23 Kasım 2011 Çarşamba

DİYANET İŞLERİ AK PARTİNİN ALTINI OYUYOR

                                    


Bizim dilimize hayatımıza yanlış geçmiş sözlerden birisidir “ Meyve veren ağaç taşlanır
-          Kimler taşlar bu meyveli ağaçları?
-          Hırsızlar taşlar.
-          Hırsızlar bir şey Üretir mi?
-          Hayır onların yaşamları başkalarının ürettiklerinin üzerine konmak ve hak etmediklerini tüketmek üzerine kurulmuştur.
-          Peki iyi insanların görevi meyveli ağaçları korumak ve onları kollamak mıdır?
-          Evet iyi insanların görevi meyveli ağaçları korumak ve onların daha çok üretmelerini ve huzur içinde ayakta kalmalarını sağlamak olmalıdır.

O halde” Meyve veren ağaç taşlanır” yanlış sözdür, değiştirmemiz lazım “Meyve veren ağaç korunur” olmalı bu sözün gerçeği. Aksi halde meyve veren ağaçlar yara alır. Yaralarını sarmak için harcadıkları efor meyve vermelerini engeller. Küserler.
 
      Bal tutan parmağını yalar” Sözü de hayatımıza yanlış yerleşen sözlerden birisidir. Buna da Atasözü denemez.
-          Neden?
-          Çünkü eğer bal tutan, satan kişi her bal satışında, elini yalayacak olursa; Bala kendisinde bulunan hastalıkları ve mikropları aktarır. Dolayısıyla bal tutan her kimse parmağını yalamamalıdır. Balı da mundar etmemelidir.
Bu ata sözü zannettiğimiz yanlış söz, bizim içimizdeki, rüşvetçi avantacı ve beleşçilerin yaptıklarını normal göstermek için toplumumuza şırınga edilen sözlerden biridir.

Meyve veren ağaç taşlanır” sözü de çalışkan, dürüst, üreten, hizmet eden, “bir günü
diğerine müsavi olmayan” bulunduğu yere ışık tutan, insanlarımız için söylenen, sözlerdir. O insanlarımızı korumadığımızda, sahip çıkmadığımızda, sığındığımız bir yanlış sözdür.
Böylesi yanlışlara sığındığımızda, Çalışan insanımızı, üreten insanımızı, etrafına faydalı
olan, ışık tutan insanlarımızı koruyamadığımızda ne olur biliyor musunuz?
Onları taşlayanlara çanak tutmuş olursunuz.
Üretmeyenlere ödül vermiş olursunuz.
Hırsızlara “meyveleri çalmaya devam edin” demiş olursunuz.
      Biz sizin Ak kalmanız için mücadele verenlerdeniz. İçinizde değil gibi görünebiliriz.
Ama sizlere yalakalık yapanları ve sizlerin altınızı oyanları çok iyi gözlemlemekteyiz.
 “Diyanet işlerinden MHP lileri temizlediğiniz” yayılmaya çalışılıyor. Biz böyle bir
mantığınızın olmadığını bilenlerdeniz.
         Şimdi gelelim asıl sözümüzün özüne;  Atandığı günden beri Kuyucak ilçemizde 
 Üç minare, Üç cami, Üç Kuran Kursu, Bir Müftülük sitesini, açılışa hazır hale getiren.
  Henüz yapacakları işler bitmediği için, başka yere tayin istemeyen.
Müfettiş raporuyla yer değiştirmesi teklifi de edilmeyen.
        Hiçbir iş yapmadıkları halde sadece gününü yaşayan, müftüler yerlerinde 8-10 yıldır kaldıkları halde, Kuyucak müftümüzü yerinden neden edersiniz?
     Neden açılışını bile yapamadığı hizmetlerin içinde birkaç yıl daha kalmasına izin vermezsiniz?
        Tahminim odur ki, Böylesi bir çalışkan kişi “Acaba Kuyucak belediye başkanlığına aday olursa, Ak partinin diğer adaylarını saf dışı olur mu?” korkusu yaşanıyor.
         Bulunduğu ilçede “İki trilyon liralık yatırım yapan bu Müftü gitsin de, yerine yatan bir müftü gelsin ve Kuyucak’a hizmet olarak kullanılan halkın yardımları bazı tarikatların kasalarına aksın.” düşüncesi yaşanıyor. 
      Diğer bir tahminim de çalışan üreten acı çeksin ve Ak Partiye sırtını dönsün ki, diğer bazı partiler ayağa kalksın.
       Bu tahminlerimin hangisi doğru olursa olsun, Ak Parti zarar görür efendiler. Adaletsiz uygumlalar hepimizin sonumuzu hazırlar, yapmayın bunu.
      Çalışanın, üretenin yanında olmayı gerektirir ADALET li olmak.  KALKINMA mız  sona erer, duraksarız ve gerileriz, Sonrada silinir tarihe gömülürüz “meyveli ağaçların taşlanmasına” izin verirsek.
       Bizden söylemesi Saygılarım Adaletli olanlara.
                                        Mehmet KIZILASLAN 2011-11-23    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder