Daha önce bir yazımda “insanları birleştirmenin iki yolu vardır” diye
bahis etmiştim.
Birincisi örneğin, “öcü geliyor, kominizim geliyor” diye, çocukları ve büyükleri
korkutursunuz ve korkan insanlardan bir gurup, bir topluluk ve güç
oluşturursunuz.
İkincisi, “Gelin beraber bir şeyler yapalım. Bir güç oluşturalım”
dersiniz. Bunun bir bedeli vardır. İnsanlara bir şeyler vat edeceksiniz, ikram
edeceksiniz ve kendinizin temiz olduğunuzu anlatmaya çalışacaksınız. Bir güç
oluşturmaya çalışacaksınız.
Birincisi dürüst olmayan
insanların ve liderlerin tuttukları, basit ve kolay yoldur. İkincisi dürüst
olanların tuttuğu zor yoldur.
Hayatımıza şimdi bir bakalım isterseniz. Hangi
evresinde korkularımız olmadı?
Gelişmemiş ülkelerin sorunu dur
bu korkular. İnsana saygısız, korkak, ve hatta faşist yönetimlerin
yöntemleridir. Geçmişte batıda insanlar hak aramaya girişse; durun ne
yapıyorsunuz? Doğu parçalanıyor, şimdi sırası mı hak aramanın? Diye
bastırmadılar mı hak arama arzularımızı?
İşçiler
ne zaman meydanları doldurmaya başlasalar haklarının güzelleşmesini isteseler; Bunların
arkasında komanist ler var. Ülkeyi bölecekler. diyerek, onlarla birlik olmayın.
Demediler mi diğer kesimine işçilerimizin?
Hangi
dede, torununu sevmek istediğinde, kendisine gelmeyen torununu, arkanda öcü var
diye korkutmadı? Hangi nene, torunu uyusun diye öcü geliyor uyu artık demedi?
İşte bu korkutarak istediğimizi
yaptırma kolaycılığı bu ülkenin insanını edilgen ve korkak yaptı.
Birileriniz, biz korkmayız, biz üstün bir ırkız, biz yedi düvele meydan
okumuş bir Milletiz diyorsunuz. Değil mi? Bende sizin gibi düşünüyorum. Bende kendimi kahraman sanıyorum. Ama beni de
sizleri de korkutarak amacına ulaşanların bizden daha akıllı olduklarına da
inanmıyor değilim.
Demem odur ki efendiler, ne zaman
biz çare aramaya, ne zaman hak aramaya ne zaman bir çıkış yolu olduğunu
anlatmaya çalıştığımızda; yolumuzu bu şekilde kesenlerin dürüst olmadıklarına
inanıyorum artık.
Geç mi
kaldım anlamakta? Ben geç kaldığımı zannetmiyorum demiştim ya daha önceleri de
buna benzer yazılarım vardı diye.
Şimdilerde biraz durum değişik, biliyor
musunuz artık. Dışarıda savaş olmuş, kan gövdeyi götürmüş, içeride bizi fazla
ilgilendirmiyor. Ekonomi sallanmıyor.
Aslında
bizi şimdikilerde korkutmadılar mı geçmişte? Korkuttular. Ama onlarda baktılar
artık korkmuyoruz. Metot değiştirdiler. Vaatler le birlikte olmanın pahalı
yolunu seçmek zorunda kaldılar. Bu çok iyi bir gelişme. Geçmişten gelen
korkularımızı tamamen silemeseler de, yol düzelmeye başladı.
Yerine talip olanlardan çıt yok. Vatan elden gidiyor korkutmaları da artık
Milleti etkilemiyor, korkutmuyor.
Yeni bir şeyler söylemek lazım.
Korkutmadan, yaşam standardımızı, yükseltecek. Onlarla birlikte olmamızı
gerektirecek, daha güzel bir şeyler, vat
etmeleri lazım. İşsizliği önleyecek. Aşımızı daha leziz yapacak. Kesemizi daha
çok rahatlatacak. Bankalardan bu Milleti kurtaracak. Tapularımızı ipotekten
kurtaracak.
Hasılı, efendiler, İktidarın
öcüleri, dış güçler ve onların piyonları ise, Onlardan daha güçlü olduğunu
gösterdi ise. Muhalefetin öcüleri, değişmemeli. Öcüler tamamen ortadan
kalkmalı. Birlik beraberliğin pahalı ve zor yolunu yeni projeleri ile bu
Millete sunmalılar. Kendi çevresinde
toplamayı bilmeliler.
Bu
millet artık korkularla susturulmayı ve oyalanmayı yemiyor. Saygılarımla.
Mehmet Kızılaslan 2017/12/19
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder