zorunda
olduğunuzu düşünürsünüz.
Yazılarımın çoğunda sebep, sonuç
ilişkilerini kurmaya ve elimden geldiği kadar empati yapmaya çalışarak
düşüncelerimi aktarırım.
Toplum psikolojisine ve sanal
medyada, daha çok beğeni almak için yüzeysel bakanların hoşuna gidecek
paylaşımlar ve yazılar yazmamaya çalışırım. Bu yüzden acımasız eleştirilerde
aldığım çok olur.
Çok iyi biliyorum ki
çoğunlukların alkışlarına kapılan yöneticiler genellikle yanlış yapmaktadırlar.
Önemli olan az da olsa eleştirel bakanların sözlerine ve yazılarına kulak
vermenin gerekliliğini görenler; hem daha isabetli kararlar alırlar, hem de
ileriki dönemlerde aşağılanarak hatırlanmak şöyle dursun. Birçokları
hayatlarını kurtarmış olurlar.
Günümüzde Kefenimizle geziyoruz
ölümden korkmuyoruz edebiyatı yapanların bir çokları, ölümlerin müsebbibi
olduklarını bile, bilemezler.
Devlet hata yapmamalı diye
başladığım yazıma. Aslında ileride, Dünya kamu oyunda suçlu duruma düşecek deliller
vermekte benim ülkem..
Nasıl mı veriyor? Hatırlayınız
yıllardır sözde ermeni soy kırımına karşı belgeler, yazılar, resimler ortaya
atıldı. Karşılığında tarafımızdan da yüzlerce belge, bulgu ve resim ortaya
koyarak asılsızlığını iddia ettik. İspatlamaya çalıştık.
Dünya istihbarat birimlerinin her
biri bilirler ki, Türkiye’nin başına bela olan Terör örgütünü; MİT in, ne
olduğu, kimden taraf olduğu belirsiz, birimleri tarafından kurdurulmuştur.
Devlet burada hata mı yapmıştır
suç mu işlemiştir?
Buna izin vermekte muradı nedir?
Güneydoğu illerine batıda görev
yaparken, suç işlemiş, rüşvet almış, memurlar atanmışlar. Orada ki
vatandaşımıza, Devletin rüşvetçi ve kötü acımasız yüzü gösterilmiştir.
Dürüst ve namuslu memurlarımızı tenzih ediyorum. Ama
görevden atılmaları gerekenler genellikle ceza olarak o bölgelere
gönderilmişlerdir. Cezalandırılan
oradaki masum insanlar olmuştur. Terör örgütü de buradaki vatandaşlarımızın
ezilmişliğinden yararlanmış taban bulmuşlardır.
Her zaman söylediğim gibi Samimi olarak Çözüm
sürecinin yanında oldum. Yine de hep samimi olan çözüm süreçlerini
destekleyeceğim. Ama ne yazık ki çözüm
süreci boyunca, terör örgütünün, Güney doğuda silah yığınağı yapmasına izin
veren Devletin muradı neydi?
Bu bir hatamıydı suç muydu?
Şimdi yapılan temizlik
harekatında, Tankla, topla, delik deşik edilen harabeye çevrilen şehirler. O
şehirlerde öldürülen insanlar, çocuklar. Bunların dünya kamuoyuna sunulan
resimleri. Boşaltılan şehirler. Seneler
sonra yüzümüze bir şamar gibi, Kürt tehciri, Kürtlere yapılan mezalim, olarak
önümüze gelmeyecek mi?
Acaba o zaman bunun altından
nasıl kalkacağız?
Bize söyler misiniz o bölgede
etkisiz hale getirilen terörist sayısı 500 ü buldu mu?
Bu beş yüz kişinin orada
yuvalanmasına neden izin verdik?
Mit’imiz neredeydi?
Gerçekten sadece beş yüz kişi
idiyseler, koca şehirlerde yüz binlerce kişinin tahliyesine neden sebep olduk?
Korkum şu ki, boşaltılan Suriye’nin kuzeyindeki bölgelerle, Güney
doğudaki şehirlerimiz; Büyük İsrail projesi için mi boşaltılıyor?
Bana söyler misiniz oradan can
güvenliği korkusu ile boşaltılan evler, bundan üç ay önce 50-60 Bin TL eder
iken şimdi kaç paraya alıcı bulur?
Ben söyleyeyim, 10-15 Bin lira ya
alıcı bulur.
Bu topraklara kimler talip olurlar?
Yine ben söyleyeyim, İsrailliler.
Efendiler biliyor musunuz,
Sivas’ın öbür tarafında yaşayan birçok aile mallarını mülklerini satarak,
batıdaki illerimize yerleşmeye başladılar.
Bunun suçlusu kim?
Boşaltılan, terk edilen, Güney doğu illeri kimlere peşkeş çekilecek?
Bu soruların cevabını bulduğumuz
gün. Açtığımız yaranın ne kadar büyük olduğunu göreceğiz.
Şimdi sizlere sesleniyorum Ey halkım, ey devletim, Bu savaş durmalı.
O iller yeniden imar edilmeli.
Yatırımlar yeniden yapılmalı. İşsizlik önlenmeli. Geri göç sağlanmalı.
Aksi halde, Büyük İsrail
projesinin mimarları bizler oluruz.
Ha şunu da biliniz ki,
anlımızdaki katil lekesi biraz zor silinir.
Çünkü Emperyalist güçlerin, üç
adım sonraki oyunu nu göremediğimiz için insanlarımızın ölümlerine, silahlı
güçlerimizin şehit olmalarına sebep olduk.
Saygılarımla.
Mehmet Kızılaslan 2016-01-04
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder