2 Temmuz 2011 Cumartesi

ASLINDA SEÇİMİ KAZANAMADIKLARI İÇİN BAYRAM EDİYORLAR

 

     Olur mu kardeşim böyle bir şey? Demeyin gayet de güzel olur.
     Seçimi kaybettiniz, iktidar olamadınız ama, diyelim ki kazandınız. Ne olacaktı biliyor musunuz?
     Hemen hükümeti kuracaksınız.  Seçim meydanlarında, açık oturumlarda vaat ettiğiniz her şeyi yapma yükümlülüğü altına gireceksiniz. Verdiğiniz bütün sözleri yerine getirmek için korkunç efor sarf edeceksiniz. Üstüne üstlük Bir önceki hükümetin eleştirdiğiniz yanlarını düzelteceksiniz. İktidara susamış yandaşlarınızın isteklerini yerine getirmeye çalışacaksınız, yapamadığınızda da, oy aldığınız insanları da kaybedeceksiniz.
     Seçimlerden önce, gerek meydanlarda gerekse açık oturumlarda, dokunulmazlıkların kaldırılması için bir hayli mevcut iktidara yüklendiniz mi?  Evet Yüklendiniz. Hatta bazı parti başkanları,  “Sadece bizim dokunulmazlıklarımızı kaldırınız” dediniz mi? Evet dediniz.
    Şimdi size soruyorum.
   Devletin en küçük memuru nu işe almak için “Sabıka kaydı” soruyor musunuz?
   Sokakları süpürecek çöpçü için “İyi hal kağıdı” istiyor musunuz?  
   Arabasını kullanacak sıradan vatandaşın ehliyet alabilmesi için, yine “sabıka kaydı” istiyor musunuz?
Aklınıza gelen gelmeyen her işe talip olan vatandaşımızdan hep hüküm giymemiş olduğuna dair belge istiyor musunuz?
  Bu soruların hepsinin cevabı EVET ise, size yeni bir soru soruyorum.
  DEVLETİ YÖNETECEKLERİ NEDEN ŞÜPHELİLERDEN SEÇİYORSUNUZ?
  Neden herhangi bir davadan yargılanması sürenlerden seçiyorsunuz?
  Neden herhangi bir suçtan hüküm giymişlerin Vekilliklerinin düşmesini kabullenemiyorsunuz?
   Aklıma iki şey geliyor.
   Bir, Yargılanan arkadaşlarınız kadar akıllı başka adamınız yok! Buna inanmak istemiyorum.
  İki Yargılanmaları sonucunda ceza alacaklarından eminsiniz ki, DOKUNULMAZLIK ZIRHINA bürünsünler istiyorsunuz.
  
 Bu iki sebebin ikisi de yanlış, ise sizler bu ülkenin doğrularından uzaksınız ve iktidar olmak istemiyorsunuz.
   Seçimi kazanmak istiyor gibi, canla başla çalışıyor görüntüsündesiniz, ancak çelişkileriniz öylesine fazla ki ASLA İKTİDAR olmak istemiyorsunuz.
   Çünkü Yavru saraylarınızda dokunulmazlıklarınızın kalkmasını sizlerde istemiyorsunuz.  Bir eliniz yağda diğer eliniz balda yaşıyorsunuz.
   Demokrasiye inandığınızı, onun için mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz. Meclisin çalışmalarına katılmıyorsunuz. Komisyonlarda yer almıyorsunuz. Çünkü Bu Millet için
 Mecliste yemin etmiyorsunuz.
   Hukukun üstünlüğüne inandığınızı söylüyorsunuz. Mahkemelerin kararlarını delebilmek için, Yargısı süren arkadaşlarınızı dokunulmazlık zırhına sokmak için, yargının önünden kaçır maya çalışıyorsunuz.
   En kötüsü de bunun vatandaşın gözünden kaçacağını zannederek, Vatandaşı küçümsüyorsunuz.
  Ya da ben yanılıyorum. Sizler Vatandaşın bu hassasiyetini çok iyi biliyorsunuz. Sizleri iktidara bu yanlışlarınızla taşımayacağını çok iyi bildiğiniz için, bu yanlış politikaları sürdürüyorsunuz.
   Ve seçimi kazanamadığınız için bayram ediyorsunuz.
   Soruyorum sizlere şimdi tekrar; Sizler Amerika dan aldığınız direktifler üzerine İktidara gelmemek için mi uğraşıyorsunuz? (hani diyorsunuz ya iktidar ABD den direktif alıyor diye)
  Muhalefet de ki iki parti, sizlerde, sanki, iktidar olmamak için, yaratılmış, eğitilmiş, insanlar tarafından yönetiliyor hissi veriyorsunuz. (Diğer muhalefet partisi zaten suç örgütleriyle yan yana olduğunu açık açık söylüyor gizlemiyor.)
  Yanılmak istiyorum senelerdir ama nedense uyguladıklarınız ve söyledikleriniz arasındaki çelişkiler bana bu düşüncelere gark etti.
      Saygılarımla.                                            Mehmet KIZILASLAN 2011-07-02

 
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder