Evvel zaman içinde, kalbur saman
içinde, Bir sancak ta, bir önceki seçimden hemen sonrası, Pardon fethinden
hemen sonrası tarihlerde diyecektim.
19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik
spor bayramı gibi, o dönemlerde de bir bayram kutlanıyormuş. Gençler stat da
kule yapacaklar. Kule de kullanılmak üzere, Odun lazım.
İş sanatlar mektebinde yapılacak.
Sanatlar mektebinin odun bölümüne bakan muallimine demişler ki “En ucuz veren, oduncudan odun alınız ve
faturasını sancak beyine gönderiniz”
Sanatlar mektebi odun bölümü
sorumlu muallimi sorar soruşturur. En ucuz oduncudan bayram yerinde
kullanılacak odunları alır. Sanatlar mektebine göndermesini ve faturasını da
Sancak beyine gönderilmesini ister.
En ucuz veren oduncu, tamam der ve odunları arabasına pardon
katırlarına yükler Sanatlar mektebine gönderir. Gönderir göndermesine de bir
pürüz çıkmıştır.
Sancak beyliğinde odun alımları
ile sorumlu odun, pardon adam “Siz odunları hangi oduncudan aldınız” der.
Sanatlar mektebi muallimi “Efendim
en ucuz veren filanca yerden aldık” der.
Sancak beyliğinde odun almadan
sorumlu zatı muhterem “ben bu ödemeyi
yapmam söyleyin o oduncuya odunlarını geri çeksin” der.
Sanatlar mektebi muallimi peki
efendim demiş ve odunları en ucuza aldığı oduncuya gidip durumu anlatmış ve
odunlarını geri almasını söylemiş.
Oduncu - Tamam odunlarımı
geri alayım da, odunlarımı pahalı mı buldunuz?
Muallim - Hayır efendim.
Oduncu - Odunlarım kalitesiz
miydi?
Muallim – hayır efendim.
Oduncu – Peki o zaman neden benim odunlarımı her satıcıdan ucuz ve
kaliteli olmasına rağmen almıyorsunuz?
Muallim – Efendim biz değil
parayı ödeyecek sancak beyliği geri vermemizi istiyor.
Oduncu – ne den kardeşim, hiç değilse nedenini söyleyiniz tamam
odunlarımı geri alayım ama sebebini öğrenmek benim hakkım değil mi?
Muallim- Bilmiyorum efendim ancak
sizden mal alırsak sanca beyliğindeki görevliler bedelini ödemeyeceklerini
söyleyip gittiler.
Olay sancak beyine iletilir.
Sancak beyi alımlardan sorumlu yardımcısını
çağırır.
-Söyler misiniz nedir bu olayın
aslı?
-Efendim sizin yayınladığınız ferman üzerine böyle yaptık.
-Ben sancağım içinde bulunan tüm,
tüccar ve sanatkara aynı davranılacak demedim mi size. En ucuz ve en kaliteli
mallar alınacak demedim mi. Neden yaptınız bunu?
-Efendim o oduncu bizim fırkadan değildi onun için aldığımız odunları
iade ettik.
-Öylemi, iyi yapmışsınız o zaman.
O arada sancak beyinin odasında
aksakallı yaşlı bir dede oturmaktaymış. Konuşmaları istemeden kulak misafiri
olduğunu söyledikten sonra,
- Evladım beni bağışlayınız ama O odunlarını iade ettiğiniz vatandaş,
Müslüman değil miydi ?
-Hayır dedem, Müslüman’dı.
-Türk değil miydi?
-Hayır dedem, Türk’tü.
-Vergisini ödemiyor muydu?
-Hayır dedem, vergisini de
ödüyordu.
-Peki oğul, o halde, o en ucuz ve en kaliteli odunu satandan neden odun
almadınız?
Sancak beyinin dili tutulmuştu.
Kekeleyerek söyledi “Bizim fırkadan
değildi dedim ya dedem”. Bir taraftan da düşünüyordu, kimdi bu kendisinden
hesap soran adam? Acaba padişah’ın tebdili kıyafet gezen müfettişlerinden miydi
yoksa, gündüz gözüyle rüya mı görüyor du?
Bilmiyordu ki, öbür taraftaki sorgulama çok daha çetin olacak.
Dede devan etti
-Kaldı ki Osmanlı’nın yüz yıllarca ayakta kalmasına sebep, her dinden,
her ırktan, her dilden, her mezhepten, her renkten, vatandaşına adaletli
davranmasından, aynı mesafede durmasından dolayıdır.
Söyler misin evlat bana, sizin
fırkalarınız kaç yıl ömürlü oluyor. En uzun ömürlü fırkanız 10-15 yıl yaşıyor.
Nedenini hiç düşündüğünüz oldu mu?
Hep bu yandaş kayırmak, hep torpil yaparak, hak etmeyeni hak etmediği
yere getirmek, Hak edenin kakını, yandaşa yedirmek, değil mi sizleri ahir ette
de, bu dünyada da yakan kavuran yanlışlar. Oğul gidişin gidiş değil ayağını
denk al. Der ve kaybolur dede. Masal bu ya dostlarım kış günleri uzun, masal
okumadan geçmiyor.
Yine odunculardan özür diliyorum.
Odunculardan örnek verdim, çünkü hiç bir 19 Mayıs bayramında odunlarla gençler
kule yapmazlar.
Saygılarımla. Mehmet KIZILASLAN 2014-03-06
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder