6 Mayıs 2019 Pazartesi

BİLGE BİR ABİ İLE SOHBET


                            
     Bu güne kadar nadirdir, birilerinin yemeğine kahvaltısına katıldığım. Editörüm Servet Töz, Sayın Ertuğrul Kumcuoğlu’nun Yazarlarımızla kahvaltıda sohbet etmek istediğini söylediğinde ne yalan söyleyeyim heyecanlandım.
     Saydığım, sevdiğim ve fikirlerine çok önemsediğim İyi bir ekonomist, saygın bir devlet adamı, Kaliteli bir mali bilimci, en önemlisi de, çok iyi bir okuyucu ve analisttir, Ertuğrul Kumcuoğlu. O nedenledir ki davetine koşarak gittim.
      Amacım, Türkiye ve Dünya güncelinde bizim göremediğimiz konularda kendisinin düşünce ve görüşlerini alıp eksiklerimi tamamlamaktı. Biraz hal hatır sorduktan sonra, sürekli sorularımızla açlığımızı gidermeye çalışırken fikri ayrılığımız olup olmadığını kontrol etmeye çalışıyordum.
     Aşağıda yazdıklarım benim bu sohbetten çıkardığım satır başlarıdır.
     Alışa geldiğimiz devlet sisteminin değiştiğini, Parlamenter sistemin eksik yanlarının olmasına rağmen, Başkanlık sistemini Türkiye’nin istemediğini, yadırgadığını, Dünyanın hiçbir yerinde, böylesi bir Başkanlık sisteminin uygulanmadığı, içeriğinin ülkemizde tartışılmadığı halde oldu bit tiye getirildiği fikrinde mutabıktık.
      Ülkemizde, demokrasinin tarifinin değiştirildiğini görüyoruz. Eskiden Devletin bizim olduğunu, bizim de devletin olduğumuzu biliyor, inanıyorduk. Bu gün Devletin Çalındığını seyrediyoruz.
      Fetö ile İslam’da Misyonerlik müessesesinin kurulmaya çalışıldığını seyrettik.
      Ortadoğu da İsrail ile savaşmamamızın gerektiğini ama mesafemizi iyi koymamızın önemini biliyoruz.
     ABD nin orta doğuda  ve ege de yaptıklarının arkasında Nato dan çıkmamızı istemelerinden kaynaklandığını, Bizi NATO den atamadıklarını ama çıkmaya zorlandığımız fikrine katıldım.
      Devlet yönetiminde kuralların, sürekliliğinin önemli olduğunu, günümüzde Devletimizin kurallarının tamamına yakınının çiğnendiğini, kuralsızlığın hakim olduğu bir dönemden geçtiğimiz fikrinde birleştik.
       Türkiye’de çalışanların aldıkları paranın, çok daha fazlasını, çalışmayanların devlet den şu ya da bu şekilde yardım alan 16 milyon kişinin olduğunu konuştuk. Bunun vahim bir durum olduğu görüşünde birleştik.
        IMF den yüzde 3 Faizle aldığımız kredileri Tefecilerden Yüzde 8-9 faizlerle aldığımızı bunun ödenemez hale geldiğini konuştuk.
        Ülkemizde İngiliz yanlılarının yeni oluşumlar içinde olduğunu, buna karşı hepimizin uyanık olması gerektiğini, demokratik kurallar çerçevesinde hepimizin ülkemize sahip çıkmamızın öneminde birleştik.
        Yukarıda, birçok yandaşın kesesini haksız yere doldurmasını eleştirdiğimizde, aşağıda vatandaşın “hastanelerde kuyrukta beklemiyoruz ya” diyerek cevaplamasını, yanlışları düzeltmek için değil de, kendisine faydalı olan kısmı görmeye çalıştığını düşündük.
         Ruhsatlı silahı olanlara verilen mermilerin fiyatının düşürülüp, sayısının beş kat artırılmasının da doğru olmadığını konuştuk.
         “Türkiye’nin güçlü bir ülke olduğunu, özellikle Ortadoğu’da etkin bir ağırlığı vardır ama buna rağmen dış politika ve ekonomide kırılma noktasına doğru hızla ilerlediğimizi konuştuk.
         ‘Demokrasi sağlıklı bir şekilde çalıştırılması gerektiğini n önemini konuştuk.
         ‘Halkın büyük çoğunluğu yanlış olan şeylere doğru demeye devam etse de, kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, üzmeden, suçlamadan, ayıplamadan doğruları anlatmaya devam etmemizin gereğini konuştuk.
         1920’de doğruyu bularak en zor şartlar altında bile cumhuriyeti kurmuş bir ülkenin fertleri olarak daha sonraki sıkıntılı dönemden de kurtulmayı başaran bir Millet olarak; bu sıkıntılı ve içinden çıkılmaz gibi görünen durumdan da sivil toplum örgütleri önderliğinde demokratik yollarla kurtulacağımız ümidi ve mecburiyetindeyiz.
         Değerli okurlarım. Bu yazım bir bilge abi ile sohbet de alınan notlarımdandı. “Biz devletin, devlet de bizim”, anlayışından uzaklaşan, devleti çaldıran, bilgi ve belgeleri ile şeffaf olmayan, Başkanlık sistemi yerine, demokratik parlamenter sisteme bir an önce dönmemiz dileğimle.
                                         Mehmet Kızılaslan 2019-05-06
       
      
                                          

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder