Ülkümde son üniversite
sınavında, 2,5 milyon öğrenci sınava girdi. 1,5 milyonu eski, 1 milyonu, ilk
kez sınava giren çocuklarımızdı. Geleceklerini üniversitelerde arayan bu gençlerimize
hayatlarında başarılar dilerim. Ancak bu yapılması gerekenler konusunda birkaç
şey söylemekte yarar görüyorum.
Ülkemde her
sınav, bir insan israfı olmaya başladı.
Her genç, hayata değil, sınavlara kendisini
hazırlamaya başladı.
Üniversite
mezunlarının tamamı devletten iş bekler oldu.
Mezun
olanların pek çoğu, gördükleri eğitimlerde aldıkları bilgilerin yüzde onunu
dahi yaptıkları işlerde kullanamıyorlar.
Yine
mezunların pek çoğu branşları dahilin de iş bulamamaktalar.
Bu veriler dahilin de gençlerimiz işsiz,
gençlerimiz başarısız, gençlerimiz mutsuz görünüyor.
Peki, gençlerimiz böyle iken, ülkem ne durumda?
Ülkem de
kaosun eşiğinde, insanımız da mutsuz.
Bu gidişe bir
son verme mecburiyetimiz var.
Nasıl dur
dememiz gerekir bu gidişe?
Öncelikle
okullarımızdaki gereksiz bilgi yüklemelerine son vermemiz lazım. Yapacağı işe, yönlendireceğimiz
mesleğe göre öğrencilerimize bütün gerekli bilgiler yüklenmeli, lüzumsuz olan bilgilerden
gençlerimiz uzak tutulmalıdır. En
önemlisi de gençlerimizin beceri ve yeteneklerine göre mesleklere yönlendirilmelidir.
Bunları
nasıl yapacağız?
Mesleki Teknik eğitimin atölyeleri, var
olan bütün mesleklere göre yeniden planlanıp her gencimizin ilk 4 yıllık eğitim
süresince öğretmenlerinin ve ailelerinin de gözlemleri sonucu, bir yada iki yıl,
o atölyelerde beceri tespit edilmeli.
Sosyal bilgiler ve sözel meslekler konusunda
da, bu okullarda atölyeler açılmalı her mesleğin, Hu kuğun dahi mahkeme
salonları, o gençlere açılmalı çocuklar sevdikleri branşlar da eğitim
almalılar. Yetenekleri ve branşları doğrultusunda bütün derslerle donatılmalı. Gereksiz
hiçbir ders yüklenmemelidir.
Üniversitelerimiz sınavsız olmalı,
her isteyene, önceden aldıkları bilgiler
ve yapacakları iş için gereken dersler verilmeli, kendilerine o işte kullanacakları
bilgiler yüklenmelidir. Aldıkları dersler doğrultusunda şu işi yapabilir diye
belge verilmelidir.
Her ihtiyaç
sahibi genç, yaşlı, ihtiyar, ihtiyaç duyduğu dersleri, istedikleri üniversitelerin
amfilerinde almalı ve yeterli bilgileri aldıktan sonra seçtikleri mesleklerin
belgeleri ile işlerini kurmalıdırlar.
Sosyal hayattan kopuk, gerekli, gereksiz
bilgilerle donatılmış, milyonlarca üniversite mezunu iş beklemekten bunalmış,
cinnet geçirirken, gerçekten işçiye ihtiyaç duyulan alanlarda eleman sıkıntısı
çeken bir ülkede yaşıyoruz.
Her üniversite mezunu devlet kapısında, masa
başı iş bekler durumda iken, kendi işini kurabilecek cesaret te ve bilgi
birikimli gencimizin eksikliğini çekiyoruz.
Bir ülkeyi
batıracak ve üretimsiz hale getirecekseniz, Benim ülkemdeki gibi eğitimi ile
oynayacaksınız. Şartlanmış okuyanlarımın
da ağzına laf vermemek için, geçmişte kapatılan, okullarını kendisi yapan
okulların kapatılmasından bahsetmeyeceğim.
Ülkemizin, her alanda, üreten eleman
yetiştirecek olan, bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.
Bu konuda acil
tedbirler alınması dileğimle; Devletten iş bekleyen değil, kendi işini
kendisinin kurabileceği, donanımlı elemanlar yetiştiren bir eğitim sistemi temennisi
ile.
Mehmet Kızılaslan 2019-06-17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder