Ülkemde
Allaha şükür her şey var.
Eksik yok,
fazla olan birçok şey var, diyenlerinizi duyuyorum.
Eksik
olanın, eksikliğini göre bilmek için, onun başka yerlerde olduğunu görmeniz ya da
düşünen sorgulayan ve olmasını hayal eden beyninizin olması gerekmez mi?
“Her şeyimiz var
adam, bir sen eksiksin, üzülme sen evimize gel yeter” diyen kadının sözlerinin
arasında, gönlünün bolluğu, eşinin alamadıklarından, ulaşamadıklarından dolayı
üzülmesini istemeyişinin ve sağlığını bozmamasına dua edişini okursunuz.
O biliyordur
evde eksiklerin neler olduğunu. O bildiği halde eşine sorar, acil olarak alması
gerekeni, gözünden kaçanı karısından duymak ister. Karısı da biliyor ki onun
cebinde almak istese de alacak parası yoktur. Üzmek istemez kocasını.
Bu diyalogda saygı vardır, sevgi vardır,
geçmişten gelen, sorunlara, dertlere yokluklara katlanmak duygusu vardır.
Eksik olan her
ne ise bilinen görünen ve ihtiyaç hissedilen, tahammül sınırlarının sonuna
kadar dayanılır, görmezden gelinir. Üzülmek istenmez, imkansızlık içinde
kıvrananlar.
Hiçbir aklı
selimi olan kimse imkansızlıklar içinde kıvrananları üzmek, ezmek istemez.
Kendisini üzer, kendisini ezer, yok olanları var sayar, yokluklar içinde ortaya
koyulanlarla yetinir mutlu olur. Mutlu eder.
Birde, bolluk
içinde yüzenler vardır.
Açın, yoksulun,
hakkını yiyen, tüyü bitmiş, bitmemiş yediden yetmişe, Milletin kazancını helal
mi haram mı diye sorgulamadan götürenler vardır. Bunlar kendileri aksırıncaya,
tıksırıncaya, o lanet olası işkembeleri patlayıncaya kadar yeseler de, yine de
gözleri doymadığından, hep eksikleri, hep doymayan bir yerleri vardır.
Onlar için geri
kalmış ülkelerde tüm kurumlar seferberdir, hizmet için. Bütün yasalar onlar
için yapılır. Bütün güvenlik tedbirleri onlar için alınır. Ve Devlet onların
kasasıdır, soyulmak için. Ve devler onların çiftlikleridir, talan etmek için.
Özgürlükler
sınırsızdır, alabildiğine sonsuzdur onlar için.
Hak arayanlar,
sorgulayanlar, emeğinin karşılığını isteyenlerin ise, katli vaciptir. Onların nefes
almaları bile suçtur. Sorgulayan, okuyan, başka devletlerde var olanları, insanlık
yararına kendi ülkelerinde isteyenlerin tamamı, hapishanelerde sürünmelidirler.
Dışarılarda gezmeleri suçtur. Virüs gibidir onlar. Tecrit edilmeleri gerekir
toplumdan.
Bu veriler
dahilin de, ülkemde ne eksik diye sorduğumda, Düşünenler için sorgulayanlar
için daha adil bir dünya isteyenler için; İnsan hakları, kadın hakları, hayvan hakları,
Özgürlükler ve demokrasi eksik.
Hakim sınıflar
için, her şey yerli yerinde, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda. Her şey
fazlası ile var. Hiçbir şey eksik değil. Çünkü herkes olaylara kendi çerçevesinden
bakar ve ona göre kara verir.
Ne demişlerdi?
“Kriz bize
dokunmaz, bizde ekonomik sorun yok. Ülkemiz uçuşa geçti. Ekonomimiz şaha kalktı”
Bazen intihar
edenleri, cinnet geçirenleri, iş yeri kapatanları, işçilerini eksiltenleri,
icra dosyaları altında kalanları, ekonomik sebeplerden yuvalarını yıkan ları,
ve bu haberleri veren TV kanallarının tamamının PATAGONYA ülkesinde olduğunu
düşünmüyor değilim.
Ben ülkemle Patagony
yı ne zamandan beri karıştırır oldum?
Ne zaman akıl
hastanesine düştüm?
Ne zaman salıverdiler?
Sonuç ne
kardeşim?
Ne halt etmeye
yazdın bu kadar yazıyı ve neden meşgul ediyorsun insanları?
Neden işgal
ediyorsun internet gazetelerindeki sayfaları?
Birazcık sesli düşünmeye
çalıştım. Birazcık hakim sınıfın izin verdiği ölçüde gerçekleri, kendi kafamca
yazmaya çalıştım.
Üzdü isem,
sürçü lisan etti isem af ola. Allah’ım aklımıza mukayyet ol.
Mehmet Kızılaslan 2020-07-22
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder