“Eğer bütün insanlar (kafirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde
birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, Rahmanı inkar edenlerin evlerine
gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık. (Zuhruf 33)
“Evlerine (gümüşten) kapılar ve üzerine yaslanacakları koltuklar ve
altın süslemeler yapardık. Bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir.
Rabbinin katında ahret ise, Ona karşı gelmekten sakınanlarındır. (Zuhruf 34-35)
Hiç üzülmeyin, dünya hayatı kimimize
göre bir kuşluk vakti kadar. Kimimize göre iki nefes arası kısalıktadır. Uzun
ömürlü insanların yaşadığı Nazilli’de insanlarımız en fazla 120 yıl bile
yaşamıyorlar.
Tarihe baktığınızda 950 yıldan daha
fazla yaşayan Nuh ( A.s.) ın, kefeninde hiçbir şey götüremediği gibi; gemisini
bulabilme fantezisine kapılanların mal varlıkları, Nuh’un binlerce kat
fazlasıdır.
Hiç üzülmeyin, Müslüman olduğunu
zannettiğiniz devlet adamlarının, siyasilerin, politikacıların, vekillerin, mal
varlıklarının milyonlarca insanın açlıktan ölmesine engelleyecek büyüklükte
olmasına rağmen kılını kıpırdatmamalarına. Halbuki Hazreti Süleyman ‘nın
hazinelerinin anahtarlarının onlarca deve yükü olmasına rağmen; öldüğünün bile
günlerce sonra asasını kemiren bir ağaç kurdunun yemesinden sonra yere
düştüğünde anlaşıldığını bilirsiniz. Ne götürmüştür takva dan başka?
Hiç üzülmeyin Dünyadaki açlığın sefaletin sebebinin, hazineleri elinde
bulunduranların mal varlıklarının o yoksul bırakılanların haklarının
çalınmasıyla oluştuğunu.
Demek ki yaradan Bu günümüz
hırsızlarına çok daha fazlasını verecekmiş. Endişesi ise masum insanlarında bu
aşağılık hırsızların safında birleşmeleri imiş.
Sınav aslında çok zor gibi
görünse de çok kolay. Birinci olay bugün
adaletsizlik gibi görünen şeylerin sınav olduğunu düşünmemiz ve ona göre dürüst
kalmaya çalışmamızdır. İkinci olay Adaletsizlikler ve zulüm karşısında yatarak
tevekkül olmak yerine, şerefsizlerle, elimizle, dilimizle ve yüreğimizle
mücadele etmemiz gerektiğidir.
Adaletsizlikler karsında susarak
dilsiz şeytan olmamamız gereklidir.
“Ey peygamber! Allahtan kork, kafirlere ve münafıklara boyun eğme.
Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.” (Ahzab 1)
Kafirlere, münafıklara,
hırsızlara, soysuzlara, adaletsizler, hak yiyenlere, kafirlerle iş birliği
yapanlara, yolsuzluklara göz yumanlara, sebep olanlara, Yandaşlarına milletin
hakkını peşkeş çekenlere boyun eğmeme
emri, sadece Peygamberlere değil, tüm yaratılanlara, Allahın kullarına,
Peygamberlerin ümmetlerine, İnanan Milletlere emredildi.
Allah katında ahret, inanan
milletlerin olabilmesi için emrine uymak ve işaret edilenlerle mücadele etme
şartı vardır. haberiniz ola.
Görevimiz üzülmek değil mücadele
etmektir.
Allah Kuran da emredilenleri yaşayan kullarından eylesin inanan
milletimizi.
Mehmet
KIZILASLAN 2012-11-16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder