KIRK KADAR KÜÇÜK ADAM
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının Hizmet aracından, Tiril, tiril giydirilmiş, Değme ailelerin
yapamayacağı kadar bakımlı ve etrafıyla barışık, girişken, güzel ve güler
yüzleri ile bir, bir indiler.
Bazıları kendileri, bazıları da bakıcı
annelerinin kucaklarında indirdiler taşıttan.
Kucağına aldığı her çocuk, ya
bakıcı anneyi öpüyordu, ya da Anneleri onları öpüyordu.
Vakurdular, başları dimdikti.
Nasıl eğitilmişlerdi bilemem ama hepsinin kendilerine güveni vardı. Hepsi güler
yüzlü ve cıvıl, cıvıldılar.
Nazillinin tek ve kaliteli
müzikli restorandı olan, Fesleğen restorandın kapısından girerlerken,
restorandın sahibi, Memduh Kahveci karşıladı onları. Tek, tek hepsine hoş
geldiniz, küçük adamlar diye.
Onlarında hepsi, pusette yatan
bebek hariç, Hoş bulduk hayırlı akşamlar, hayırlı işler ya da hayırlı
kandiller, diyerek girdiler restorandın bahçesine ve kendilerine ayrılan
masalardaki koltuklara yerleştiler.
Fesleğen Restorandın sahibi
Memduh Kahveci, köşe yazarı Şenol Babacan kardeşimle birlikte sadece beni ve
birde bir iş adamını çağırmıştı bu güzel iftar yemeğine.
Bizde onların arasındaki yerimizi
almış, Topun atılmasını, ezanın okunmasını bekliyorduk. O kadar güzel bir
atmosfer vardı ki o güzelim akşamdaki iftar sofrasında, ezan okununcaya kadar,
cıvıl,cıvıl seslerle ortalığı neşelendiren küçük adamlar. Ezanın okunmasıyla
birlikte, Bakıcı anneleri ile birlikte yemeye başladılar.
Bizim masada duygu yoğunluğu
zirvedeydi. Neredeyse hepimiz ağlamaklı olmuştuk.
Bizi böylesi bir iftar yemeğine
çağırmasaydı, Memduh Kahveci kardeşimiz, haberimiz bile yoktu, Sevgi
evlerindeki bu küçük adamlardan.
Bu kardeşimize sonsuz
teşekkürlerimi iletiyorum. Böylesi bir güzel ortamı sağladığı için. Ama en
büyük teşekkürüm Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına. Allah sizlerden razı
olsun. Yetiştirme yurtlarındaki onca kötü haberlerden sonra. Bu yetim ve
öksüzlerin ya da Annesi ya da babası olduğu halde çeşitli sebeplerden dolayı
Sevgi evlerine yerleştirilen bu çocuklar ülkemin geleceği için artık
kaybedilmeyen aksine güçlü bir şekilde kazanılan geleceklerimiz olmuşlar.
Allah razı olsun sizlerden, Sevgi
evi Anneleri, çocuklarınızın hepsi kişilikli, geleceğe umutla bakan, bilgili
cesur ve bir o kadar da girgin ve konuşkandılar.
Umudum bir kez daha yeşerdi. Her
fırsatta yanlış uygulamalarından dolayı eleştirdiğim, Hükümet erkânına da
minnetlerimi iletiyorum buradan. Allah razı olsun sizlerden de.
Geleceğimiz bu sevgi evleri ve bu
küçük çocuklarımızla çok daha güçlü olacak.
Diğer taraftan “Körler sağırlar birbirini ağırlar” türünden, kendi
parası ile değil de, başında bulundukları kurumların kesesinden, iftar
yemekleri yapanların ve katılanlarının, hiç birisinin, bizim o gecedeki
aldığımız hazzı, aldıklarına inanmıyorum. Hiç birisinin gözleri dolmamıştır
mutluluktan.
O tür yemeklere, ne normal
zamanlarda, nede ramazan boyunca katılmadık biz Şenol Babacan kardeşimle
birlikte. Katılmak zorunda kaldığımızda da çaydan başka bir şey içmemeye dikkat
ettik. Bu bizim prensibimizdi.
Fesleğen restorandın sahibi,
Memduh Kahveci kardeşimiz de bizi takip ediyor olacak ki, gazeteci olarak
sadece ikimizi ve bir de bir iş adamını onurlandırmıştı iftar yemeğine daveti
ile.
O iş adamı da kırka yakın küçük
adama, bayram harçlığı dağıtınca ortalık çok daha cıvıl, cıvıl oldu.
Benim bu sevgi evlerinden haberim
yoktu, ne yalan söyleyeyim.
Onların böylesine güzel
bakıldığından ve eğitildiğinden de haberim yoktu.
Allah razı olsun böylesi güzel
uygulamalarla bu güzel yetim ve öksüzleri geleceğe hazırlayanlardan.
Allah razı olsun sevgi evindeki
tüm Annelerden,
Allah razı olsun bizi bu küçük
adamlarla birlikte, kendi kesesinden iftara davet eden kardeşimiz, Memduh
kahveci den.
Allah sizlerden de razı olsun ve sizin
geleceğinizi, yolunuzu açık etsin, bizlerin yarını, geleceği, sevgi evi
çocukları, küçük adamlar. Mehmet Kızılaslan 2017-06-22
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder