“Savaşma, seviş”
iki kelimeden ibaret ve hemen hemen herkesin, eğitimlinin ve eğitimsizin
anlayabileceği düşünülen göze batan, hoş iki sevgili kelime. Onun için bu başlığı seçtim.
Ne demek peki bu iki kelime?
Bu sorunun cevabı bir dönemin
içinde gizli, 70-80’li yıllarda aramak lazım. O dönemlerde ortaya atılan ve 68
kuşağı gençliğinden sonra çok rahatsız olan, Dünya gelişmiş ülkeleri, başta
Amerika olmak üzere, gençlerin siyasetle ilgilenmemesini istediği için, bu
güzel ve herkesin hoşuna giden sözü üretmişlerdir.
Zamanın
gençleri, Etrafında olan biten olaylarla ilgilenmemeli. Kendileri ve ülkeleri
aleyhine dahi olsa aldırmamalı; siyasetle ilgilenmemeli, onların tabiri caiz
ise ot gibi yaşamalarını sağlamak için üretilen bir sözdür.
Yönetim işlerini kendilerine yada
beyinlerini işgal ettikleri, ülkelerin yöneticilerine bırakmalarını istemişlerdir.
İşte bu yüzden o zamanın gençliğini olmasa
bile, sonraki gelecek yıllardaki gençliği ve insanları etkileyebilmek için
toplumun değer yargısını değiştirmek ve yeni bir algı, değer ölçüsü
yaratabilmek için “Savaşma, seviş” sloganını ortaya sürmüşlerdir.
Yani, anlamanız gereken odur ki; “ Bacaklarınızın arasından bakınız
Dünya’ya” demişlerdir.
Siz
yönetime talip olmayın.
Verdiğimizle yetinmesini bilin. Size fuhuş
u serbest bıraktık. Adi suçların cezasını indirdik. Uyuşturucuya kolay ulaşmanızı
sağladık. Hırsızlığın cezalarını indirdik. Dolandırıcılığı, normalleştirdik siz
onlarla uğraşın. Hayata apış aranızdan bakın, mutlu olmanın yöntemlerini geliştirin.
Siyaset i ve
Dünya’yı biz ya da bizim belirlediğimiz; sizden zannettiğiniz satılmışlar
yapsınlar.
Yoksa sizin
haddinizi bildiririz demek istemişlerdir.
İşe yaradı mı peki “savaşma, seviş” sloganı?
Evet, hem de çok işe yaradı.
68 kuşağını astıktan, 78 kuşağını biçtikten
sonra bu ülkede çok işe yaradı.
Anneler,
babalar daha sonraki dönemlerde, çocuklarının siyasete bulaşmamalarını ve
okullarına gidip gelmelerini, telkin ettiler. Bu telkinleri yaparlarken de;
siyasetle ilgilenenlerin başına gelenleri anlattılar. Hapishanelerde çürüyenleri, işkenceler de ölenleri, çatışmalarda
vurulanları, ABD uşağı darbecilerin astıklarını anlattılar.
67 ve78 kuşağı
için tabu olan sevişme, daha sonraki
kuşaklar için çok normal olaylardan sayıldığı gibi, siyasette ve hayatta sebep sonuç ilişkisini kuramayan milyonlarca,
kendisini aydın sayan insan yetişti ülkemizde.
Geldik bu günlere, Şimdide “Savaşa Hayır”
sloganını ürettiler. Neymiş Avrupa’nın göbeğinde, sarı saçlı mavi gözlü
insanlar ölüyormuş. Asla hiçbir canlının ölmesiniz istemeyiz. Biz insanız.
Dün, Vietnam
da, Filistin de, Irakta, Suriye de, Libya da; ABD nin uyguladığı işgaller de
ölenler ölecek, kimse görmeyecek. 2014 ten beri Ukrayna da ABD destekli, Neonazilerin
yaptığı 14 bin insan katli unutulacak;
Savaşa hayır denilerek, kabullenilecek.
Yok öyle bir şey.
Efendiler,
yazdıklarımdan ve paylaşımlarımdan Rus yanlısı olmamı çıkaran embesiller, size
sesleniyorum. Benim büyük dedem ve dedemin kardeşleri, Sarıgöl de, Yunan
işgalinden kurtulmak için kurdukları
milis kuvveti içinde savaşırlarken öldüler.
O gün, yunan işgaline karşı,
savaşanların yanına gidip; Padişah yanlılarının “yunan ordusu hilafet ordusudur”
demelerine rağmen “savaşa hayır” sloganı atamazsanız, bu gün de Ukrayna
da, ABD destekli, Neonazi işgali
altındaki topraklarda, ABD uşağı Zelenski ‘nin
“vatanımızı savunuyoruz” demesine rağmen; savaşan Rus askerlerine karşı “savaşa
hayır” narası atamazsınız.
Bölgemizi
saran ABD üslerinin Rusya’dan çok bizim için tehlike olduğunu bilmeyecek kadar
aptalca bir düşünce olamaz.
ABD nin,
orta doğuda bize karşı yaptıklarını unutarak, “NATO dostumuzdur, demokrasi
getiriyor” diyecek kadar gaflet içinde olamazsınız.
Ticari, askeri, siyasi ve ekonomik
çıkarlarımızı bir kenara bırakamazsınız. Bıraksanız bile, Rusya’nın bölgedeki olası
bir başarısızlığından sonra, ABD ve NATO nun neler yapacağını görmezlikten
gelemezsiniz.
Ülkelerin
dostları ve düşmanları yoktur diye bir söz söyleniyor. Bu doğru değildir.
Gelişen dünyada Bize karşı dostça yaklaşanları, Kurtuluş savaşımızda kendi
çıkarları için dahi olsa yanımızda olanları, fabrikalarımızı kuranları
unutamayız.
Yakın tarihlerde
ABD ve NATO nun ülkemize karşı yaptıkları düşmanlıkları da unutamayız.
Adını ne koyarsanız
koyunuz, bu gün gerek çıkarlarımızı, gerekse dostumuzu düşmanımızı, seçmenin ve
son yüzyılda Dünyadaki tüm savaşların müsebbibini, dünyanın gerçek düşmanı ABD
yi görme zamanıdır.
Rusya da ki harekat,
yararımızadır.
ABD nin dersinin verilme zamanıdır.
Çıkarlarımızın korunma zamanıdır. Bunun adı Savaş değildir, ABD ve Neonazi
Ukrayna Liderinin açtığı savaşa “karşı savaştır”
Haksız savaşlara
karşıyım. Haklı olarak yapılan ve ülkemin yararına verilen her mücadelenin savaşın
yanındayım.
Yok öyle, emperyalistlerin ve uşaklarının çıkardığı içi
boş ya da emperyalizmin yararına “savaşa hayır” sloganı atmak.
Anlamanız,
algılamanız, araştırmanız dileğimle.
Mehmet Kızılaslan 2022-03-07
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder