KEM SÖZ SAHİBİNİNDİR EFENDİLER
Beni tanıyanların
birçokları, bu güne kadar yazılarımda duygusallığa yer vermediğimi bilirler.
Mümkün olduğu kadar belgelere ve bilgilere dayanan yazılar yazdığımı
öğrenmişlerdir.
Bu yüzden
işyerindeki kasamda genellikle para değil, belgeler kilitlidir.
Bir çok köşe yazımdan sonra eleştirdiğim
kişilerde, dahil olmak üzere, olumlu yada olumsuz eleştiriler aldığımda;
görevimi yaptığımı ve kastımın olmadığını dile getirir, karşı taraftan da
nezaket kurallarını aşmayan cevaplar alırdım.
Yazı yazdığım
gazetelerin genellikle tamamı da gazetecilik etiğine uyarak, olumlu ve olumsuz
eleştirilerinizin tamamını yayınlamaya çalışırlar. Objektif olurlar.
Bu gün bu yazıyı
yazmama sebep olan acımasız hatta uygunsuz eleştirilerin doruğa çıktığını
gördüğümüz içindir. Ne yazık ki okurlarımızın bazıları ağza bile alınması
mümkün olmayan sözler yazmışlar, sözüm ona eleştirilerde bulunmuşlardır.
Ben ve benim yazımı
yayınlayan gazetelerimizle, yola çıkarken, doğruları yazacağımıza, gazetecilik
etiğine uyacağımıza, duygusal davranmayacağımıza ve tarafsız davranacağımıza
söz vermiş olduğumuzdan, bu kurallara hep uyarız.
Ancakkk efendiler
sözün bittiği yer vardır ya hani şimdi oradayız. Ben yine sözlerime devam
ederek bu beni tanımayan şahıslara sesleniyorum.
Bakın arkadaşlar,
bakın dostlar, bakın beni tanımayanlar… beni tanımadığınız belli, sizlerin aklınızın ermediği ne biliyor
musunuz? Her şeyin para olmadığı, herkesin satılık olmadığı, herkesin satın
alınamayacağı, ve beni satın alabilecek paranın henüz basılmadığıdır. Siz
bunları bilmiyorsunuz.
Ben çok eleştiriler
aldım adını söylemekten korkan kişilerden. Ben çok tehditler aldım adını
açıklamaktan korkan adamlardan. Beni
tanıyanlarınız bilir benim bedelimin ne olduğunu.
O çay kahve yemek
değildir.
O para değildir.
O rüşvet değildir.
O kadın kız değildir.
O mevki makam hiç
değildir.
O nedir biliyor
musunuz? Yazılarıma delil olacak belge ve bilgilerdir efendiler. Yanlışlar karşısında susan dilsiz şeytandır.
Sözünü bilir misiniz siz? Ben dilsiz şeytan olmamak için, yazıyorum biliyor
musunuz.
Daha önceki
yazılarımın birisindede buna benzer tepkiler almıştım. Üstüne üstlük
avukatlarıyla çok güçlü olduğunu düşünen birileri vardı karşımda bu sefer.
Belgeleri onlara
gösterince ne oldu biliyor musunuz?
Bana atölyem de
yapmam için çok büyük işler teklif edildi. Bende “ Bu yem, çok büyük bir yem ama, Mehmet Kızılaslan bu oltaya takılmaz” cevabını
vermiştim.
Değerli
okurlarım daha öncede söylediğim gibi; “eleştirdiklerimiz
bizim düşmanlarımız değildir.
Bilakis yanlış taraflarını düzelttiklerinde onlar bizim can dostlarımız
olabilirler” Ayrıca bizlerinde yanılgıya düştüğümüz, yanıltıldığımız
zamanlarda olabilir. O zamanlar da yine, düzeltmeler yaparak özür dilemesini
bilenlerdeniz biz.
Bizim amacımız güzel bir dünyada huzurlu ve mutlu insanlar
görmek bunu herkim yapıyor ve yaşatıyorsa onlarında hizmetkarıyız biz.
Saygılarım,
öncede söylediğim gibi, saygıda kusur etmeyen, saygılı ve yüreğinde insan
sevgisi olanlara.
Bu arada Bazılarınızın Şeker Bayramlarını,
Diğerlerinizin de, Ramazan Bayramlarını kutluyorum. Türk ve İslam aleminde
hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Mehmet KIZILASLAN 2012-08-16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder