“Nazilli’nin il olması taraftarı
değilim. Mevcut statüden geri dönülmez. Hükümetin programında böyle bir şey
yok, olursa bunu ilk açıklayan ben olmak isterim”
Bu söz Aydın AK Parti Milletvekili Sayın Abdurrahman Öz e aitmiş. Okuyunca
şaşırdım.
Ne günlere kaldık ya Rabbim dedim.
Bu Sayın vekilin dil sürçme olayı değil. Bu
vekâletini aldığı, ülkenin Otuz ilinden büyük olan Nazilli ilçesinde kendisine vekâlet
veren, asillerin, düşünce ve isteklerine ters bir açıklamadır.
Hiçbir vekil, Asillerin istek ve
düşüncelerinin dışında, bir eylem ya da söylem yapamaz. Yaparsa, vekâletini
verenler, onu azlederler. Vekâletini verenlerin böyle bir yetkisi yoksa eğer,
Yukarıdakilerin vekili ise, bu vekilimize yukarıdakilerden dolayı oy verenler,
bu sefer, onu tekrar sıralamaya koyan,
partilerine de oy vermeyebilirler.
Bir başka vekil var CHP Adana
Milletvekili Elif Doğan Türkmen 2016 yılı haberleşme giderleri,
Bir Milyon İki Yüz Bin TL. Sözleri de şu şekilde."Divan üyesi olarak benden önce alınmış
bir karar ile divan üyelerine verilen hakkı ben de kullandım."
Yazık, demezler mi sayın vekile,
Asiller “ Divan katipliği görevinde bu
kadar israf ederseniz sizlere daha büyük görevler verildiğinde, kim bilir neler
yapacaksınız?”
Bu hakkı, bu kadar kötüye kullanan bir başka Vekil daha var mı sayın
Vekil.
Var Dokuz Milletvekili daha var.
Faturaları Kırk Bin TL ile Üç Yüz Elli Bin TL olan. Bunların Beşi Ak Partili,
Dördü CHP li vekil.
CHP Genel başkanına düşün bir
görev vardı. Hemen bu sayı saymasını bilmeyen vekil, Elif Doğan Türkmen’e,
yaptığı bu israftan dolayı partisinden ihraç ederek, Milletin parasının nasıl
korunacağını kendilerinin israfçı olmadığını, göstermeleri gerekirdi.
Takdir kendilerinin ama, koca bir
fırsatı kaçırdıklarına inanıyorum.
Bu vekil de tekrar sıralamaya
girerse, CHP nin israfçıların arkasında durmasından dolayı oy kaybı büyük
olacağına inanıyorum.
İsrafa gelince konu, bir olay
daha var bahsini yapacağım, bu ise tasarrufla alakalı, ama ne yazık ki kötü bir
tasarruf. Çok kötü bir örnek.
Ankara
Üniversitesinde eğitim yılı başında, sözleşmeli olarak göreve alınan ve bir
hafta öncesine kadar, çalışmalarından ve başarılarından dolayı teşekkür edilen,
dört genç eğitimcinin sözleşmeleri tasarruf politikaları nedeni ile fesih
edildi.
Biliyor
musunuz aldıkları ücretler ne kadardı bu bilim insanlarının? Dokuz Yüz’er TL.
Ankara Üniversitesinin
yetkililerine sesleniyorum şimdi de “Yazıklar
olsun sizlere. Bu eğitimci gençler, acaba ileride kadrolu olabilir miyiz diye
sözleşmeli olarak işe, bu bedellerle giriyorlar. Eğitim yılı ortasında
sözleşmelerini fesih ediyorsunuz. Bari bu genç eğitimcilerle dalga geçer gibi
kendilerinden memnuniyetinizi bir hafta öncesinde belirtmeseydiniz.”
Bu ülke
dengesizler ülkesi oldu. Hiçbir şeyin ortasını bularak dengesini
sağlayamadık. Bir tarafta, genç bilim
insanının maaşını, Bin Üç Yüz Otuz kez aşan, asgari ücretlinin maaşını Sekiz Yüz Elli Yedi kez aşan, yani Bir asgari ücretlinin 71 yılda alacağı
maaşı, haberleşme gideri olarak bir yılda harcayan bir vekil. Diğer tarafta
Dokuz Yüz er TL, ödediği eğitimci gençlerin işlerine, tasarruf nedeni ile son
veren, Ankara Üniversitesi.
Yazık bu ülkenin insanlarına.
Birde en başta bahsettiğim vekil
var. Genel Merkez Vekili, Halkın, Milletin vekili değil. Halkın Milletin Vekili
olsaydı, böylesi bir açıklama yapma gafletinde bulunmazlardı.
Takdir sizin okurlarım
Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan. 2017-02-06
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder