Başlıktan anladığınız üzere 11
Eylül 1980 gününe kadar olağanüstü yetkilerle donatılmış olduğu halde; derin
devletin başındakilerle iş birliği yaparak sokakta yaratılan olayların silah
taciri ve darbenin sahibi Kenan Evren dün öldü.
Yine dün toprağa verilen Kıymetli
insan Zeki Alasya’nın cenaze törenini hepiniz izlemişsinizdir. Bugün ya da
yarın ne zaman yapılacaksa, Kenan Evreninde törenini izleyiniz. Birçok devlet
erkânı zorunlu olarak katılacaklar bu rütbeleri mahkeme kararı ile geri alınan
er Kenan Evrenin cenaze törenine. ( Yargıtay bu mahkeme kararını nedense
onaylayamadı.)
Soracak imam nasıl bilirdiniz? Diye, birkaç deli kanlı çıkacak yüksek
sesle, ya da hep bir ağızdan içlerinden bağıracaklar “Katildi, sokak olaylarının
silah dağıtıcısıydı. En sonunda Darbeciydi. İşkenceci idi, İşkenceyi kendi
elleri ile yapmasa bile Aşağılık, İnsanlık yoksunu, Hanefi Avcı’lar gibi polis
bozuntularının eliyle yurt genelinde milyonlarca gencin işkencede, ölümlerinin
sebebiydi” diyecekler.
Bazılarınız sağ iken neden
yazmadınız diyecek gibisiniz. Ölünün arkasından konuşulmaz. Diyeceksiniz.
Sağlığında da onlarca yazı yazdım hakkında. Yine aynı kelimelerden daha
ağırlarını yazdım. O nedenle, ölüde olsa diri de olsa hakkındaki düşüncelerimi
hep yazdım.
Aşağılık kompleksi olanlar kendi tarzlarını yaratamazlar. Bu
günlerde yayınlanan 12 Eylül le ilgili filmlere bir bakınız tamamen taklitçidir
Kenan Evren. Keşke Fikirlerinin taklitçisi olsaydı, Atatürk’ün. Yazık ki
kompleksli efendi, kılık kıyafetinin taklidini yapabildi sadece.
Darbeyi anlatmayacağım benim
yaşımda olanlarınızın sağcıları da solcuları da bu darbeden belki de nasibinizi
almışsınızdır.
Şimdi sivil darbelerden bahsetmek
ve onun yaptığı ana yasayı değiştiremeyen zihniyetin de darbe yanlısı olduğunu
söyleyeceğim.
Şikayet ederiz 12 eylül anayasasından. Bir gazetecinin sorusu üzerine “
Ya hazırladığınız Anayasayı kabul etmezse halk ne yaparsınız sorusuna; Demek ki
halk bizim askeri yönetimimizden memnun ki devam ederiz yönetmeye” diyecek
kadar Faşist bir mantıkta olan generalin Anayasası halen yürürlüktedir.
Darbeler sadece silahla olmaz.
Darbeler, insanları
yoksullaştırdığınızda, yardımlarınıza muhtaç ettiğinizde, milyonlarca insanı
yoksulluk sınırı altında yaşattığınızda, seçimlerle de yapılabilir.
Kenan evren in ülkemize
bıraktığı, Asker, polis korkusu üzerine, birde açlık ve yoksulluk korkusunu
saldığınızda, borç ekonomisi ile borçlandırarak, bu güne kadar alamadıkları
evleri, arabaları, eşyaları, onlarca yıllık taksitlerle aldırdığınızda;
istediğiniz her tür yönetimi getirebilirsiniz ülkeye.
Kenan’la başlayan darbe dönemi devam eder ve hiç bitmez.
Cahil vatandaş özgür olduğunu işkencelerin bittiğini demokrasinin bu
olduğunu zanneder. Gariptir ki işkenceden en fazla bir yıl içinde
kurtulursunuz, eğer öldürmemişlerse dimdik ayaktasınızdır.
Borç ekonomisi ile, küçük
taksitlerle girdiğiniz borç, sizi ömrünüzün sonuna kadar esir almıştır
haberiniz bile olmaz. Kaos olmasın diye, ödediklerim boşa gitmesin diye,
aldıklarım elimden alınmasın diye, mevcut borç sistemi devam etsin diye kendi
elimizle demokratik yöntemle seçimlerle darbe mantığının devamını isteriz.
Kenan Evren Darbe yaptığında her
türlü olağanüstü yetkilerle donatılmış olmasına rağmen; ABD yönetimi “Bizim
çocuklar darbe yaptı” demişti. Darbeci Kenan Evren’e neden daha önce engellemediniz diye
sorulduğunda da “şartların olgunlaşmasını bekledik” demişti.
Efendiler sizlere soruyorum şimdi, koltuk sevdasına, şan, şöhret
sevdasına, para, pul sevdasına, Binlerce gencimizi işkencede öldürtmeye, değer
miydi.
On binlerce gencimizin beyin
travması geçirmesine sebep olmaya değer miydi?
Asker polis korkusunu insanımızın yüreğine salmaya değer miydi?
Yönetenlerin mutlak doğru olduğu korkusunu beyinlere işlemeye değer miydi?
Geldiğimiz bu günlerde hala anayasasını değiştirmeye cesaret edemeyen
yöneticilerle yönetilmeye değer miydi?
Ben hakkımı helal etmiyorum. Hem
Kenan Evren darbecisine, hem de onun anayasasını değiştirmeyen üstüne tüy diken
tüm sivil darbecilere.
Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan 2015-05-11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder