6 Aralık 2011 Salı

DOĞAL GAZ ŞÖLENİ ÜZERİNE

                    ( sizlere acıyorum )

Bu yazıyı okuduğunuzda
 “Bu adam yeniliklerin karşısında”
“ Bu adama ağzımızla kuş tutsak yaranamayız”
“ Eleştirmeden yapamıyor kardeşim”
“Adam her şeye muhalefet”
“Kendisi olsa bu hizmet engelleyecek miydi?
“ Gazetecilikte bu değil ki kardeşim”  diyeceksiniz ama demeden evvel birde benim baktığım yerden bakınız olaya.
   Bir, bizim yerimizde olanlar görülmeyen yanı görmek, konuşulamayanları konuşmak, alkış tutmak yerine yapıcı eleştirileriyle yöneticileri yönlendirmek görevleriyle yükümlüyüz.
   İki, alkışların arasında yetkililerin kulağından başka seslerin girmesini sağlamaktır bizim görevimiz. Nasıl olsa yöneticilerden idarecilerden yararlanmak isteyen veya onların düşüncelerinden başka düşünceleri olmayanlar onları alkışlarlar.
   Üç, Kapımıza kadar gelmiş doğal gazı Nazilliye sokmamak gibi bir lüksümüz olamaz. Ama hiç aklınıza gelmiyor mu? 
   Bu gazın çıkış vanası nerde?
   Bu gazın çıktığı ülkelerle aramız açılırsa vanayı kapatabilirler mi?
   Anlaşmalar la garanti altına alınmıştır ama “bana yetmiyor çıkan gaz” dediklerinde anlaşma hükümleri geçerliliğini yitirir mi?
   Bütün bunlardan sonra Vanası başkalarının elinde olan doğal gaza, yurdun dört bir yanında yatırım yapan hükümetlerimiz benim şuanda size yazdığım şeyleri düşünmemiş olabilirler mi?
    Bilmiyorum. Dün kolunda olduğunuz, diğer devletlerin başkanlarının, indirilmek için bu gün düşmanınız olarak size sunulduğu, günlerde pamuk ipliğine bile bağlı olmayan Dünya dengeleri, size nasıl bir cesaret verdide yurdun dört bir yanına doğal gaz dağıtım hatlarını kurdurdu.
    Ben buna cesaret edemezdim. Ben yurdumda çıkan her hangi bir yakıt varsa onu kullanır ve kullandırırdım.
     İlk on yılda demir ağlarla ördüğümüz yurdumuzda demir yollarındaki yakıt neydi kardeşim?
   Kömür.
    Kömür nerede çıkıyor?
    Ülkemde.
     Çaresiz kalırsam kurtuluş savaşımızdaki gibi, silahları cepheye ulaştırmak için ne yakarım?
    Ne bulursam odun, tahta parçası, çalı çırpı, kapı, pencere, hatta vagonun yan duvarlarına kadar yakar hedefe ulaşırım.
     İşte ülke çıkarı bunu emrederken; (demir yolları yüz yıldır ihmal edilmiş, şükürler olsun günümüzde yeniden eski önemine kavuşturulmaya çalışılıyor.)
     Peki ben niye anlayamıyorum bu doğal gaza yapılan yatırımı?
   Ülke yöneticilerinin sadece ve sadece düşüncesi milletini rahat yaşatmak mı olmalıdır? Bu rahata kavuşurken dışa bağımlılık dediğimiz şeyin hiç mi önemi yoktur?
Sıvı yakıtların, mazot dediğimiz yakıtın bir kilogramı 9 700 Klokalori verir.
Bedeli 3.5 lira gibidir.
Aynı 10 000 kilo kaloriyi sağlayabilmek için, 1.8 kilogram yerli kömür yakarsınız. Bedeli 54  kuruştur. Birincisini dışarıdan alırız dışa bağımlıyızdır, hem de çok pahalı bedel ödeyerek alırsınız. İkincisi ülkenizden çıkar kendi malınızdır, işçileriniz işsiz kalmaz, beşte bir bedel ödersiniz.
    Bakalım doğal gazdaki kaloriye ve fiyatına doğal gazın bir metre küpünde 8 250 kilokalori vardır. Bedeli Ankara da konutlarda 65 kuruş.
   Aynı kaloriyi elde etmek için (1.5) Bir buçuk kilogram yerli kömür yakarsınız bedeli 45 kuruş gibidir.
     Hangisi Ucuz? Tabi ki Kömür.
    Doğalgazın fiyatı ucuz değil ama kullanma rahatlığın dan başka, birde yandığında  havayı kömür kadar kirletmemesinden başka hiçbir özelliği yok olan bu doğal gaz hayatımıza girdi Hayırlı uğurlu olsun.
       Şölen yapacak kadar önemi olduğuna inanmıyorum.
     Ekonomik  zaten değil.
      Bizi dışa bağladığı için sevmiyorum.
      Umarım dar zamanlarda birde vanasını kapatmaz bugünkü dost bildiğimiz yarın ne olacaklarından emin olamadığımız devletler.
  Vanayı kapatırlarsa görürüz anamızın örekesini.
 
     Hele birde sanayimizi, elektrik üretimimizi onlara bağlı olarak kurarız biz; işte o zaman daha da hayırlı uğurlu olur vatana Millete.
   
    Ha birde konuşmacılardan birisi Doğal gaz şöleninde Atatürk ün Sümerbank ı açmasına benzetmiş doğal gazın gelişini “Yazıklar olsun sana konuşmacı, Sümerbank üretimin adıydı, bizi dışa bağımlılıktan kurtardı, milletimize çalışmayı öğretti, üretmeyi öğretti.      
      Sizin doğal gazınız bizi göbeğimizden dışa bağımlı kılıyor ve tüketimi öğretiyor. Ben aradaki bağı hangi akılla yaptığını merak ediyorum. Sizlere acıyorum.  Saygılarımla.
                        Mehmet KIZILASLAN 2011-12-06         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder