Bir çoklarınıza göre sıra dışı,
bazılarınıza göre uçuk, bazılarınıza göre de hayalci olarak değerlendiriliyor fikirlerim
biliyorum. Bu yazımı okurken, bir an, bu güne kadar olan öğrendiklerinizi ve
yaşadıklarınızı unutunuz.
Neden
unutalım diyeceksiniz, biliyorum. Şunun için söylüyorum. Eğer bizlere,
doğduğumuz günden beri gram, gram öğretilenleri ve beynimizin arka kısmına
yerleştirilenleri bir kenara koymadığınız da, yazdıklarımı anlamakta
zorlanacaksınız.
Eğer hazır iseniz konuma gireceğim.
Toplumumuzun, yüzde ikisinden gayrısı, yarın endişesi içinde yaşıyor. Bir çoklarımızın gelirleri, giderlerini
karşılamaz durumda. Yine, toplumumuzun yüzde yetmişinden fazlası borç
içinde yüzmekte. Yine neredeyse nüfusun
yarısı, anti depresan, yani uyuşturucu hap kullanmakta.
Her gün,
onlarca kişi ya cinnet geçirmekte yada, intihar etmekte. Sinirsel
hastalıklar had safhada. Sebebini hiç düşündüğünüz oldu mu?
Sebebi
sistem, sebebi bozuk düzen. İnsanın yararına olmayan ve sanki değişmesi mümkün
değilmiş gibi beylerimize kazınan yanlış öğretiler.
Bunları hepimiz biliyoruz. Nasıl bir
değişiklik yaparak bu yanlış öğretileri yıkacağız? Diyorsunuz. Biliyorum. Sıkı
durun Beyinlerimize yerleştirdikleri iki sistem var biri diğerinden kötü olan.
Kapitalist sistemle, komünist sistem.
Bu sistemleri yok sayalım. Şimdi,komünist
sistemin iflas ettiği günümüzde, acımasız kapitalist sistemden de başka sistem
yok muş gibi gösterdiklerine göre, kavgasız
dövüşsüz ve Milletini seven ve ondan yana tavır alabilecek yöneticilerin
uygulayabilecekleri bir kansız sistem öneriyorum.
Ülkemde
2019 seçimlerinden önce bir siyasi parti çıksa ve dese,
“Yeni Nüfus cüzdanlarımızın mikroçiplerine,
paralarımızı, dövizlerimizi, borçlarımızı ve varsa altınlarımızı kayıt
edeceğiz.
Borçlarınızı sıraya koyacağız ve kazancınızın
sadece yüzde yirmisini kesip, bununla her ay düzenli borçlarınızı ödeteceğiz.
Kazancınızın yüzde sekseni ile
hayatınızı huzur içinde yaşatacağız.
Evlerinize
icra ve haciz gelmeyecek işyerlerinizde huzur içinde işinizi en verimli şekilde
yapacaksınız.
18 yaşını doldurmuş her
vatandaşımıza 500 TL nüfus cüzdanlarına borç olarak devlet tarafından
aktaracağız.
Hiçbir
vatandaşımızı bankalara muhtaç etmeyeceğiz.
Bu, hesabına para aktardığımız
insanımız, iş bulduğunda, borcunu, kazancının sadece yüzde yirmisini keserek
ödeteceğiz.
Malın
üzerindeki vergilerin tamamını kaldırıp, sadece satın alan yüzde 10 vergi
ödeyecek. Bunu da kartınızdan para geçerken yüzde doksanı o mal aldığınızın hesabına,
yüzde onu devletin hesabına otomatik olarak akacak.
Devletin geliri en az 5 kat
artacak ama herkes sadece, yüzde on ödediği için, malların fiyatı yarıya
düşeceğinden, sabit gelirlinin maaşları tam iki kat zam almış gibi iş görecek.
Dar
gelirli de rahat hayat sürecek. Geliri olmayanlarda yarın endişesiz yaşayacak.
Borçlu olanların borçları da kazancının yüzde yirmisi ile ödeneceğinden, icra
korkusu yaşamayacak. Huzurlu ve mutlu bir Türkiye yaşatacağız.
Hastalıkları, umutsuzlukları,
huzursuzlukları, yolsuzlukları, yoksullukları, adaletsizliği, rüşveti, biz
önleyeceğiz” dese, nasıl olur?
Efendiler, benim insanımın, huzura, mutluluğa ve yarın endişesi
yaşamadan, hayatını devam ettirmeye ihtiyacı var. Kavgası dövüşsüz ve kaos suz
bir ülke, ancak buna benzer yöntemlerle sağlanır.
Kaynak mı? Kaynak anlattığım
yazının içinde var. Hem de eskisinden, tam beş kat fazla geliri olacak devletimin.
Bunu
yapacağını söyleyen ve programına alan bir partinin üyesi değil kölesi olurum
ben.
Bu günkü sistem, büyük patronların dış
devletlere olan borcuna kefil olabiliyor da, Milletimin huzuruna neden kefil
olmadığını da düşünmeden edemiyorum.
Bu yeni
anlattığım sistemle, hiçbir dış güç, bizim paramızla, dövizimizle
oynayamayacağı da kesin. Çünkü bütün paralar, devletin bankalarına bir kez
girmiş, kaydedilmiş olacak ve devletin bekası ile oynamak için valizlerde
dolaşmayacak .
Şimdi
açın gözlerinizi ve olup olamayacağını lütfen düşünmeye başlayınız.
Ben olabileceğini ve bu yeni
sistemin, ülkemin ve insanımın kurtuluşu olacağına da inanıyorum.
Sağlıklı kalınız, önce akıl sağlığınızı korusun Allah’ım.
Mehmet Kızılaslan 2018-04-12
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder