7 Eylül 2016 Çarşamba

FETOCULARIN SON OYUNU



                     
12 Eylül Darbesi, sonrası sorgulamaları yaşadım ben. Önce en alakasız sempatizanları alırsınız sorgulamaya. En alttan en yukarı doğru adım, adım ilerler ve en baştaki teröriste ulaşırsınız.
Elinizde yüzlerce ifade vardır, en baştakini tutuklamanıza delil olacak.
15 Temmuz Feto çetesinin darbe girişiminin hemen ardından ilk uygulanan yöntemde böyleydi. Sanayideki en küçük sempatizan elemandan başlamışlardı göz altılara.
İyi gidiyordu. Yavaş, yavaş tepelere ulaşılıyor zannetmiştik. En azından yönetim kadroları ve para kaynakları ele geçiriliyor demiştik.
Bir müddet sonra neler yaşanmaya başladı şimdi bir göz atalım ve oynanan oyunu görmeye çalışalım isterseniz.
Tutuklanan ya da denetimli serbestlik verilen üst kadrolar, öyle zannediyorum ki, yurtlarda kalan sempatizan öğrencileri dahi ihbar etmeye başladılar.
Kendi toplantılarına iki üç kez dahi katılan, esnafı, memuru, öğretmeni, şikayet ederek göz altına alınmalarının artmasını sağlamaya başladılar.
Şimdi soruyorum yetkililere, Bu güne kadar gözaltına alınan ya da tutuklananların ifadelerini bilgisayarda süzgeçten geçirmeniz halinde, bir kez dahi adı geçmemiş ama onlara selam vermiş, toplantılarına sohbetlerine katılmış, insanları gözaltına almak ya da görevlerinden uzaklaştırmak kimin işine yarıyor?
Söyleyeyim sizlere.
Bu Fetocuların son oyunudur.
Göz altıları, tutuklamaları ve açığa almaları, çoğaltmak.
Mağdurları çoğaltmak demektir.
Neden Yapıyorlar bunu?
Ne kadar çok mağdur, ne kadar çok ağlayan, ne kadar çok işinden uzaklaştırılmış  çaresiz, o kadar çok hükümet düşmanı demektir.
Daha önceki bir yazımda 50 işçi çalıştıran bir Feto sempatizanı iş yeri sahibinin, kapatılan iş yerinde, çalışanların hakkını nasıl ödeyeceksiniz diye sormuştum.
Yine daha önceki bir yazımda Bir iş yeri vardır ki, koca bir şehirdir. Kapanmasına ve işçi çıkarılmalarına sebep olmayınız diye yazmıştım.
Gerekirse yöneticilerinin hepsini birden içeri almayınız, iş yerinin hesaplarına el koymayınız. Büyük ödemelerini, atadığınız bilirkişiler nezaretinde, yapılmasına izin veriniz.
İşçileri, işsiz ve aşsız kalmasınlar. Demiştim. İleride, pardon dediğinizde o işçilerin işsiz kalmalarından doğan mağduriyetlerinin vebalini ödeyemezsiniz demiştim.
Oyuna geliyorsunuz efendiler.
Bu şehirde geçmişte, Feto şerefsizine küfrettiği için, görevlerinden uzaklaştırılan, memurlar amirler halen mağdur iken, onları şikâyet eden ve görevlerinden alan, üst görevlerde bulunan yetkililer, halen görevlerinin başındalar.
Bu şehrin en büyük imamları kontrollü serbestlikle dışarıda işlerine devam ederlerken, sempati duyanları, sohbetlerine bir kez dahi katılanları, göz altına alınmaya devam ediyor.
Oynanan oyunu görünüz Allah aşkına.
Bu oyun, Fetocuların, şerefsiz üst kadrolarının oynadığı son oyundur. Yeni mağdurlar, yeni örgütlenmeleri ve yeni hükümet düşmanlarını doğuracaktır bilginiz ola.
     Saygılarımla.                             Mehmet Kızılaslan 2016-09-07




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder