Başbakan Sayın Davutoğlu, dışarıda,
elçiliklerimizde bulunan Ticaret Müşavirlerini toplantıya davet etti. Üçüncüsü
gerçekleştirilen dış ticaret müşavirleri toplantısında çok önemli sözler
söyledi.
İlk Sayın Özal la başlayan dış
gezilerde İş adamlarını yanında götürme ve diğer devletlerle ticaret
anlaşmalarına öncülük ve refakat etme alışkanlığını zamanın muhalif gazeteleri “yandaşlarını gezmeye götürüyor” gibi
sözlerle eleştirmişlerdi.
Bugün Sayın
Davutoğlu; Ekonomi
Bakanlığı'ndaki Ticaret Müşavirleri Toplantısında yaptığı konuşmada,
“Afrika'nın dünyada gelecek dönemde küresel
ekonomik rekabetin en çok cereyan edeceği yerlerden biri olduğunu
söyledi. 19'uncu yüzyılın Avrupa, 20'nci yüzyılın Atlantik yüzyılı olarak
tanımlandığını anımsatan Davutoğlu, 21'inci yüzyılın ilk yarısının Asya
yüzyılı olabileceğini ancak ikinci yarısına doğru, Afrika'nın öneminin gittikçe
artacağını, bu nedenle Türkiye'nin, rekabet bakımından 21'inci yüzyılın
ikinci yarısına şimdiden hazırlanması gerektiğini belirtti.
"Dünyanın her yerinde
olmadıkça bir yerinde olmak artık anlamlı değil" diyen Davutoğlu, "Artık
hatı iktisat yoktur, sathı iktisat vardır, satıh ise bütün dünyadır"
diye konuştu.
Devlet olarak bu
anlayışla hareket edileceğinin altını çizen Davutoğlu, özel sektörün de bu yönde motive edileceğini
söyledi. Özel sektörün ve devletin, dünyanın her yerinde olmasına ayarlı, yeni
bir hamle dönemi başlatılacağının altını çizdi.
Afrika ile ilişkiler söz konusu
olduğunda ticaret müşavirlerinin görevinin sadece dış ticaret hacmini artırmak
olmadığının altını çizen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"2008 ile kıyaslandığında
Afrika'nın dış ticaretimizdeki payı yüzde 4,7'den yüzde 8,7'ye çıktı. Bu
tempoda giderse inşallah yakında yüzde 10'ları, 15'leri ihracatımızda
bulacağız. Zaten bu yolla biz küresel
ekonomik krizi aşabildik. Avrupa'da ihracat pazarı daralınca komşu
ülkelere, komşu ülkelerde siyasi kriz çıkınca Afrika'ya, Latin Amerika'ya
açıldık. Ama Afrika'da sadece
ticaret hacmini artırmaya dönük bir strateji yetmez. Yapmanız gereken şey,
her bir ülkede yatırım imkanları nedir? Geniş tarım havzaları var, o
geniş tarım alanlarında Türkiye'nin GAP tecrübesinden hareketle çok özgün
modeller geliştirebiliriz. Diye devam eden konuşmasının özünde "Yeni
başarı hikayeleri yazmak” ve Dünyanın özellikle az gelişmiş bölgelerinde imalat
ve ticaret yapmak vardı.
Çok önemli bir tesbit ve çok önemli
bir gelişme bu gelinen nokta. Senelerdi yazdığım yazıların neredeyse yarısından
fazlası Üretimle ve dış satımla ilgilidir. Çünkü Sadece tüketime yönelen bir
toplum, tükettiklerinin bedelini
ödeyemez noktaya geldiğinde ya tükettiklerinin karşılığında insan, yani asker
verir, ya da toprak vererek ödeşir.
Artık üretimin ve dışa satımın önemi
anlaşılmaya başlanmışsa; birkaç yazımda bahsettiğim özel sektör Devlet sektörü
savaşının bitirilmesine az kalmış
demektir.
Devlet de
çalışanların maaşlarının ve tüm harcamalarının bedelini üretenlerin ödediği
düşünülmeye başlanmış demektir. O halde devlet sektöründe çalışan efendiler,
Gelecek günlerde maaşlarınızı rahat almak istiyorsanız; Üretenlerin önündeki
bürokratik engelleri kaldırmak, merdiven altında imalata izin vermek ve hatta
onların dışarıda satış pazarlama elemanları gibi çalışmak zorundasınız.
Bu savaş ancak böyle biter. Bu barış
sağlandığında gerçek kalkınma nın son hızla olacağını göreceksiniz. Kurtuluş
üretimde ve dışa satımdadır.
Saygılarımla. Mehmet KIZILASLAN 2015-01-06
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder