7 Kasım 2012 Çarşamba

CİNNET GEÇİREN GEÇİRENE


                 HERYER BAYRAM YERİ
            CİNNET GEÇİREN GEÇİRENE
Televizyon kanallarının yarısından fazlası her yeri bayram yeri gibi gösteriyor. Herşey olması gerektiği gibi. Ortalık güllük gülistanlık.
Diğer yandan birkaç Tv kanalı ise ortalığı yangın yeri gibi gösteriyor. Tabiî ki olayları ve haberleri birkaç kanaldan izlemek gerektiğini babamdan öğrenmiştim. Bazen evde haber izlemem sorun olmuyor değil. Aslında onlarda alıştılar artık haberleri değişik kanallardan izlemenin doğru olduğunu.
Kanaldan kanala haberleri dolaşırken karşılaştıklarım şöyle; Bir kanal yarışma diye tabak çanak kırdırırken, diğeri evde kalmışlara eş bulmaya çalışıyor. Bir başkası Anadolu’nun her köşesinden yetenekli yeteneksiz ne varsa sahneye çıkarırken, bir diğeri yemek yapmayı öğretmeye çalışıyor. Ötekisi kılık kıyafet konusunda genç kızlara akıl vermeye çalışıyor, ve beğenmediklerini de azarlarken, yerin dibine sokuyor.
Bir kanala bakıyorum, işinden tazminat almadan atılan bir vatandaşımızın cebinde 5 lirası var, eve gidiyor cinnet geçiriyor. Bir başka vatandaş eşini doğramış. Diğer bir yerde gençler birbirlerine döner bıçakları ile saldırıyor onlarca genç birbirini yerken millet onları seyrediyor.
Bir başkası içki parası vermediği için bir genci kalbinden bıçaklayarak öldürüyor. Aynı şehirde zanlıyı alabilmek için yüzlerce vatandaş Polis Karakoluna saldırıyor.
Güneydoğudan şehit haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Memleket cehennem yeri gibi.
Merak ediyorum.Memleketi, cehennem yeri gibi gösterenler arşivdeki haberlerimi gösteriyorlar?
Herhalde değildir. Eğer öyleyse bunlar arşivdeki kötü haberleri veriyorlarsa benim ve izleyicilerin canını sıkmaya ne hakları var? Rütük nerede?
Eğer verdikleri haberler doğruysa ki doğru olduğuna inanıyorum bunları vermeyen ve memleketi bayram yeri gibi gösteren tv kanalları neden böyle yapıyor?
Habercilik bu kadar ayağa mı düştü?
Satılmışlık çok güzel bir şey mi?
Kime iyilik yaptıklarını zannediyorlar ki?
Bu kadar olumsuzluk yaşanırken her şeyi güzel göstermek kime yarar sağlar ki?
Cinnet geçiren bir toplum olduğumuzu görmezlikten gelmek, ileride onulmaz yaralar açmayı engelleyecek mi?
Efendiler bu ülke hepimizin. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, Kayda geçmeyen işsizlik, Para etmeyen, değer bulmayan mahsuller, Her geçen gün şartları ağırlaşan insanımız patlamak üzere. Haberiniz olsun.
Taksitle alınmış arabalar, kredilerle alınmış evler, çok uzun vadelerle alınmış beyaz eşyaların, satışlarının çokluğu sizi yanıltmasın.
Üretmeyen bir toplum ya da ürettiği değer bulmayan bir ülke batağın içine sürüklenecektir. Tv kanallarını karartsanız da, üç zenginin kazancını 70 milyona pay ederek yoksulun kazancını çok göstermeye çalışsanız da, tv kanallarında abuk, sabuk programlarla, yada dizilerle milleti uyutmaya çalışsanız da, Bu toplum cinnet geçirmek üzere.
Tekrar söylüyorum Bu toplum adaletsiz gelir dağılımından dolayı cinnet geçirmek üzere. Birde kayıtlı vergi mükelleflerinin üzerine, daha fazla vergiler yüklemeniz, cezalar yazmanız, birçok işyerinin de kapatıp gitmesine sebep olacaktır. Affınıza sığınarak söylüyorum, “Sadece alan % 10 vergi öder” diye bir vergi reformu başlatırsanız ve tüm paraları banka kartlarından harcanmasını sağlarsanız,
 Herkesin maaşı, geliri iki kat iş görür hale gelir.
 Malların Fiyatı yarıya düşer.
Devletin geliri en az iki katına çıkar.
 Rüşvet yolsuzluk tamamen kalkar.
Vergi kaydı tam 75 milyona mükellefe çıkar.
Ticaret yapmak, iş yapmak kolaylaşır.
Daha çok işyeri açılır.
Uzun bir süre daha iktidarda kalırsınız.
Bu gidişiniz, iyi değil. Tuttuğunuz yol, yol değil. Akıl hocalarınızı biraz daha iyi denetleyiniz. Millet cinnet geçirmeden çare bulun efendiler.
Bizden söylemesi, hani birileri bir zamanlar, birisine  “seni ben bile kurtaramam” demişti ya işte sizide, cinnet geçiren bir toplum sahip çıkamaz ve kurtaramaz haberiniz ola.
                                        Mehmet KIZILASLAN 2012-11-06
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder