BAĞIR, BAĞIR, BAĞIRIYORUM
Daha fazla insan hakları, daha
fazla demokrasi, daha fazla huzur diye bağırıyorum. Bende istiyorum, her şeyin
benim istediğim gibi olmasını. Tek söz sahibi benim olduğum bir dünyayı.
Biliyorum bir çoğunuzda bunu istersiniz ama, ne yazık ki bu dünya da saygınlık
ve söz sahibi olma öyle despotça tedbir almalarla olmuyor.
Bir zaman Hitler vardı,
anılmasına bakınız cinayetler, cinayetler, cinayetlerle anılması nedendir
sizce? Elinde Dünyayı yok edecek silahlar ve ordular vardı. Ne yapabildi?
Bende istiyorum Adı Türkiye olan
ülkemde her şey Türklerin istediği gibi olsun. Ama bu mümkün değil. Bakın
çevrenize yakınlarınızda, adını soyadını gizlenmek için değiştirmiş, Rum,
Ermeni, Yahudi komşularımız yok mu? Bunlarla ilişkilerimiz teke tek olunca
hasımane mi? Dostça değil mi?
Şimdi bizi meşgul eden açlık
grevlerine bakalım isterseniz. İstekleri nedir bunların? Niyet okumayı bir
kenara bıraktığımızda “Ana dilde savunma” değil mi birisi?
Söyler misiniz bana, Bir İngiliz,
bir Amerikan, bir Yunanlı, ülkemde mahkemelere düştüğünde yargılanması
esnasında Tercümanları vasıtasıyla meramlarını anlatmıyorlar mı?
Neden bin yıldır beraber
yaşadığımızı söylediğimiz, Kürt kardeşlerimizin tercüman kullanmalarına izin
vermeyiz acaba? Onlar Yunanlıdan, Amerikalıdan, İngiliz den daha az insanlar
mıdır, yoksa bizim yanımızdaki değerleri çok daha az mıdır?
“İkinci isteğe bakalım Ana dilde
eğitim” bu ülkede nice zeki çocukları yabancı dilde eğitim yapan üniversitelere
gönderdik nerdeyse çoğunu kaybediyorduk. Çok mu zor annesinin dilinde eğitim
yaptırmak bu kardeşlerimizin çocuklarını?
Diğer yandan Türkçe eğitim
yapanların bile iş bulmakta zorlandığı ülkemde, İngilizce, Çince, Rusça gibi
diller öğrenmeye çalışmalarının amacı nedir sizce? Bırakınız, istedikleri dilde
eğitim yapsınlar. İleride görecekler Kürtçe eğitim almak yerine, Dünya dili
olmaya başlayan Türkçe eğitim almadıklarının zararını.
Bu iki olay bizi bugün meşgul
ettiği kadar meşgul etmeye bilirdi. Neden? Çünkü Kürtçe öğreten dil kurslarını
serbest bıraktık talep ne oldu?
Açılan kursların neredeyse tamamı
kapanmadı mı?
Zaten yakında Milli Eğitime bağlı
okulları belediyelere devretmeyecek miyiz? Evet devredeceksiniz.
Yerel yönetimlerin gücünü
artırmayacak mısınız? Evet artıracaksınız.
Bunun sonucunda Diyarbakır gibi
illerde Okulların öğretmenleri kimlerden oluşacak? Elbette ki Kürt
kardeşlerimizden olacak.
Allah aşkına bana her şeyi açıkça
söyletmeyin, bir kısmını da siz tamamlayın.
Gelelim Abdullah Öcalan denen çocuk
katilinin tecritinin kaldırılmasına. Teröristlere bakarsanız onun serbest
bırakılmasını bile isteyebilirler. Bu onların yüreğinden geçen de olabilir,
önemli değil ki.
Biz ne yaptık, ne yapmamız
gerekir, ona gelelim.
Biz aslında Öcalan denilen bebek katilini
sadece CİNAYET den yargılasaydık, binlerce cinayet ve azmettirmeden dolayı,
bugün bu adi katili, onlarca defa idam edebilirdik.
Türk devleti bu konuda, o
dönemde, Türk yargı sistemine yanlış müdahale etmiş ve Katil Öcalan, siyasi
suçlu olarak yargılanmıştır.
Bu gün Türkiye yanlış gündem ve
yanlış çalışmalarla enerjisini boşa harcamaktadır.
Sayın Başbakanımızda İdamlardan
bahsederek İnsanımızı boş yere ümitlendirmektedir.
Yapılması gereken: Kürt
kardeşlerimiz Yargılanmaları esnasında ya da devlet dairelerindeki işlerinden
dolayı Tercüman istiyorlarsa vereceğiz. Bu onların hakkı. Bu bir
Ana dilde eğitim istiyorlarsa, o
konuda da hemen bu gün, gerekenler yapılmalı. Kendi çocuklarını Amerikan
kolejlerinde okutan vekillerinin, Kürt halkına ne kadar zarar verdiği 20 yıl
sonra, o çocuklar Global dünyada iş aramaya başladığında görecek olsalar da, bu
yapılmalı. Öyle istiyorlarsa buda onların hakkı. Bu iki
Üçüncü istekleri Tecrit in
kaldırılmasına. Çocuk katili terörist başı Öcalan normal bir hapishane de adi
suçlularla birlikte, katillerin ve müebbet hapislerin bulunduğu koğuşa atılmalı. Diğer katillere sağlanan ortamdan başka,
ortam sağlanmamalıdır. Oralarda başına bir iş gelirse karışmayacağımızı da
bilinmelidir. Ayrıca koca ada tahsisi de biter ona yapılan masrafla yılda bir
fabrika açılır. hiç değilse işsizliğe çare bulunur.
Bu aşağılık katilde gündemimizden düşmeli
kalkınma ve üretime dair ne varsa o konularda tüm ülke, eforunu, çabasını o
yöne harcamalıdır.
Bize cambaza baktırmayın artık efendiler.
Bizim daha fazla kazanmaya, daha fazla insan haklarına, daha fazla demokrasiye,
daha fazla huzura ihtiyacımız var. Şehit haberlerinin yok olduğu günler
dileğimle.
Mehmet KIZILASLAN 2012-11-12
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder