Bazı insanlar
vardır, güçlerini makamlarından alırlar. Liyakat sız oldukları halde,
bulundukları meslekte, iktidara yakın
sendikalara üye olurlar. İktidardakiler de neye bakacaklar ki? Bize yakın
sendikanın adamları mı? Diye ve bazı diğer özellikleri göz önünde
bulundururlar. Sözlerini harfiyen gerine getirecek olanları, makam mevki hastalarını, biat edenleri hemen
bulurlar ve atamalarını yaparlar.
Bazıları da
gerçekten Aslan gibidirler, bulundukları makama özel bir güç verirler.
Hiçbir kuvvet onları,
kayıtsız şartsız biat ettiremezler. Aslında İktidarları güçlendirecek
olan bu aslan gibi adamlardır. Makamda, mevkide, gözleri yoktur. Geldikleri
mevki onlar için önemli değildir. Hangi yerde olurlarsa olsunlar onlar mükemmel
insanlardır. Bulundukları her yerde, huzur, barış, aklıselim ve başarı vardır.
Birincileri emekli olduklarında ya da
görevlerinden alındıklarında, toplum için de adam yerine konulmazlar. Hemen
unutulurlar. Hani dedik ya onlar bulundukları mevkiden güç alırlar; hatta
çocukların cebinden kaç kuruşu alırız da, bir yerler de kullanırız diye
düşünürler.
Hâlbuki aldıkları paralar onlar için küçüktür ama çocukların
annelerinin ameleliğe gittiğinde aldıkları bir yevmiye kadardır.
İkinci
bahsettiklerim, çocukların kursağına bir lokma ekmek daha fazla girmesini
sağlamak için. Dosya parası almamak için işlemleri bilgisayarda yaparlar.
Öğrencilerine part-time işler bile bulurlar.
Asla haksız
kazanç temin etmedikleri gibi, makam ve mevkilerini kullanarak en küçük bir
yanlış yapmadıkları için, insanların gölüne taht kurarlar. Allah katında da
sevgili kullardandırlar onlar.
Birinciler
kendi bölümlerinden mezun olan çocukların piyasalarda iş bulamayacaklarını
bile, bile okul idarelerinde hakim
durumda olduklarından, ek ders ücretlerinin eksilmemesi için, okullarına kayda
gelen öğrencileri ve velileri etkilerler. Kendi bölümlerine yönlendirdikleri
çocukların % 95 nin kahveci garsonu olmalarına sebep olurlar.
İdarecileri
kafa kola alırlar. Doğru yönlendirilmeyen idarecilerde bilerek ya da bilmeyerek
onların oyuncağı olurlar.
Bu birinci kategoride
incelediğimiz kişiler hakkında yazı yazarsanız, yok sayarlar sizi kendilerinin
hakim oldukları alanlarda.
O alanları
onlar dünyanın merkezi zannettikleri için, sürünerek el etek öperek, kılıktan
kılığa girerek, ulaştıkları mevkileri tanrının yanı zannettikleri için olsa
gerek; doğruları yazanları, sözüm ona çevrelerinden uzaklaştırırlar.
Bilmezler ki haklarında yazı
yazıldıktan sonra, yazarı arayan üstlerini de o gazeteci yatıştırmış ve
“paralar iade edilmiştir sorun ortadan kalkmıştır. Ben insanların yanlışlarının
düzeltilmesi için yazdım. Lütfen işlem yapmayınız” diye üstlerini ikna
etmiştir.
İkinci kategoride
incelediklerimiz ise, Yapılan yanlışlığı düzeltmeye çalıştığımız için teşekkür
ederler. Aksine kendilerini uyaranları dost kabul ederler. Saygı duyarlar.
Saygı
deyince, aslında iyi insanlar kendilerine saygı gösterilmesini isterlerse
karşılarındakilere saygı gösterirler.
Efendiler
ben Endüstri Meslek Lisesi çıkışlı, Teknik Öğretmenim.
O sizin bulunduğunuz mevkilerde 1980 li yıllarda bulundum.
İşin garibi Darbeci Kenan a rest çekerek, yalakalık etmeyerek o makamları
elimin tersiyle itmiş adamım.
El etek
öperek geldiğiniz yerleri itmiş adamım, yani orası, dünyanın merkezi değil. Aksine,
iki nefes arası hayatta çok kısa bir yer. Sizler orayı dünyanın merkezi
saysanız da sokağa çıktığınızda ve emekli olduğunuzda adam yerine konulmaya
bilirsiniz.
Biliniz
ki benim insanlarla hiç meselem olmadı sistemlerin hatalarını ve alternatif
yollarını ortaya koymaya çalışıyorum.
Siz ha biraz daha oyalanın ve o
pırıl, pırıl çocukları, garson yapmaya uğraşın.
Üstleri, sizlerde uyumaya devam, edin ama vatandaş uyumuyor, Allah
uyumuyor. Bunu biliniz.
Çocukların
hayatıyla oynadığınız ve kendi üç kuruşluk ek ders ücretlerinizi düşündüğünüz
için rabbim sizden o çocukların öcünü alacak efendiler.
Anlamayanların vardır dostlarım, ama benim hakkında yazı yazdığım,
kendilerini kurt sananlar, anladı inanın.
Ey Aslan yürekliler, dayanın, Dünya
hiçbir zaman çakallara kalmadı.
Mehmet Kızılaslan. 2016-05-16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder