İçinde
bulunduğumuz günlerde, satılmış medyanın yayınlarını izlediğinizde; Ülke bayram
yeri gibi. Oysa ki, ülkemde hayat bambaşka durumda.
Başarısız ve mutsuz olanların hepsi, kendi
beceriksizliklerinden ve iş bilmezliklerinden dolayı başarısız olduklarını
sanıyorlar, satılmış medyada bu imaj yayılıyor.
Sıkıntı çeken ve sebep sonuç ilişkilerini
bilmeyen, olup bitenlerin yönetim hatası olduğunu irdeleyemeyen, sıradan, gariban
vatandaşlarımız; kendileri hakkında olumsuz düşüncelere gark oluyorlar. Cinnet geçiriyorlar ve intihara yöneliyorlar.
En yukarıdaki,
bir avuç tuzu kuru olanların anlattıklarına; Milletin okumamazlığından,
sorgulamamazlığından, düşünemediklerinden, cehaletinden olsa gerek, inanıyorlar.
Sadece inansalar
sorun yok. Onlar “Sorun benim,
beceriksiz olan benim.” Düşüncesine kapılıyorlar.
Bir de buna en
yakınlarının “ Bir tek sen beceremedin,
bir tek biz sıkıntı çekiyoruz.” gibi serzenişleri olursa, Yuva
yıkılmalarına, cinnetlere, kaçmalara ve çöküşlere sebep oluyorsunuz.
Efendiler bir kez olsun bu konuda “aldatıldık”
dediğiniz gibi, doğruyu söyleyin.” Biz
beceremedik, sorun sizlerde değil, bizlerde” deyin de insanlar kendilerini
suçlamaktan vaz geçsinler.
İntiharlar dursun. Cinnet geçirmeler bitsin.
Belki de sizleri affetme yi dahi düşünecekler, inanın buna.
Sizler, gerçekten
yanlışlardasınız. Bunu bildiğiniz halde, Milleti kandıracağınızı sanıyorsanız?
gaflet delalet hatta ihanet içindesiniz demektir.
Neden mi?
Millete önerdiğiniz,
Bir hurma ile doyma,
Açlığa kanaat etme,
Yoksulluğa şükretme, duyguları önerirken; biriktirdiğiniz taşına bilir, mal
varlıklarınızı, ülkeden kaçırmaya başlayanlarınız var.
Millete
sizler, hamaset nutukları atarken, fakir
fukara yoksulluk içinde kıvranıyor.
Yurt sorunu yok derken, öğrenciler yurtsuzluktan,
ya tarikatların kucağına düşüyor, ya da ev sahiplerinin vicdansız ellerine
düşüyorlar.
Acıdığınız, üzüldüğünüz, Avrupa ülkelerinde; pandemi
döneminde vatandaşına karşılıksız para dağıtırken, siz ülkemde, krediye
boğulmayan, faize düşmeyen insan bırakmadınız.
İş yerlerini kapatmak zorunda olanların,
Cinnet geçirenlerin,
Çocuğunu kazandığı halde, üniversitelere
gönderemeyenlerin, aczinde;
Kötü yola düşenlerin, yanlış yapanlarının,
tamamının suçlarında ise; sizlerin azmettiriciliğiniz, zorlayıcılığınız ve
günahlarınız var.
Daha sayayım mı?
Ülkede
gidilen her yanlış, sizlerin suçunuzdur. Bu sadece genel yöneticilerin değil,
yediden yetmişe Vatandaşıyla alay eden, yerel yöneticilerin de aynı derecede suçlarıdır.
Artık masal okumayın.
Satın aldığınız
medyada, tuzu kuru gençlerin toplumla alay eden soruları “Bizimle basket oynar mısınız” “annem sizi yemeğe bekliyor” gibi
manyakça soruları; ya tuzu kuru ailelerin çocukları sorarlar ya da zekası
kendisine münhasır yalakalar sorabilirler.
Yolun sonuna
geldik efendiler. Bir avuç zengin dışında bütün ekonomi çöktü. Aileler dağıldı.
İş yerleri kapandı, İnsanlar cinnet geçiriyorlar. Gariptir sizler hem alay ediyorsunuz,
hem de tehditler savuruyorsunuz. “Daha bunlar iyi günleriniz.” “İktidara talip
olmayınız.”
Son bir şey
yapınız bu Millete, “ Beceremedik, Affedin,
çeşitli engeller çıktı, vaatlerimizi yerine getiremedik, sizleri ekonomik
olarak rahatlatamadık.” deyin. Hiç olmazsa vatandaş bu çöküşün,
başarısızlıkların sebebi sadece kendileri olduğu düşüncesinden çıkıp,
intiharlardan vaz geçsin.
Mehmet Kızılaslan 2021-10-13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder