İşsizliği bu şekilde bölük, pörçük
yöntemlerle, seferberlik ilan etseniz de önleyemezsiniz. “2016 Aralık ayında, çalıştırdığınız eleman sayısından bir fazla elaman
daha alırsanız onun sigortasını biz ödüyoruz” diye açtığınız son
kampanyanın başarıya ulaşabilmesi için, öncelikle iş yerlerinin işçiye
ihtiyacının olması gerekmez mi?
Eğer iş yerinin işçiye ihtiyacı yoksa
maaşını da siz verseniz o iş yeri sahibi işçi alamaz. Aldığı işçi orta yerde
gezindikçe rahatsızlık verir. Maaşını nasıl ödeyeceğini düşünürken, işverenin
morali bozulur.
Bir kez de Allah rızası için
kendi danışmanlarınızın dışında birilerinin fikirlerine kulak veriniz. Çareleri
uygulamakta geç kaldıkça, çözülebilecek sorunların bile çözümsüzleştiğini
göremiyorsunuz.
Şimdi size söyleyeceğim
yöntemleri de sizler, 5-10 yıl sonra uygulamak zorunda kalacaksınız, ama bugün
uygulamanız halinde çare olacak sistem, 10 yıl sonra uygulamaya kalktığınızda
kangren olmuş yaraya merhem olmayacaktır. Çünkü iş yeri açacak müteşebbis bile
bulamayacaksınız.
Söylediğim bu işsizliği önleme
yöntemini bu gün uyguladığınızda çare olacaktır. Gecikmeniz halinde
dağıttığınız kaynakların boşa gitmesinden başka hiçbir işe yaramadığı gibi
mumla müteşebbis ruh arayacaksınız.
İşsizliği önlemek için şimdi
yapmanız gerekenleri yazıyorum.
1- Kendi
iş yerini açacak kişilerin Sosyal güvenlik primlerini devlet ödemelidir.
2- Bu
iş yerinde çalışacak işçilerin sosyal güvenlik primlerini de devlet ödemelidir.
3- İş
yerlerinden emekli olacak olan, işçilerin emekli ikramiyelerini de devlet
ödemelidir.
4- Uluslar
arası patent anlaşmaları en az 10 yıl görmezden gelinmelidir.
5- İş
yerlerinde çalışacak işçilerin belgelendirilme işlemleri, 10 yıla yayılmalıdır.
6- İş
yeri açma ruhsat ve harçları sıfır bedele çekilmeli. İşçi çalıştıracak her iş
yerine belgeler tek elden ve bedelsiz verilmelidir.
7- Üretimin
ve pazarlamanın önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Bu son yazdığım madde önü, sonu açık bir maddedir. Bunun içine
temizlik vergilerinden tutunuz da, tabela vergilerine kadar her şey girer.
Belediyeler bu bedelleri yok saysalar, acaba iş yapacak ve ürettiğini satacak
bir kimse başardıkça parasını iş yerlerinden başka yerlere mi aktarırlar yoksa
iş yerlerini büyüterek daha fazla işçi mi çalıştırırlar?
Yukarıda
yazdığım maddeleri hemen uyguladığınız halde işe yarayacak ve işsizliğe çare
olacaktır. Eğer 10 yıl sonra uygulamak zorunda kalacak olursanız, biliniz ki
müteşebbis ruh kalmayacağından, belki de Cumhuriyetin ilk 10 yılında olduğu
gibi, bütün iş yerlerini devlet olarak sizler açmak zorunda kalacaksınız.
Günümüz toplumlarında devletler
milletlerinin hayatlarını kolaylaştırmak zorundadırlar. Orta çağlarda olduğu
gibi millet ne yaparsa yapsın, bize vergisini versin diyemezsiniz. “Komşusu aç
yatarken tok yatan bizden değildir” demek lafla olmaz. Üreten çalışan her kesin
önü açılmazsa, hatta sırtına binilirse, biliniz ki işsizliği ortadan
kaldıramazsınız. Adaleti sağlayamazsınız. Hırsızlığı, çalmayı, çırpmayı
önleyemezsiniz.
Biliyorsunuz ki Aç köpek fırın deler. Ülkemin en büyük sorunu
işsizliktir. İşsizliğin önündeki en büyük engel de Devlet ve onun geri kalmış,
özel sektöre düşman bürokratlarıdır. Mehmet Kızılaslan
2017-03-16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder