Bir çoklarımız kendimize özgü demokratik kurallar koyarız ve tanımlarız.
Devlet yönetimlerinin tamamında çoğu zaman, o kendimize özgü tariflerimiz
geçersiz kalır ve uygulanamazlar.
İktidar
partilerindeki görevlerinden, çoğunlukla
kimse kolay kolay ayrılamazlar. Orada,
iktidarın nimetleri, işlerde kolaylık, en basiti, saygınlık ve adam yerine
konmak vardır. O nedenledir hiç kimse iktidarın makamlarından ayrılmayı
düşünmediği gibi, koltuklarından kovsanız da kalkmak istemezler.
“Seçimle geldik seçimle gideriz” diye
kulağa hoş gelen söylemlerde bulunurlar.
Onlar sadece kendilerini ve çıkarlarını düşünenlerdir.
Partileri,
bu mantık ve insanların “bulunmaz bursa kumaşı oldukları” mantığı bitirir.
Gariptir partileri geri sayıma başladığında, ise hemen yeni oluşumlarda o
koltuklarından kalkmayı istemeyen kişiler buluşmaya başlarlar.
Partilerini geri sayıma götüren
onlar değilmiş gibi, egoları onları, yeni kurulacak partinin en başlarında olma
arzusuna sürükler.
Daha önceki partilere bir bakınız. Doğruyol Partisin den
ayrılanlar, Ana Vatan partisini, Anavatan partisinden ayrılanların birçokları da,
Ak Partinin yine koltuklarında yer almışlardır.
Ben şimdi, Sayın Ak Parti
Genel Başkanı ve Cumhur Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığını eleştiren ve “Seçimle
gelen seçimle gider” diyenlerin alternatifi fikirlerimi ortaya koyacağım.
Söyler misiniz bana şimdi İstifasını istediği, Belediye başkanlarını kim
aday olarak göstermişti seneler önce?
Son sözü söyleyen Kimdi?
Onun istemediği, kim Belediye Başkanı adayı olabildi?
Kim Millet Vekili adayı olabildi?
En son belirleyici Kimdi?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan değil mi?
O halde, belirleyen O, seçilmesini sağlayan O, ise, artık yeter diyebilecek tek kişi de O dur.
Hiçbir kimse yadırgamasın.
Ak Partinin iktidarda kalabilmesi için yenilenmesi şart
görünüyor.
Kendilerinin deyimi
ile metal yorgunluğundan kurtulmak şart olmuş durumda.
Kaportacılar
çok iyi bilirler. Kaportasını tamir ettikleri arabanın, eğer, deforme olan kısmın sacını, eski bir arabadan
kesip, yeni arabaya kaynattıklarında ilk eskiyen yer, o eski arabadan kesilip
kaynattıkları kısım olur.
Çünkü o kısım metal olmasına rağmen yorulmuştur. Biz
metalciler, buna metal yorgunluğu deriz.
Hiçbir kimse kendisinin yerinin
doldurulamaz olduğunu zannetmesin. Göreceksiniz her partinin içinde, ne
cevherler vardır, keşfedilmeyi bekleyen, daha çok çalışacak.
Ak Parti
yönetim, kadroların da artık, kökten bir yeniliğe ihtiyacı vardır. Ak Parti kadroları
yenilenmelidir.
Eğer bu yenilenme
yapılamazsa, o kendisini “bulunmaz bursa kumaşı “sananlar, Parti 2019
seçimlerinde oy kaybına uğradığında, partiyi ilk terk edip, yeni oluşumların içinde
yer alacak, ilk kişiler olacaklardır.
Ak Parti
Kadrolarının yenilenmesi, hem Fetö kalıntılarından temizlenmesi açısından
kaçınılmaz oldu. Hem de Partinin kapıldığı rehavetten kurtulması, genç dinamik
insanların göreve gelmesi açısından kaçınılmaz olmuştur.
Demokratik açıdan eleştirileri
yapanlarında, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Diktatörlüğe doğru gidiyor” diye
eleştiren muhalefetin de, eleştiriyi bırakıp, bir de bu pencereden bakıp kendi
partilerini yenilemeleri gerekmektedir.
Geçmiş
dönemlerde, bu cesareti gösteremeyen, Tüm parti liderleri, yarım kalan işlerini
bitiremeden, hedeflerine ulaşamadan iktidardan inmek ve tarihten silinmek
zorunda kaldılar.
Alınan
kararlar, cesur birer karardır. Uygulanış biçimi açısından ve yukarıda
belirttiğim nedenlerden dolayı da, demokrasiye ters değildir. Saygılarımla. Mehmet Kızılaslan 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder