“Kapitalist sistemde Devlet fabrikası
olmaz” sözünü, bu ülkeyi batırmak isteyenler söylemişlerdir. Bunu söyleyenler,
Almanya’ya baksınlar. Devletin fabrikalarını zarar ettirip kapattıranlar ve yandaşlarına
peşkeş çekenler utansın.
Başlık Bir fabrikanın katilimi
olur? Sorusunu aklınıza getirebilir.
Bir ülkede işsizlik hat safhadaysa ve o ülkede Milletin malı olan
fabrikalar kapatılmışsa ve aileler, işleri olmadığından dolayı “bakamayız
işimiz yok, korkusuyla, çocuklarını doğmadan kürtajlarla aldırıyorlarsa,” İşte
o çocukların katilleri Millete ait fabrikaları kapatanlardır.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun
hemen 10-15 yıl içerisinde, yurdun dört bir yanında, 650 ye varan fabrika
kurulmuş. Bu fabrikalar ulusumuzu ekonomik bağımsızlığa kavuştururken,
insanımız da üretmeyi ve başarmayı öğretmiştir. Bunların birisi de Nazilli
Sümerbank fabrikasıdır.
Nazillimize 1937 yılında, Mustafa
Kemal Atatürk ün hediyesidir.
Nazilli Kuvvayı – milliyesi,
Demirci Mehmet efesi ve kızanları ile birlikte Nazilli halkının, Yunan işgaline
dur deyişlerine, hediyesidir.
İleride, ilçe kalkınmasını
sağlasın, İl olmasına zemin hazırlasın diye hediyesidir.
Bu fabrikamız artık yok….
Onu yenileyip, bakımlarla teknolojik olarak sonraki yıllara
taşımayanlara,
Siyasi oy ambarı olarak kullanıp çalışmayacak yandaşlarını
dolduranlara,
Yenilenmeyen makinaları nedeni ile çağın gerisinde ilkel bırakanlara ve
fabrikamızı kapatanlara bir çift sözüm var. “Siz değil de Yunan işgali
zamanında, Yunan subayları yapsaydı, biliniz ki bu Millet, Yunan subaylarının
cezasını verirlerdi. Sizlerin cezanızı vermedilerse, sizleri kendilerinden
birisi zannettiler de ondan cezasız
kaldınız.
Bu Millet, düşmanını hep çizmeli Yunan askeri zannetti. Düşman çizmeyle
girmedikten sonrada anladı, düşman olduğunu. Hal bu ki düşman sizlerdiniz.
Bu gün Üniversitenin bir yerleşkesi haline getirilen bu kompleksten,
mezun olan çocuklarımız acaba hangi fabrikada çalışacaklar?
Ülkemizde kapatılan, üretimden
uzaklaştırılan, her fabrika, Ulusumuzu zincire vuran bir kilit sanki, ne zaman
fark edeceğiz?
Bu şehirde, kapatılan fabrikanın park yapılan alanına, kapatan bakanın
adı veriliyor.
Ben de diyorum ki, bu ne mantık,
başkan?
Başkanda diyor ki, Bu alanı bize o bakan 1 TL ye verdi. Onun için adını
verdik.
Ben yine soruyorum. Belediye ye
vermeyecekte o araziyi, o bakan da, Anasına mı tapulayacaktı başkan? Diyorum.
Cevap yok.
ADÜ nün İktisadi İdari Bilimler
Fakültesinden sonra Nazilliye Sosyal Bilimler Fakültesi açmak için, Hacettepe
üniversitesinden Öğretim görevlileri geldi. Zamanın fakülte dekanı ve ne olduğu,
mantıken de, cinsiyet olarak ta meçhul şahısları sayesinde açılması engellendi.
Memleketin idarecileri seyreylediler, ayakta uyudular.
Bir öğretim görevlisinin, kız
kardeşinin çalıştığı şirketle anlaşan, Dekanlık makinaların kırılarak hurdaya
çıkışına da seyirci kalırken, nostaljik üretimin yapılabileceği makinaların
çalınmasına seyirci kalan koca şehir idarecileri ve eşrafı, işsizliğe çare
bulamıyorlar artık. ( Hoş, aradıklarından da emin değilim, çünkü kaynakları
işsizliğe çare bulmak yerine, gösterişli yatırımlara aktarıyorlar. Lale devri
misali.)
Sizler işsizliğe çare bulamazsınız
efendiler, böyle bir isteğiniz yok sizlerin. Dilenen toplum işinize yarar
sizlerin. Ama sizler, beddualısınız. Çünkü, sizler bu şehirde evlendikleri
halde, işleri olmadığından dolayı, çocuk yapmayan ailelerin, çocuklarının
katilisiniz. Çocukları olmak üzereyken kürtaj yaptıran ailelerin çocuklarının
katilisiniz. İşsizlikten Yıkılan yuvaların katilisiniz. İntihar edenlerin
katilisiniz. Hasılı bu şehrin katilisiniz.
Bu arada hamasi nutuk atmaya
devam edenlere ne demeli OTTÜ ile yarışacakmış.
O senin dediğin okulla, Ankara
belediyesi yarışamıyor efendi. Küçük atta civcivler de yesin, diye bir söz var.
Bu şehrin insanı aptal değil.
Yeni bir umut bekliyoruz. Vilayet olma söylentileri arttı. İnşallah
söylentiler doğru çıkar. Öte yandan, beni asıl ilgilendiren, yeni
kaymakamımızın bu konuda hummalı bir çalışma içine girmesidir.
Yolun açık olsun kaymakamım. Biz
buradayız, hizmetinizde. Bu üzerine ölü toprağı serpilmiş, uyuyan şehir için,
işsizliğe çare için, Sümerbank’ın yeniden ihyası için emrinizdeyiz.
Mehmet Kızılaslan.
2017-04-24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder